'Hüyük´te ÇED toplantısı yaptırılmadı'

CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, 'İskenderun´da olduğu gibi Arsuz´da da maden ocağı için yapılmak istenen ÇED toplantısı öncesinde kaymakamlık kentte 15 gün süreyle her türlü toplantı ve açıklamayı yasaklamış, ancak Arsuz halkı

GÜNCEL 20.04.2021 16:47:00 0

*Şahin, Akçay´da yapılan ÇED toplantısına ilişkin olarak ise şu değerlendirmede bulundu: 'Doğamızı talan edecek olan proje ile ilgili bilgilendirmelerin yapılması ve vatandaşlarımızın projeyle ilgili görüşlerinin alınması gerekirken, toplantı bölge halkı olmadan gerçekleştirildi' değerlendirmesini yaptı. MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı da, TBMM´de yaptığı konuşmada, İskenderun´un Akçay Mahallesinde yapılması planlanan Taş Ocağı ve Kırma Tesisi ile ilgili söz alarak, bu maden ocağının açılmamasını talep etti.

İskenderun/SES
İskenderun´un Akçay Mahallesi ile Arsuz´un Hüyük Mahallesinde yapılmak istenen madencilik faaliyetleri eleştiren Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Türkiye´nin doğal kaynakları, havası, suyu, toprağı ve doğasının büyük bir tehdit altında olduğunu belirtti. Geçen yıl Temmuz ayında Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından ihale edilen 766 adet maden sahasının 9´unun Hatay´da bulunduğunu anımsatan Şahin, ihalelere karşı ilk elden Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri tarafından iptal istemiyle dava açıldığını, Ankara 4. İdare Mahkemesi tarafından ´toplu maden ihalesi ilanının dava edilemeyeceği´ gerekçesiyle red kararı verilmesine karşı yapılman itirazda, Danıştay´ın ´toplu maden ihalesinin dava edilebileceği´ yönünde karar verdiğini ve toplu maden ihalesi iptal davasının yerel mahkemede yeniden görüşüleceğini ifade etti. Danıştay´ın kararına dayanarak 26 Şubat 2021 tarihinde aralarında Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından ihaleye açılan ve aralarında Hatay´ın da bulunduğu 606 adet arama sahası için hukuka aykırılık ve telafisi imkansız zarar şartlarını taşıdığı gerekçesiyle Akdeniz, Ege, Marmara, Karadeniz ve İç Anadolu´daki tabip odaları, ziraat mühendisleri odaları ve çevre dernekleri tarafından çeşitli davalar açıldığını anlatan milletvekili Şahin, şu değerlendirmede bulundu: 'Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü yapmak zorunda olduğu hiçbir ön çalışmayı yapmadan ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası´nın 166. maddesinde belirtilen devlet görevlilerine yüklenen planlama görevini yerine getirmeyip anayasaya aykırı bir şekilde, planlama ve stratejisi olmaksızın, tüm maden projelerini toptan ihaleye çıkararak yaptığı işlemler ile halkımızın hayatını ve doğayı doğrudan tehdit etmiştir. Rant uğruna halk sağlığı ve çevre hiçe sayılmıştır. Doğayı yağmalayanların çıkarları, halkımızın taleplerinin önüne geçmiş, çocuklarımızdan emanet aldığımız gelecek nesillere mirasımız olacak olan doğa, toprak, su ve havamıza göz dikilmiştir. Tüm dünya yenilenebilir enerjiye yönelmiş, doğa ve canlı hayatını önceleyen projeleri hayata geçirirken, rant uğruna Hatay´da 75 bin dönümlük alanda maden arama sahası açmak ormanlarımızın, dağlarımızın tahrip edilmesine ve doğanın dengesinin değişmesine neden olacak, beraberinde felaketler getirecektir. AKP hükümetlerinin gelecek nesilleri düşünmeden yandaş doyurmak uğruna yaşam alanlarımızı hiçe saymasına karşı çıkıyoruz. Halk sağlığı, yaşam hakkı, ülkemizin ve insanlığı geleceğinin korunması mecburidir ve çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için hayati önemdedir. Hatay´ın iki ilçesinde de maden arama ruhsatı verilerek ölüme mahkum edilmek istenmektedir. İskenderun´un Akçay Mahallesinde toplam 996 hektarlık alanda (1.400 futbol sahası büyüklüğünde) planlanan taş ocağı ve kırma tesisini istemeyen bölge halkı eylemler yaptı. ÇED toplantısından bir gün önce, alelacele biçimde eylem, gösteri, toplantı ve etkinlik yasağı getirildi. Doğamızı talan edecek olan proje ile ilgili bilgilendirmelerin yapılması ve vatandaşlarımızın projeyle ilgili görüşlerinin alınması gerekirken, toplantı bölge halkı olmadan gerçekleştirildi. Yangından mal kaçırırcasına rant uğruna bu doğa katili tesisleri kuracak olanların önünü açmak için harcanan çaba ve ısrarı kabul etmek imkansızdır. Taş ocakları ve kırma tesisleri ile dağlarımızı delik deşik eden maden sahaları ekolojik dengeyi bozmakta, tarım ve hayvancılık arazilerini kullanılmaz hale getirmekte, içme ve sulama sularını kirletmekte, sürekli oluşan toz ve gürültü ile bölgeyi yaşanmaz kılmaktadır. Rant ve yandaş doyurma gayesi ile doğayı ve sağlığımızı yağmalayanların çıkarları halkımızın anayasal hakkı olan temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama talebinin önüne geçmiştir. Doğasına ve geleceğine sahip çıkma kararlığı gösteren Hataylıların yoğun ve haklı tepkileri ile istediklerini görmezden gelen AKP, Hatay ve Türkiye için ciddi ve olumsuz sonuçlar doğuracak olan maden ocağı ve taş kırma tesisi konusunda ısrarlarına devam etmektedir.'

Şahin: Maden, yöredeki 5 bin kişiyi etkiler

Milletvekili Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Arsuz´un Hüyük Mahallesinde de Krommer Madencilik Şirketi tarafından yapılmak istenen krom ocağı 1.820 hektarlık orman ve tarım arazisinin üzerine yapılmak istenmektedir. Meydana gelen orman yangınlarında 5.500 hektar ormanımız yandı. Artık Hataylının fazlasını kaldıracak gücü yoktur. 2.200 dönümü turizm bölgesi ilan edilen Arsuz´da dağdan denize uzanan tarım alanları, mera, orman ve sit alanları bu maden ve taş ocakları ile talan edilmek istenmektedir. Arsuz halkı maden açılması durumunda köyde yaşayan 5 bin kişinin etkileneceğini, geçim kaynakları olan tarım ve hayvancılık arazilerinin kullanılamaz hale geleceğini belirterek projeyi istememektedir. Projeye karşı üç ayrı dava açılmasına ve köylüler lehine verilmiş mahkeme kararları olmasına rağmen AKP hükümeti tarafından halkın değil şirketin itirazları dikkate alınmaktadır. İskenderun´da olduğu gibi Arsuz´da da maden ocağı için yapılmak istenen ÇED toplantısı öncesinde kaymakamlık kentte 15 gün süreyle her türlü toplantı ve açıklamayı yasaklamış, ancak Arsuz halkının yoğun katılım ile gerçekleşen eylem sonucu ÇED toplantısı yaptırılmamıştır. Arsuzlu yaşam alanı olan doğasına sahip çıkmış, çevre katili projeyi istemediğini dile getirmiştir. Ülkemizin doğal kaynaklarının ekonomik ve ticari kar hırsıyla sermaye tarafından talan edilmesine artık bir son verilmesi gerekmektedir. AKP iktidarı uygulamalarında halkı gözetmemekte, halka rağmen ülkenin tüm yaşam alanlarını, doğal varlıklarını yok etmektedir. Plansızca, rant uğruna tek adamın iki dudağından çıkan kararlar ile hemşehrilerimizin yaşam alanlarına mevcut hükümet eliyle tecavüz edilmekte, vatandaşların buna dair talep ve itirazları ise kamu kurumları eliyle baskılanarak görmezden gelinmektedir. Bu hukuksuzlukların derhal son bulması, halkımızın halkı taleplerinin karşılanması gerekmektedir. Madenler ve termik santrallerin yol açtığı iklim değişikliği ve salgın hastalıkların ülkemizin ve tüm insanlığın, doğal yaşamın, canlıların geleceğini tehdit eden bir noktaya gelmesi alenen cinayete teşebbüstür. Bu konuda bilimsel verileri dikkate almayan, 1 yılda 5.500 hektar ormanı yanan Hatay´a 9 farklı alanda maden arama ruhsatını verip doğa katliamı yapanlara sesleniyorum: AKP´nin plansız, yandaşı millete üstün gören ve vatandaşlarımızın yaşam alanları hakkında sorumsuzca verdiği kararlarla, halkın buna dair talep ve itirazlarının kamu eliyle bastırılmasına karşı direneceğiz. Bu hukuksuzluğa karşı halkın haklı taleplerinin yanında olup sonuna kadar sürecin takipçisi olacağız. Rant uğruna Hatay´ı ve Hataylıları gözden çıkaranlar bilsin ki ülkemizin doğal kaynakları, havası, suyu, toprağı, doğası büyük bir tehdit altındadır. Her şeye ve herkese rağmen yaşam alanlarında madencilik faaliyetleri konusunda ısrar eden AKP hükümetlerinin yanlış politikaları ile ticari kar hırsıyla doğanın tahrip edilmesine, halkı gözetmeyen, halka rağmen tüm yaşam alanlarını, doğal varlıklarını yağmaya açan bu zihniyeti kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Hataylılar nefes almak, doğalarının katledilmemesini istiyor. Bu uğurda kararlılıkla direnen halkımızın sonuna kadar yanındayız.'

Kaşıkçı: Firmalar, arama sonrası alanı ağaçlandırıyor

MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı da, TBMM´de yaptığı konuşmada, İskenderun´un Akçay Mahallesinde yapılması planlanan Taş Ocağı ve Kırma Tesisi ile ilgili söz alarak, bu maden ocağının açılmamasını istedi. Maden arama faaliyetlerini bitiren firmaların, ocakları tekrar ağaçlandırması gerekirken, üstlerine düşen sorumlulukları yerine getirmediklerini belirten milletvekili Kaşıkçı, “Akçay mahalle sakinleri, mahallelerinde yeni bir maden ocağı istemediklerini yetkililere ifade etmişlerdir. Mahalle sakinlerimizin bu haklı talebini bakanlığımızın duymasını ve yeni bir maden ocağının Akçay´da açılmamasını talep ediyoruz' dedi.


CHP, Hatay ve İskenderun için yeniden itiraz etti

Arsuz'da bahar coşkusu

Dörtyolluyu denizle buluşturdu

Erzin de ilk meclisini topladı

Dörtyol meclisinde komisyon seçimleri yapıldı

Meclis komisyonlarını CHP belirledi

Dönmez’den alan incelemesi

Öntürk’ten ‘tefeciden borç alınmış’ iddiası

Kaymakamlık avlusunda bayramlaşma

Arsuzlu TCDD Kampında bayramlaştı

Bayramın 3. bakanı Bayraktar oldu

"Deprem Şehitliğine" bakan ziyareti

CHP, Hatay'ı 'çalışma grubu'yla izleyecek

Bakan Özhaseki: 14.2 milyar lirayı Hatay için kullanacağız

AÇKD eski başkanı S. Asker yaşamını yitirdi

  • BIST 100

    9515,84%-0,15
  • DOLAR

    32,48% 0,13
  • EURO

    34,78% 0,23
  • GRAM ALTIN

    2490,71% 1,17
  • Ç. ALTIN

    4150,05% -1,23