Bedelsiz verilen arsanın değeri, ´milyon dolar´

İskenderun Teknik Üniversitesi yönetiminin, 7 yıl önce, eğitimde kullanılmak üzere şartlı bağışla verilen 23.615 metrekarelik arsa ve üzerindeki tesisi belediyeye bedelsiz vermesine tepki gösteriliyor. Türk Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Yavuz Selim Yanık, 'Bir teknik üniversite fabrikaların, Organize Sanayinin yanında bulunan milyon dolarlık arsasını bedelsiz olarak niye bağışlar anlayamıyorum?' değerlendirmesini yaptı.

Üniversite tarafından belediyeyle bedelsiz verilen 23,6 dönümlük arsanın tapusunda '5018 sayılı yasanın 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince görmekte yükümlü olduğu kamu hizmetinde kullanılacağı ve amacına uygun kullanılmaması halinde ger alınacaktır' ifadesine yer alıyor. Ancak, üniversite, arsayı üniversiteye bağışlayan valilikteki devir komisyonuna değil, belediyeye devretti. Komisyona iade edilmesi halinde arsanın Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından alınması da mümkün olabileceği belirtiliyor.

Türk Eğitim Sen: Arsanın değeri, milyon dolar

Üniversitenin sanayi alanında, demirçelik ve OSB´ye çok yakın bir alanda bulunan tesisin bedelsiz olarak belediyele verilmesine tepki gösteren Türk Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Yanık, sosyal iletişim setisinden yaptığı değerlendirmede şunlara yer verdi: 'Demirçelik fabrikası yanında yanı, Karayılan´da bulunan Iskenderun Teknik Üniversitesine ait değeri milyon dolarlarla ifade edilen arazinin Iskenderun Belediyesine bedelsiz olarak devredildiğini öğrendim. Dünyanın her yerinde okul, üniversite yapılsın diye eğitim kurumlarına arsa bağışlanır, İskenderun´da eğitim kurumu kendine ait olan arsayı belediyeye bağışlıyor. İskenderun Belediyesini kutluyorum bir kuruş harcamadan milyon dolarlık arsa sahibi oldu. Olan yine eğitim camiasına ve geleceğimize olacak. Bir teknik üniversite Fabrikaların, organize sanayinin yanıda bulunan milyon dolarlık arsasını bedelsiz olarak niye bağışlar anlayamıyorum? Acaba, teknik üniversite sanayi ile teknoloji ile üretim ile ilişkisini kesip kırlarda kelebek, ovarlarda böcek mi toplayacak?'

'Yüksekokul, arsayı satabilmek için mi taşındı?'

Türk Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Yanık,'Bizim bilmediğimiz meseleler de varmış´ başlıklı farklı bir paylaşımında da şu değerlendirmeye yer verdi: 'Karayılan bölgesinde bulunan İSTE´ye ait arsa devri ile ilgili İskenderun Belediyesi bir açıklama yaptı. Belediyenin açıklaması benim paylaşımımdan ve yorumlarımda söylediklerimden çok da farklı değil. Ancak bu hususla ilgili benim söylediklerime cevap üniversiteden gelmesi gerekirken belediyeden geldi. Belediyeden gelen açıklamada benimde bilmediğim dikkat çekici birsey ortaya çıktı, ISTE bu arsayı satmaya kalkmış.
İskenderun Belediyesi kendi penceresinden haklı, ´üniversite arsayı kullanamadı ilgili protokol gereği Karayılan Belediyesinden bana kalan haklardan dolayı bende arsayı geri aldım´ diyor. İskenderun Belediyesinden yapılan açıklamada ´ ...üniversitemizin önceki yönetim kurulu tarafından konu arsa satılmak istenmekle birlikte belediyemizin yukarıda belirtilen şerhi nedeniyle satış gerçekleştirilememiştir. Bundan dolayıdır ki İskenderun Belediye Başkanı M. Fatih Tosyalı tarafından üniversitemiz yönetimi ile yapılan görüşmeler ve varılan mutabakat neticesinde arsanın üzerine eğitim amaçlı tesis yapılmaması ve eğitim amaçlı kullanım gerçekleşmemesi durumu da göz önünde bulundurularak İskenderun Belediyesi envanterine devri gerçekleştirilmiştir...´ denmiştir. Herkese ufuk açması adına bu açıklamadan yola çıkarak birkaç soru soralım; İlgili protokolu bilmelerine rağmen üniversitenin eski yönetimi bu arsayı kimlere, neden satmaya çalışmıştır? Üniversite ilgili arsayı eğitim-öğretim faaliyetlerinde kullanmayı neden düşünmemiştir? Orda bulunan turizm fakültesi arsayı satabilmek için mi taşınmıştır? Arsayı satmaya çalışan önceki yönetimden kimler şimdi de ISTE´de yöneticidir? Sorulacak soru çok fakat şimdilik bu kadar yeterli. Belediyenin açıklamaları bizi bir defa daha haklı çıkarmıştır. Belediye mealen diyor ki ´Arsayi değerlendiremediler, satmaya çalıştılar, bende bundan dolayı yasal hakkımı kullanarak geri aldım.´ Biz diyoruz ki ´Bu arsa eğitim öğretim faaliyetlerinde kullanılmayarak, ilgili çalışmalar yapılmayarak, büyük bir hata işlenmiştir. Belediyenin ilgili mutabakat gereği arsayı almasında hukuki bir sıkıntı yok, ancak bir eğitim kurumu kendine verilen imkanı kullanamıyor ve bir daha böyle bir arsa bulma şansı olmayacağını bile bile milyon dolarlık bir arsayı kaptırıyorsa bende bundan rahatsız olurum. Bugün İskenderun´da eğitim faaliyetleri icin bir tane konteynır koyacak alan bulunamazken arsanın elden başka bir kuruma gitmesinden elbette rahatsız olacağım. Örneğin Türkiye´nin birçok yerinde MYO´lar organize sanayi bölgesine taşınıyor üretim yapılan yerlerle işbirliği halinde eğitim veriliyor. İSTE´ye bağlı MYO Belen´de sanayi bölgesinden uzakta, kampüs dışında eğitim veriyor. IMYO buraya bir bina yapılıp, taşınamaz mıydı? Eğer İSTE yüzyıllık plan yapıpta büyümeyi, ülke ve dünya üniversiteleri arasında söz sahibi olmayı düşünmüyorsa daha çok alana ihtiyacım var demiyorsa, diyeceğim bir şey yok. Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren hatta üniversitede yetkili olan bir sendikanın ´Elinizdeki imkanı neden kaçırdınız?´ diye sormasından daha doğal ne olabilir? Onbinlerce öğrenci adına kullanılmayan, İskenderun eğitimi adına kullanılmayan bir imkanı sormamdan rahatız olan kim varsa başka bir dert içerisinde olduğu nettir. Eğitim öğretim ile ilgili faaliyetlerde kreşlerden başlayıp üniversiteye kadar olan süreç için, atama, kadro açma, mali hususlar vb. durumlarla ilgili sorumluluk sahamda ciddi bir kurumsal yapıya sahip sendikam adına birşeyleri sormak en demokratik hakkımdır. Yaptığım paylaşımımla ilgili kimse niyet okuması yapmasın, art niyet aramasın. Ben siyasetçi degilim siyasetin kavgası, kişilerin iliskileri beni çok ilgilendirmiyor. Ancak yöneticisi olduğum STK´nın faaliyet alanında olan her türlü durum beni temsil ettiğim kitle adına yasal haklarım ve sorumluluklarım gereği ilgilendirir. Sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği eğitim-öğretim ve alt başlıkları ile ilgili her türlü faaliyeti sorgulamak en demokratik hakkımızdır. Sonuna kadar söylediklerimin arkasındayım. Birilerinin kullanmadığı imkanları hatalı işleri gündem etmeye, yapılan yanlışlarla ilgili hukuki ve gündem çalışmaları yapmaya, kamuoyunu, eğitim çalışanlarını aydınlatmaya devam edeceğim. Benim derdim Türk milletinin, devletimin gelecegi olan yeni nesillere daha güzel, kaliteli bir ortam hazırlamak ve bu yolda yürümektir. Üniversiteler bize Ruhilerin, Süleymanların, Fıratların emanetleridir. Ne pahasına olursa olsun bu emanetlere sahip çıkacağız.'