DAÇE: iklim değişikliğinin sonuçları hissedilmeye başlandı

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) Samandağ´da yaptığı ortak toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı.

TÜRKIYE 13.11.2018 11:32:16 0
DAÇE: iklim değişikliğinin sonuçları hissedilmeye başlandı

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) Samandağ´da yaptığı ortak toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı.
Samandağ´ın Vakıflı mahallesinde yapılan toplantının sonuç bildirgesini açıklayan İskenderunlu çevreci Oktay Demirkan, şunları belirtti: 'Dünyada ve ülkemizde uygulanan bilime aykırı politikalar sonucunda sanayi, tarım, kent, ulaşım, enerji, madenler, doğal kaynaklar, ormanlar, hazine arazileri, kıyılar, dereler birer rant alanı haline dönüşmüş, yeraltı ve yerüstü su kaynakları, hava ve toprak kirletilmiş, çevre sorunları artmıştır. Fosil yakıtların yakılması, arazi kullanımı değişiklikleri, sanayi süreçleri, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı gibi etkinlikler yüzünden meydana gelen küresel Isınma ve iklim değişikliği dünyayı tehdit eden çok önemli sorunların başında gelmektedir. Küresel ve bölgesel anlamda birtakım etkilerin ortaya çıktığı küresel iklim değişikliği ormanlarda azalmaya, düzensiz yağışlara, sel baskınlarına, kasırgalar gibi doğal afetlerde artışlara, buzulların erimesine, çölleşmeye, deniz seviyesinin artmasına, tarım topraklarının azalmasına neden olmaktadır. Akdeniz Bölgesinde iklim değişikliğinin sonuçları yaşamın her alanında hissedilmeye başlanmıştır. Bu yıl sıcaklık artışları ve kuraklık, tarımda verimsizlik, bazı bölgelerde bazı türlerin yok oluşu ve su sıkıntıları gibi sorunlar yaşanmıştır. Bu sorunların önümüzdeki dönemde artacağı açıktır. Tarım, orman, deniz seviyesi, temiz su kaynakları, enerji, insan sağlığı ve biyoçeşitlilik üzerinde ciddi sorunlara neden olacak olan küresel ısınma ve iklim değişikliği, dünyada ekonomik, ekolojik ve sosyal yaşamda bir takım zincirleme etkilere neden olacaktır. Buna karşı başta ülkemiz olmak üzere dünyada gerekli önlemlerin alınmasında tüm ülkelerin iş birliği yapması ve duyarlılık göstermesi gerekmektedir. Ülkemizde küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili acil olarak gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Enerji alanında uygulanan yanlış ve dışa bağımlı politikalar, bunun sonucu olarak elektrik ve doğalgaza sık sık yapılan zamlar ev ve ülke ekonomisini olumsuz olarak etkilemektedir. Teknolojisinin de gelişmesi sonucu güneş ve rüzgardan elektrik üretimi son derecede ucuzlamıştır. Gelişmiş ülkeler, nükleer ve kömüre dayalı termik santrallardan artık vaz geçmektedirler. Ülkemizin enerji politikasının da benzer doğrultuda yeniden yüzde 100 temiz ve yenilenebilir enerji üretimini hedefleyen şekilde düzenlenmesine acilen gerek bulunmaktadır. Meralarımızın yok edilmesiyle tarımımız ve hayvancılığımız bitme noktasına getirilmiştir. Et ihtiyacımızın sağlıksız koşullarda getirilen anguslarla giderilmesi yöntemi kamu kaynaklarımızı zarara uğratmakta ve sağlığımızı bozmaktadır. Et ihtiyacımızın karşılanması için yerel hayvancılığın desteklenmesi gerekmektedir. Ülkemizde mevcut ve yürürlükte olan 5553 sayılı Tohum Yasası ile çok uluslu şirketlerin yönettiği tarım üretimimiz tamamen ithalata bağlı sertifikalı olan GDO ´u hibrit tohumlarla gıda politikamız dışa bağımlı hale gelmiştir. İthal edilen tohumlarla yapılan tarımsal ürünlerinde kullanılan kimyasal ilaçların ve kimyasal gübrelerin insan sağlığının bozulmasına, su ve toprak kirliliğine neden olmaktadır. Akdeniz Bölgesinde tarım zehirlerinin kontrolsüz ve çok kullanıldığı gözlemlenmiştir. Ülkemiz için tohumculuk konusu çok stratejik bir öneme sahiptir. İthalata dayalı sertifikalı tohumla tarım yapma yöntemi yerine yerel ve doğal yöntemlerle tarımın yapılması gerekmektedir. Yerel tohumlarla tarım yapmak ülkemizde yaşayan herkesin doğal hakkıdır. Bu doğrultuda tohum kanununun değiştirilmesi, Tarım ve Orman Bakanlığının 19 Ekim 2018 tarihinde yayımlanan Yerel Çeşitlerin Kayıt Altına Alınması, Üretilmesi ve Pazarlanmasına Dair Yönetmeliğin derhal iptal edilmesini ve yaklaşan yerel yönetim seçimlerinde adayların; Çevre kirliliğine karşı doğadan yana politikalarla kentleri yönetmelerini istiyoruz. Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri savaşlara karşıdır. Savaşların çok büyük çevre felaketi oluşturduğu ve insan yaşamına çok ciddi zararlarının olduğu ortadadır. Bu yüzden Ortadoğu´da sürdürülen savaşların derhal sonlandırılması talep ediyoruz.'
 Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) üyeleri arasında şu dernekler bulunuyor: Adana Çevre Tüketici Koruma Derneği, Antakya Çevre Koruma Derneği, Erzin Çevre ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Mersin Çevre ve Doğa Derneği, Mersin Çevre Dostları Derneği, Osmaniye Çevre Dostları Platformu Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği ile Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği.


CHP, Hatay ve İskenderun için yeniden itiraz etti

Arsuz'da bahar coşkusu

Dörtyolluyu denizle buluşturdu

Erzin de ilk meclisini topladı

Dörtyol meclisinde komisyon seçimleri yapıldı

Meclis komisyonlarını CHP belirledi

Dönmez’den alan incelemesi

Öntürk’ten ‘tefeciden borç alınmış’ iddiası

Kaymakamlık avlusunda bayramlaşma

Arsuzlu TCDD Kampında bayramlaştı

Bayramın 3. bakanı Bayraktar oldu

"Deprem Şehitliğine" bakan ziyareti

CHP, Hatay'ı 'çalışma grubu'yla izleyecek

Bakan Özhaseki: 14.2 milyar lirayı Hatay için kullanacağız

AÇKD eski başkanı S. Asker yaşamını yitirdi

  • BIST 100

    9629,68%0,85
  • DOLAR

    32,53% 0,26
  • EURO

    34,66% 0,36
  • GRAM ALTIN

    2499,23% 0,53
  • Ç. ALTIN

    4196,44% 1,04