'Cumhuriyet, hepimizin ortak sorumluluğu'

Nesrin Geyik/İskenderun

İskenderun´da 29 Ekim Cumhuriyet bayramı kutlaması, kaymakamlıkta kutlamaların kabul edilmesiyle başladı. Törene, İskenderun Kaymakamı İskender Yönden, 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Alparslan Kılınç, Hatay Milletvekili Suzan Şahin, İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Fuat Gedik, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Çelikkol, 2. Ağır Ceza Mahkemesi ve Adalet Komisyonu Başkanı Salih Doğan, İSTE Rektörü Türkay Dereli ile kurum müdürleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı. Atatürk Bulvarında yapılan geçit töreni ve etkinliklerde ise kaymakamı Yönden, tuğgeneral Kılınç ve belediye başkanı Tosyalı ile birlikte halkın bayramlarını kutladı. Öğrencilerin şiir okuyup, halk oyunları gösterisi yaptığı Cumhuriyet Bayramı kutlamasında paraşüt gösterisi de düzenlendi ve öğrenciler arasında yapılan spor, şiir, resim ve kompozisyon yarışmalarında dereceye girenlere ödülleri törenle verildi. 'Yaşasın Cumhuriyet' açıklamasını yapan kaymakam Yönden, 'Bizlere yol gösterecek tek bayrak; Şanlı Türk bayrağıdır. Kalkınma felsefemiz; büyük önder Atatürk´ün ilke ve inkılaplarıdır. Üzerinde nefes alabileceğimiz tek toprak; Türkiye Cumhuriyeti kutsal topraklarıdır. Cumhuriyetimizin 96. yılında; Yüce devletimizin güçlü yapısının yanı sıra, aziz milletimizin ve dinamik ruhlu asil gençlerimizin milli şuur ve ülkü etrafında kenetlenmesiyle, geleceğe umutla bakıyor, emin adımlarla yol alıyoruz' değerlendirmesinde bulundu.
Antakya´da yapılan törende ise valimiz Rahmi Doğan, makamında tebrikleri kabul etti. Gündüz Caddesindeki törende ise vali Doğan, garnizon komutanvekili Albay Uğur Anabal ve büyükşehir belediye başkanı Lütfü Savaş, vatandaşları selamlayıp, bayramlarını kutladı; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı okundu. Törende konuşan vali Doğan, Cumhuriyetimizin 96. yıl dönümünü kutlamanın, büyük coşkusunu, heyecanını ve mutluluğunu hep birlikte yaşadığımızı belirterek, 'İnsanlık tarihi boyunca büyük devletler kurarak, hür ve bağımsız yaşamış yüce Türk milleti, varlığına ve bağımsızlığına kast edenlere boyun eğmeyeceğini çok iyi biliyordu. Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919´da ´Ya istiklal ya ölüm´ parolasıyla Samsun´a çıkarak kurtuluş mücadelesini başlatmış ve yediden yetmişe tüm Türk halkının katılımıyla, dünyada benzeri bulunmayan ve tarih sayfalarına altın harflerle yazılan bir zaferin yaratıcısı olmuştur. Atatürk, ´Türkiye halkı, asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı hayatın şartı kabul etmiş bir milletin kahraman evlatlarıdır. Bu millet istiklalsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır´ diyerek her vesile ile yeni devletin yönetim şeklinin cumhuriyet olacağını ifade ediyordu. Atatürk´ün ´Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir´ sözünde anlamını bulan milli egemenlik ilkesinin en iyi korunduğu ve gözetildiği yönetim şekli olan cumhuriyet ile başlatılan kalkınma hamlesi ülkemizin kaderi değişmiştir.

96 yılda Türkiye baştan başa imar edilmiş, başta altyapı olmak üzere enerji, ulaşım, iletişim ve sanayi hamleleri gerçekleştirilmiştir' dedi. Gençlere seslenen vali Doğan, şöyle konuştu: 'Cumhuriyet; her türlü gelişmeye, ilerlemeye açık olan bir yönetim şeklidir. Cumhuriyet; özgürlük, çalışmak, yükselmek, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak demektir. Cumhuriyet; milli birlik ve beraberlik ruhu demektir. Cumhuriyet; modern bir devletin tüm ilkelerini geleceğe en sağlam şekilde taşıma azmi ve kararlılığı demektir. Sizler bu cumhuriyetin en büyük dayanağı ve asıl gücüsünüz. Bu vatan, bu bayrak, bu bayram sizlere emanettir. ´Cumhuriyeti biz kurduk, onu siz yüceltip devam ettireceksiniz´ diyen Atatürk´ün gösterdiği yolda yürüyerek, istiklal ve cumhuriyetimizi sonsuza kadar müdafaa ve muhafaza etme görevinizi asla unutmayacağınıza gönülden inanıyoruz.'
Vali Doğan, halka da 'İşte tüm bu değer ve kazanımların temelini oluşturan cumhuriyetin sonsuza dek yaşatılması hepimizin ortak görevi ve sorumluluğudur. Her ferdimizle milletçe devletimizin bekası milletimizin refahı için çalışmaya, dünyanın gelişmiş ülkeleri ile her alanda yarışmaya ve evrensel insanlık değerlerinin savunulmasına öncülük etmeye, mazlumların yanında, zalimlerin ve vatan hainlerinin ise karşısında olmaya, her zamankinden daha fazla azimli ve kararlıyız. Bunun için gerekli olan güce, yeterli akla, birikime ve tecrübeye sahibiz. Bu inançla milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Onu, kahraman ecdadımızı, aziz şehit ve gazilerimizi milletimizin kalbinde ve gönlünde ebediyete kadar yaşatacak ve asla unutmayacağız. Biliyoruz ki; ay yıldızlı bayrağımızın altında vakit, tek yürek, tek vücut ve tek millet olma vaktidir. Vakit, akıl ve gönül birliği vaktidir. Vakit, ecdattan teslim alınan ifadesiyle seslendi.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Hatay´ın diğer ilçelerinde de kutlandı. Arsuz Atatürk Kent Meydanı´ndaki çelenk sunma törenine Arsuz Kaymakamı Musa Sarı, Arsuz Garnizon Komutanı Albay Ramazan Sönmez, belediye başkanı Asaf Güven, kurum müdürleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile yöre halkı katıldı. Tören sonrası değerlendirmede bulunan Arsuz Belediye Başkanı Güven, Cumhuriyetin nice zorluklarla kurulduğunu belirtti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nde yaşayan tüm vatandaşların Cumhuriyet´e, Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkması gerektiğini ifade etti. Dün yapılan törende ise kaymakam Sarı, garnizon komutanı Ramazan Sönmez ve belediye başkanı Güven halkın bayramını kutladı. Öğrenciler halk oyunlarını sergileyip, şiir okurken, okullar arasında düzenlenen yarışmalarda dereceye girenlere de ödülleri verildi. Güven, “Mustafa Kemal Atatürk´ün önderliğinde verilen büyük mücadele sonucunda kazanılan Cumhuriyetimizi korumak, değerlerine sahip çıkmak vatandaş olarak hepimizin sorumluluğundadır' dedi.
Samandağ Hükümet Konağı önünde düzenlenen çelenk törenine ise Samandağ Kaymakamı Murat Kütük ve Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz, Samandağ Cumhuriyet Başsavcısı Abdullah Fatih Bildik, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Emrah Nergiz, İlçe Emniyet Müdürü Ramazan Öğün, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hilmi Kapo da katıldı.
Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül de 'Bugün, milli birlik ve huzurumuzu havaya uçurma amacında olanlar düne nazaran daha faal ve yoğun gayret içindedir. Ancak Türk milleti muzaffer vasfından bir şey kaybetmediğinden bu şer cephesini tekrar bozgunla tanıştıracak, tarihsel hak ve çıkarlarını korkusuzca savunacaktır. Hiçbir odak Türkiye Cumhuriyeti´nin imhasını göremeyecektir. Hiçbir düşman çevre milli birliğimizin ve bin yıllık kardeşlik mirasımızın kuruyup dağılmasına şahit olamayacaktır. Bu konuda Cumhuriyet´in anlam ve mesajları kuşkusuz güvencemiz ve ana dayanağımızdır. Nitekim milli mücadele yıllarında gösterilmiş yüksek mukavemetin aynısına tekrar ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. Terörizmin yoğun saldırı dalgasını durdurmak, kurulan bayağı ve alçak tuzakları bozmak için yan yana ve sabırla saldırıları göğüslemek durumundayız. ´Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir´ ilkesine sımsıkı sarılarak, Cumhuriyetle demokrasinin kaderini bir ve ortak görerek Türkiye´nin istiklal ve istikbaline sahip çıkmak her vatan evladının görevidir' değerlendirmesini yaptı.
CHP Arsuz Gençlik Kolları Başkanı Süleyman Devrim ise 'Ülkemizin, Türkiye Cumhuriyeti´nin kuruluşunun 96. yıldönümünü büyük bir gururla kutlamaktayız. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk´ün liderliğinde milletimizin azmiyle yürütülen milli mücadelenin ardından Türkiye Cumhuriyeti´nin kurulması, dünya tarihinin önemli başarılarından biridir. Bağımsız, özgür bir devlet olarak yeniden ayağa kalktığımız, demokratik, sosyal bir hukuk devleti şekliyle Cumhuriyeti kurduğumuz gündür. Mustafa Kemal Atatürk´ün ifadesi ile en büyük bayram günüdür. Ancak son günlerde yaşananlar göstermektedir ki birliğe, beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır. Sahip olduğumuz vatan sevgisi ve özgürlük aşkı, dün olduğu gibi bugün de devam etmektedir' görüşünü kaydetti.
AKP Hatay Kadın Kolları Başkanı Sara Gök de düşüncelerini şöyle paylaştı: 'Milletimiz 96 yıl önce, yedi düvele karşı sürdürdüğü bağımsızlık mücadelesini, 30 Ağustos 1922´de büyük bir zaferle taçlandırmış, ardından da bu topraklardaki son şaheserimiz olan Cumhuriyetimizi kurmuştur. Aziz milletimizin zaferi olan bu eserin zemini cennet yurdumuzdur. Çatısı ay yıldızlı al bayrağımız, ruhu da milletimizin iradesidir. Bu eser 96 yıldır dimdik ayaktadır ve inşallah, ilelebet payidar olacaktır. Tarihte eşine az rastlanan kahramanlık destanıyla İstiklaline ve istikbaline sahip çıkan Aziz Milletimiz geçmişte olduğu gibi günümüzde de birlik ve beraberliğini koruyarak birbirine daha sıkı bağlarla bağlanmış ve kenetlenmesini bilmiştir.'
Memur Sen Hatay Temsilcisi İsmail Bayrakdar da şu değerlendirmede bulundu: '29 Ekim, asırlar boyu hür ve bağımsız yaşamayı varlığının temel ilkesi bilmiş milletimizin birlik ve bütünlük içinde yaşama kararlılığını ortaya koymuştur. Tarihte hiçbir esarete rıza ve tahammül göstermemiş milletimiz, varlığını yok etmeyi amaçlayan emperyalist işgal ve saldırılara karşı ölümüne karşı koyarak kazandığı zaferin sonunda millet egemenliği esasına dayanan Cumhuriyeti kurmuştur. Zorlu süreç ve sınavlardan geçerek Malazgirt´ten günümüze kadar kesintisiz devam eden inanç, iddia ve ideal, son büyük varoluş hamlesini Cumhuriyet´le taçlandırmıştır. Tarifsiz acı ve sıkıntılarla süren istiklal harbiyle bağımsız yaşama iradesine zincir vurulamayacağının dersini dünyaya veren milletimiz, demokratik değerleri bağımsızlık idealiyle bütünleştirerek anlamlı kılmıştır. Devlet, ilk meclisin kurumsal temsiliyle somut değere dönüşen millet irade ve idealiyle bütünleştiği her dönemde, demokratik kazanımlarla birlikte her alanda atılım, gelişme ve büyüme sağlamıştır. Cumhuriyeti, ancak özgür kişiliği ve kimliğiyle medeniyet yarışına katılan millet payidar kılabilir. Küresel ölçekte bütün insanlığın maruz kaldığı alçaltıcı müdahalelerin, soykırım ve katliamların, korkunç iç savaşların, ülke içinde darbelerin, dayatmaların olumsuz etkisinden sıyrılarak yeni bir tarihsel, siyasal, ekonomik atılım yapmak kolay değildir. İnsanın özgür iradesi yerine zulme ve baskıya dayanan hiçbir yaklaşımın ne cumhura ne cumhuriyete yararı olmuştur. Büyüyen ekonomimizle birlikte maneviyatı köklü değere, canlı hayata dönüştüren bir eğitim sistemiyle bölgemizde ve dünya genelinde adalet, bilim, sanat, refah üreten güç merkezi olarak yolumuza devam edeceğiz. Başta eğitim olmak üzere, hayatın her alanında yeni atılımlarla kazanacağımız başarılar, devlet ve millet bütünlüğünün teminatı ve dayanağı millî iradeyi daha anlamlı ve kalıcı değere dönüştürmektedir. Sadece bölgemizde değil, tarihin belirleyici zemininde ve zamanında kendimize güven içinde ve güçlü olmamızdan rahatsız olan emperyal odakların kurgu ve kumpaslarına karşı, istiklal harbindeki ruhla direnecek, atılım ve hamlemize durmaksızın devam edeceğiz. Atılım ve istikrarımız, bölgemizde emperyal hesapların oyununu bozduğumuz, dünya mazlumlarının zulümden kurtuluş umudunu harekete geçirdiğimiz için hedef alınmıştır, alınmaktadır. Ülke ve millet olarak, her bir başarımız, dünya mazlumlarına sadece kurtuluş umudu değil, inanç ve azmin gerçekleşmiş örnekleri olarak da onlara güç ve ilham vermektedir.'
Alevi kanaat önderlerinden Sedat Bilgin ise 'Gücünü milletimizin ortak iradesinden alan Cumhuriyet, milletimizin azmiyle ve büyük bir iman gücüyle gerçekleştirdiği kurtuluş mücadelesinin eseridir' görüşünü kaydetti.
Türkiye Gençlik Konseyi (TGK) Genel Başkanı Kasım Bağdu ise 'Binbir emekler ve savaşlar sonucu aziz milletimizin kurduğu ve bir evladı gibi büyüttüğü Cumhuriyetimiz 96 yaşında. Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve ülkemizin cefakar milletinin gösterdiği onurlu ve imanlı mücadelesinin meyvesi olan Cumhuriyet, bağımsızlığımız en büyük sembollerindendir. Bugün ki Cumhuriyetin bekçileri kuşkusuz ki gençlerdir. Biz gençlerin de en büyük görevi ve sorumluluklarından biri de bize armağan edilen Cumhuriyeti ilelebet yaşatıp gelecek nesilleri aktarmaktır. Bize emanet edilen bu değerimize sonsuza dek sahip çıkmalı ve durmadan çalışmalıyız. Atalarımızın gösterdiği milli mücadelenin üzerine biz gençlerde milli ve yerli üretim için çalışmalıyız. Dışa bağımlı olmaktan kurtulmalıyız. Bizler öyle dedelerin torunlarıyız ki istediğimizde yapamacağımız hiçbir sey yoktur. Yeterki bu iman ve manevi gücümüzün farkına varalım' değerlendirmesinde bulundu.