'Sözleşmeyi herkes bilmeli'

Dünya Çocuk Hakları Günü

GÜNCEL 22.11.2019 11:05:36 0

Akın Bodur/İskenderun

Birleşmiş Milletler´in (BM) 1989 yılında kabul ettiği, ülkemizin de taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme´nin 30. yılı, 20 Kasım´da Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlandı.
İskenderun İlçe İnsan Hakları Kurulu, Çocuk Hakları Günü kapsamında, kurul başkanı ve kaymakam İskender Yönden´in başkanlığında, İskenderun Yeni Devlet Hastanesine ziyaret ederek, devlet hastanesi başhekimi Dr. Veysel Yıldırım´ın eşliğinde yeni doğan servisinde incelemede bulundu, doğum yapan kadınları ziyaret etti, hastanenin çocuk sağlığı ve hastalıkları servisinde tedavi gören çocuklara geçmiş olsun dileğinde bulundu. Ziyarette, Kızılay Derneği İskenderun şubesi tarafından hazırlanan doğum paketi ve hediyeler de doğum yapan kadınlara verildi.

Barodan sözleşme toplantısı
Hatay Barosu da hafta sonu Antakya´da kDünya Çocuk Hakları Günü kapsamında konferans düzenleyecek. Hatay Barosu Çocuk Hakları Komisyonu tarafından, 23-24 Kasım tarihlerinde Antakya´daki Ottoman Otelde düzenlenecek Çocuk Hakları Konferansında, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 30. yılında, sözleşme konusunda bilgi verilecek. Baronun Çocuk Hakları Komisyonu, Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında yaptığı açıklamasında, 'Özellikle savaş ve yoksulluğun hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi imzalamıştır. Türkiye 1990 yılında Sözleşmeyi imzalamış ve 1995´te onaylamıştır. Bu da sözleşmeyi Türkiye iç hukukunun bir parçası haline getirmiştir. Çocukluk fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişme anlamında insan hayatının en önemli dönemine işaret etmektedir. Bu özel dönemde çocukların sağlıklı gelişim gösterebilmeleri için çocuklara (haklarını da dikkate alarak) özel koruma ve bakım hizmetleri verilmesi gerekmektedir. Bunun gerçekleşebilmesi için çocuklara; insanlık onuruna yaraşır bir şekilde saygı göstererek eşit davranarak adil davranarak haklarını bildiğimizi göstermek zorundayız. Aile, okul ve toplum içerisinde büyüyen ve şekillenen çocukların fiziksel ve kişisel olarak sağlıklı birer birey olmaları için yapılması gerekenlerin; çocuğun korunması, çocuğa eşit, saygılı, adil davranılması, çocuğun sağlıklı gelişimini engelleyecek her şeyden uzak tutulması gerektiğini düşünüyoruz. Bunlara bağlı olarak çocuk hakları savunuculuğu yapıyoruz. Devletin görevi de herkesin, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme´yi bilmesini, uygulamasını ve çocukların haklarına saygı göstermesini sağlamaktır. Çocuklarla beraber çocuk hakları için savunuculuk yapmak hepimizin çocuklara, yaşadığımız dünyaya ve ülkemize karşı yükümlülüğümüzdür. Bunun için 3 eylem alanında çalışmamız gerekmektedir: Özel ve uygulanabilir eylemler, sözleşmeyi uygulamak için doğrudan ihlalleri hedef alan ve hizmet sunumundaki açıkları kapatmak için faaliyetler yapmak; Çocukların haklarını geliştirmek ve korumak için yapıları ve mekanizmaları güçlendirmek. Yasal, siyasi, kamu ve toplumun yapısı; bunlar içerisinde uygulamalar ve mekanizmalar oluşturmak; Çocuk hakları için farkındalığı arttırmak ve destek verecek grupları güçlendirmek. Güçlendirme sadece sayıyı arttırmak olarak düşünülmemelidir; güçlendirmenin amacına uygun olabilmesi için etkin ve bilgili bir grup oluşturmak gerekiyor' görüşüne yer verdi.

'Yetişkinlerin savaşı, çocukların yaşam hakkını yok ediyor'
İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şubesinde basın açıklaması yapan Merkezi Çocuk Komisyonu Üyesi Bestami Çorapçı da, Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 30 yaşında olduğunu ifade etti. Sözleşmenin, halen dünya genelinde en çok sayıda ülke tarafından kabul edilen insan hakları belgesi olma özelliği taşıdığını ve 197 devletin imzalayarak, çocuk hakları konusunda yükümlülük altına girmeyi taahhüt ettiğini belirten Çorapçı, 'Belge, çocuklar için daha iyi bir dünya çabasına umut ve ilham vermeye devam ediyor. Ancak 30 yıldır yaşananlar gösteriyor ki, çocuklar dünya genelinde çeşitli biçimlerde ayırımcılığa maruz bırakılıyor, yaşama, gelişme ve katılım hakları önündeki engeller devam ediyor. Çocuklara öncelik verilmesi ve zarar görmemelerini sağlayacak yaklaşım ve düzenlemelerden kaçınılıyor. Yaşanan eşitsizlikler, çocukların hak ihlallerine neden oluyor. Çocukların insan haklarını tehdit eden sorunlar ise taraf devletlerin önceliği haline gelmiyor. Türkiye, çocuk haklarına öncelik vereceğini taahhüt ederek sözleşmeyi 1990´da imzaladı, 1994´te de onaylayıp, 1995 yılında Resmi Gazete´de yayımlayarak ilan etti. Buna rağmen Türkiye´de pek çok çocuk, pek çok şekilde hak ihlaline maruz bırakılıyor. İhlallerin bir daha tekrarlanmamasına yönelik yapılanlar da kapsayıcı olmaktan uzaktır. 30 yılda olan bitenlere; adalet, sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve sosyal yardımlar vb. alanlarda yaşananlara dair ve -ne yazık ki sayısız vaka üzerinden- sayfalarca değerlendirme, istatistik vermek mümkün. Yetişkinlerin savaşları çocukların yaşam hakkını yok ediyor. Eğitim alanında ayırımcı ve asimilasyoncu uygulamalar, işgücü piyasasında sömürülmeye devam ediyor. Çocukların cinsel istismara maruz bırakılmaları meşrulaştırılıyor. Çocuğa özgü bir adalet sisteminden bahsetmek giderek zorlaşıyor. Çocuk Haklarına dair Sözleşmenin 30. yılında, Türkiye ve her bir taraf devlete sözleşmenin temel ilkelerini hatırlatırız ki; Çocuk hakları, tüm çocuklar içindir. Çocuklar arasında ayırımcılık yapılamaz. Her çocuğun yaşama ve gelişme hakkı vardır. Her çocuğun görüşlerini ifade etme ve hakkında verilen kararlara katılım hakkı vardı. Tüm düzenlemelerde çocukların yüksek yararı; yani zarar görmemeleri ve onlara öncelik verilmesi gözetilir. Çocuk hakları, her çocuğun hak sahibi bir kişi olduğunu vurgular ve 0-18 yaş arasındaki herkes içindir. Her çocuğun eşit, özgür, mutlu ve barış içerisinde bir yaşam sürmesi, hak temelli ve bütüncül bir çocuk politikası oluşturulması, çocuk hakları ihlalleri ile ilgili cezasızlık kültürünün ortadan kaldırılması, çocukların kendi kültüründen yararlanma ve kendi dilini kullanma hakkını tanıyan Çocuk Haklarına dair Sözleşme´nin 17, 29 ve 30. maddelerine ve BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme´nin 27. maddesine konulan çekincelerin kaldırılmasını talep ediyoruz' açıklamasını yaptı.


Hastane bahçesinde korkutan yangın

CHP, Hatay ve İskenderun için yeniden itiraz etti

Arsuz'da bahar coşkusu

Dörtyolluyu denizle buluşturdu

Erzin de ilk meclisini topladı

Dörtyol meclisinde komisyon seçimleri yapıldı

Meclis komisyonlarını CHP belirledi

Dönmez’den alan incelemesi

Öntürk’ten ‘tefeciden borç alınmış’ iddiası

Kaymakamlık avlusunda bayramlaşma

Arsuzlu TCDD Kampında bayramlaştı

Bayramın 3. bakanı Bayraktar oldu

"Deprem Şehitliğine" bakan ziyareti

CHP, Hatay'ı 'çalışma grubu'yla izleyecek

Bakan Özhaseki: 14.2 milyar lirayı Hatay için kullanacağız

  • BIST 100

    9711,46%0,69
  • DOLAR

    32,51% -0,09
  • EURO

    34,81% -0,14
  • GRAM ALTIN

    2426,25% -0,14
  • Ç. ALTIN

    3994,88% -0,57