'Hatay´ın güzelliklerini herkes görsün'

Kimyeci, A Haber Televizyonunun canlı yayınında şu değerlendirmede bulundu: 'Antakya, bir medeniyet, tarih, kültür şehri. Dünya genelinde tarih boyunca baktığımızda iki milyon nüfusu ile dünyanın en büyük ikinci şehriydi. Milattan önceden itibaren 15 farklı kavim aynı coğrafyada birlik beraberlik içerisinde yaşamış. Atalarımız da bu kardeşliği, farklı yaşam şekillerini, farklı inançları bir arada yaşamayı sürdürmüşler. Bizler de bizden sonraki nesillere Antakya´nın bu güzelliğini, gerek yaşam, inanç, gerekse yemek kültürüne varıncaya kadar hoşgörü iklimini aktarmanın gayreti içerisindeyiz. Şu anda Dünya´nın dört bir yanında gözyaşlarının aktığı bir iklimde, tüm bu farklılıklarımızın ayrışma noktası değil, bir birleşme noktası olduğunun en güzel örneğidir. Bunun püf noktası hoşgörü ve insan sevgisidir. Bizim bir kul olarak dünyada varlık sebebimiz budur. Hatay 15 ilçeden oluşan 1 milyon 600 bin nüfusu var. Her alanda ilkleri, enleri barındırıyor. Hiçbir insanımızın çekinmeden buraya gezmeye gelmesini önemsiyoruz. Burası bir medeniyet, kardeşlik şehri, şehrimizde bu güzellikleri görmek için yerli ve yabancı tüm misafirlerimizi bekliyoruz.'

“Sayı 102 bine düştü”
Suriye´den gelenlerin bir an önce güvenli bölge oluşturulan topraklarına dönmeyi beklediklerini ifade eden Kimyeci, 'Hatay´da 500 binin üzerinde Suriye´den gelen misafirlerimize ev sahipliği yaptık. Başlangıçta sadece Antakya´da 150 bin Suriyeli misafirimiz vardı. Bu operasyon kapsamında başta ülkemizin sınırları olmak üzere, güvenli bir bölge oluşunca, kendi vatanlarına dönmeyi umutla bekliyorlar. Nasıl ki daha önce Fırat kalkanı operasyonuna müteakip, ülkemizde bulunan misafirler döndüyse, şu anda da şehrimizde bunun yansımalarını gördük. Özellikle Antakya´da 150 bine yakın Suriyeli varken, an itibariyle bu sayı 102 bine düştü. Diğerleri barış bölgesine gitti. Bu kendi topraklarımızda sağladığımız birlik, beraberlik ve bütünlüğün yanı sıra komşu ülkelerimizin de toprak bütünlüğünü, yeraltı ve yer üstü kaynaklarının o ülkenin halkına ait olduğunu düşünerek hareket etmek ve buranın onbinlerce kilometre uzaklıktan gelenlerin yönettiği değil, bir barış adası şeklinde olsun istiyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan burada bir barış ortamı sağlamak için milletimizin desteğiyle, duasıyla her türlü fedakarlığı yapıyor. Biz milletçe Cumhurbaşkanımızın yanındayız, arkasındayız. Komşumuzda bir ateş olduğunda nasıl ki evimizde rahat yatamazsak, başta komşularımız olmak üzere, buranın tekrar bir barış, huzur ikliminde olmasını çok önemsiyoruz. Şu anda mehmetçiğimiz, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu barış ve huzur ikliminin oluşmasında büyük bir fedakarlıkla mücadele ediyor. Suriyeli misafirlerimiz kendi ülkelerine dönmenin heyecanı içinde' açıklamasını yaptı.