Atakan davasında yeni gelişme

ODTÜ´ye destek eyleminde Antakya´da yaşanan protestolarda 6 katlı binadan düşüp, öldüğü belirtilen Ahmet Atakan´ın başına gaz kapsülünün isabet etmesi üzerine düştüğü iddiasıyla savcılık tarafından açılan soruşturmada 7 pol

GÜNCEL 6.11.2020 13:29:38 0
Atakan davasında yeni gelişme

İskenderun/SES

ODTÜ protestosu eylemlerine destek vermek amacıyla 10 Eylül 2013´te Defne´nin Armutlu Mahallesinde yapılan eylemlerde polisin attığı gaz fişeği sonrası yaşamını yitiren Ahmet Atakan´a ilişkin hazırlanan soruşturma dosyası kapsamında 7 polis hakkında istenilen soruşturma izni, valilik tarafından reddedildi. Atakan´ın yaşamını yitirdiği bölgede atılan 4 gaz bombası fişeğinin üzerinde bulunan kan örneklerinde yapılan incelemede DNA profilinin Ahmet Atakan´a ait olduğunun belirlenmesi yönündeki rapor üzerine Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 7 polis hakkında soruşturma izni istendi. 06 Haziran 2020 tarih ve 43 sayılı toplantı kararında, kurulun 29.04.2014 tarih ve 31 sayılı kararla da istenilen soruşturma talebini vermediğini anımsatan Hatay Valiliği İl İdare Kurulu, kararında, '... Biyolojik inceleme neticesinde düzenlenen 29.11.2018 tarihli uzmanlık raporunda , 4 gaz bombası dış kabı üzerinde B nolu kan numunesi ile 8 ve 10 nolu gaz bombaları dış kabı üzerindeki kan numunelerinden elde edilen DNA profili ile babalık bağı yönünden mukayese edildiğinde Ali Atakan´ın yüzde 99.99 biyolojik babası, emsal Atakan´ın ise yüzde 99,99 olasılıkla biyolojik annesi olabileceği yönündeki tespitin, kanın kesinlikle Ahmet Atakan´a ait olduğu yönünde sübuta ermediği; numuneler üzerinde yenilen yaptırılan Adli Tıp Kurumu çalışması neicesinde, kan izlerinin kapsüle nasıl sirayet ettiği yönünde (atışy sonrası şahsa çarpma neticesinde, şahsın yere düşmesi sonrasında sıçrama neticesinde veya herhangi bir sürtme neticesinde) aydınlatıcı bilgilere ulaşılamadığı ve aynı kapsüller üzerindeki biyolojik inceleme neticesinde düzenlenen 29.11.2028 tarihli uzmanlık raporları ile Adalet bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 13.07.2020 günlü 2842 sayılı Adli Tıp Raporunun harhangi bir sorumlu tespitinde delil niteliğinde olabilecek sarih bilgiler içermemesi karşılığında delil yetersizliği nedeniyle adı geçenler hakkında 4483 sayılı kanunun 6. maddesi uyarınca ´soruşturma izni verilmemesine´, tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde bölge idare mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere 06.10.2020 tarihinde karar verilmiştir' ifadesine yer verildi. Savcılık, soruşturma izni talebinde 'DNA profilinin Ahmet Atakan´a ait olduğunun belirlendiği, her ne kadar olayla ilgili daha önceden ön inceleme yapılarak soruşturma izni verilmemiş olsa da sonradan dosyaya giren uzmanlık raporlarının yeni bir delil mahiyetinde olması yönünde ön inceleme yapılması' ifadesine yer verildi. Atakan Ailesi ise karara karşı itirazda bulunacaklarını belirtti.

Valilik kararına karşı itiraz edildi
Ailenin avukatı Hatice Can da valilik kararına karşı bölge idare mahkemesine itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, “Tüm görgü tanıkları Atakan´ın polis akrep aracından atılan kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaralandığı ve yaralı olarak kaldırıldığı Hatay Devlet Hastanesi´nde hayatını kaybettiğini beyan etmiştir. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun raporunun sonuç bölümü; kişinin düşme olayı öncesinde travmaya maruz kalıp kalmadığı hususunun adli tahkikat ile aydınlatılmasının uygun olduğu oybirliği ile mütalaa olunur şeklindedir. Ölü muayene raporunda kısmen düzenli künt vasıfta yara mevcut olduğu belirtilmiştir. Bu yara gaz kapsülü uyumludur. Bu durum ancak adli yargılamayla ortaya çıkarılacaktır. Bu nedenlerle kamu davası açılmalıdır' ifadesine yer verildi.

Oruç´tan soru önergesi
Samandalı Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç ise konuyu önergeyle parlamento gündemine taşıdı. Milletvekili Oruç, TBMM Başkanlığına verdiği ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği önergesinde şunlara yerv erdi: '10 Eylül 2013´de, Hatay Armutlu´da Haziran direnişinde öldürülen Abdullah Cömert için ve ODTÜ´deki eylemlere destek vermek ve adalet istemek üzere yapılan eylemler sırasında Ahmet Atakan hayatını kaybetti. Ahmet´in öldürülmesinden sonra polislerden Hatay Valisi´ne ve Adalet Bakanı´na kadar farklı açıklamalarda bulunuldu. Atakan Ailesinin eline henüz geçen bir tebligatla haberdar olduğu gelişmeye göre; Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen teknik bilirkişinin hazırladığı 29 Kasım 2018 tarihli raporda, olay yerinden elde edilen üç gaz kapsülü üzerindeki kanın Ahmet Atakan´a ait olduğunun belirlendiği açığa çıkmıştır. Elde edilen yeni delilin ardından savcılık, Hatay İl Emniyet Müdürlüğü´nde görevli altı polis memuru hakkında soruşturma başlatılması için Hatay Valiliği´ne başvuruda bulunmuş, ancak Hatay Valiliği, ´kan izlerinin kapsüllere nasıl sirayet ettiği yönünde aydınlatıcı bilgilere ulaşılamadığı ve kapsüller üzerinde herhangi bir parmak izine rastlanmamasını´ gerekçe gösterip delil yetersizliği iddiasıyla soruşturma izni vermemiştir. Adana Bölge İdare Mahkemesi´ne itiraz ettiklerini belirten avukat Hatice Can, ´İtiraz dilekçemizde davanın açılmasını ve adil bir yargılanmanın yapılması gerektiğini belirttik. ‘Şüpheliler kamu görevlileri olunca korunuyor´ algısının toplumda yerleşik olduğunu, bu algıyı kırmak ve adalete erişmek gerektiğini ısrarla vurguladık… Adli Tıp raporunda yer alan, ‘…düşme öncesi sol parietal arkada etrafında 6×5 cm´lik alanda künt yara olduğu belirlenmiştir´ ifadesine atıf yaptık ve bu yaranın gaz kapsülü uyumlu olduğuna dikkat çektik. Bu durumun adli yargılamayla ortaya çıkarılması gerektiğini belirterek kamu davası açılmasını istedik´ ifadelerini kullanmıştır.'
Milletvekili Oruç, çişleri Bakanı Soylu´nun yanıtlamasını istediği önergesinde, şu sorulara yer verdi: 'Savcılığın delil olarak kabul edip polisler hakkında Hatay Valiliği´ne soruşturma talebinde bulunmasının ardından, Hatay Valiliği yetersiz delil gerekçesiyle nasıl soruşturmaya izin vermeyerek kapattırabilmiştir? Ağır cezalık suçlarda valilik iznine ihtiyaç mı vardır? İdare yargılama makamı gibi nasıl çalışabilir? Daha önce Jandarma Kriminal´in ‘Ne lekesi olduğu belirlenemedi´ raporuna rağmen o lekenin Ahmet Atakan´ın kanı olduğu belgelenmiştir. Jandarma Kriminal tarafından delil mi karartılmıştır? Söz konusu raporu hazırlayan Jandarma Krimanal personel(ler)i hakkında soruşturma açılacak mıdır? Sorumlular hakkında işlem yapılacak mıdır? Üzerinde Ahmet Atakan´ın kanı olduğu kanıtlanmış olan gaz kapsülleri hangi polis/polisler tarafından ateşlenmiştir? Şüpheli polis memurları, ve sorumlu idari amirleri hakkında soruşturma açılarak olayın aydınlatılabilmesi için Bakanlığınızca ön açıcı adımlar atılacak mıdır? Ahmet Atakan´ın öldürüldüğü gün görevli personeller hakkında Bakanlığınız herhangi bir işlem başlatmış mıdır Soruşturmaların tamamlanarak davanın açılabilmesini hızlandırmak üzere Bakanlığınızca sorumluluk alınacak mıdır?'


CHP, Hatay ve İskenderun için yeniden itiraz etti

Arsuz'da bahar coşkusu

Dörtyolluyu denizle buluşturdu

Erzin de ilk meclisini topladı

Dörtyol meclisinde komisyon seçimleri yapıldı

Meclis komisyonlarını CHP belirledi

Dönmez’den alan incelemesi

Öntürk’ten ‘tefeciden borç alınmış’ iddiası

Kaymakamlık avlusunda bayramlaşma

Arsuzlu TCDD Kampında bayramlaştı

Bayramın 3. bakanı Bayraktar oldu

"Deprem Şehitliğine" bakan ziyareti

CHP, Hatay'ı 'çalışma grubu'yla izleyecek

Bakan Özhaseki: 14.2 milyar lirayı Hatay için kullanacağız

AÇKD eski başkanı S. Asker yaşamını yitirdi

  • BIST 100

    9679,80%-1,37
  • DOLAR

    32,42% 0,04
  • EURO

    34,43% -0,14
  • GRAM ALTIN

    2486,70% 0,16
  • Ç. ALTIN

    4085,85% 0,00