'İthal çaya ek vergiler konulmalı'

Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, ülkenin önemli KİT´leri arasında yer alan Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2011-2016 yıllarına ait raporların bazı bölümlerine yapıla

SİYASET 9.12.2019 10:19:29 0

İskenderun/SES

 TBMM Genel Kurulunda konuşan MHP Hatay Milletvekili Kaşıkçı, komisyon toplantısının, bundan sonraki komisyonlarda nasıl davranacaklarına dair MHP Genel Başkan Yardımcımız Mevlüt Karakaya´nın bir yol haritası olması için izahatta bulunduğunu belirtti. Kaşıkçı, 'O izahat şu şekildeydi; ´KİT Komisyonu, esas itibarıyla teknik bir komisyon yani siyasi olmaktan daha çok teknik ve vebali olan bir komisyon. Kamu kaynaklarının kullanıldığı ve sermayenin denetlendiği bir komisyon.´ Bu sözlerden sonra katıldığımız komisyon toplantılarında vebali ve teknik bakış açısını bir kenara bırakmadan katkı sunmaya devam ettik. ÇAYKUR ve Devlet Hava Meydanlarıyla ilgili yapacağım konuşmada bilgilendirip, daha sonra itirazlara Milliyetçi Hareket Partisinin nasıl baktığı, hangilerini destekleyip hangilerini desteklemediği konusunda fikirlerimizi paylaşacağım' dedi.
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü´nün (ÇAYKUR), Doğu Karadeniz Bölgesi´nin ekonomik ve sosyal yönden kalkınması, geliştirilmesi ve göç olgusunun yarattığı sosyal problemleri azaltmak amacıyla çay tarım ve sanayi uzun yıllar devlet tarafından desteklenmiş ve teşvik edildiğini ifade eden milletvekili Kaşıkçı, şunları söyledi: 'İlk yaş çay yaprağı hasatı ve kuru çay üretimi 1938 yılında gerçekleştirilmiştir. 1940 yılında çıkartılan Çay Kanunu´yla ülkemiz çaycılığı güvence altına alınmış ve çay bahçesi kuracaklara ruhsatname alma zorunluluğu getirilmiştir. Bu yasal gelişmenin ardından çay tarım alanları giderek genişlemiş ve üretim miktarı hızla yükselmiştir. İlk çay fabrikası 1947 yılında, günlük 60 ton kapasiteli olarak Rize Merkez Çay Fabrikası adı altında işletmeye açılmıştır. Çay tarım alanlarının ve yaş çay yaprağı üretiminin artması, çay işleme fabrikalarının sayısının da giderek artmasını zorunlu kılmış, 1973 yılında kurulan yaş çay işleme fabrika sayısı 32´ye, 1985 yılında ise 45´e ulaşmıştır. 1963 yılına kadar ithalatla karşılanan iç tüketim talebi, 1963 yılından sonra yurt içi üretimle karşılanmaya başlanmıştır. 1971 yılında Çay Kurumu Kanunu yürürlüğe konulmuştur. Kanunla tarım, üretim ve pazarlama dâhil tüm faaliyetler Çay Kurumu Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. Kurum tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir iktisadi devlet kuruluşu olarak 1973 yılında Rize´de faaliyetlerine başlamıştır. Daha sonra Çay Kurumu, 1982 yılında çıkartılan 2929 sayılı Kanunla Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü adı altında faaliyetlerini devam ettirmek üzere kamu iktisadi kuruluş kapsamına dâhil edilmiştir. Tüketiminde birinci olduğumuz ve şiir ve şarkılara konu olan çay; Ülkemizde çay tarımı Doğu Karadeniz Bölgesi´nde, Rize, Artvin, Trabzon, Giresun ve Ordu illerini kapsayan 778 bin dekar alan üzerinde yaklaşık 200 bin üretici aile tarafından yapılmaktadır. Ülkemizde yaklaşık her yıl 72 bin futbol sahası büyüklüğünde alana çay ekimi yapılmaktadır. Bu kadar geniş bir alanda yapılan çay tarımından geçen yıl itibarıyla yaklaşık 1 milyon 200 bin ton yaş çay elde edilmiştir. Tesislerde yapılan işlemlerle kurutulan çay miktarı ise 230 ile 250 bin ton aralığındadır. Vatandaşlar tarafından üretilen çaylar ÇAYKUR ve özel sektör tarafından alınmaktadır. Üretilen çayın tek başına yaklaşık yüzde 50´si ÇAYKUR tarafından alınmıştır. ÇAYKUR, 46 yaş çay işleme ve 1 paketleme fabrikası, 1 pazarlama ve üretim bölge müdürlüğü, 8 pazarlama bölge müdürlüğü, bunlara bağlı 25´i ev dışı tüketim bayisi, 45´i reyon bayisi, 99´u da perakende bayisi olmak üzere 169 bayi; Anatamir Fabrikası, Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünden müteşekkil olup Türkiye´de çay sektörünün önemli ve en büyük lider kuruluşudur. Çay sektörünün bu lider kurumunda 1 Kasım 2019 tarihi itibarıyla 1.285´i memur, 1.312´si daimî, 8.644´ü geçici olmak üzere toplamda 11.241 memur ve işçi personel bulunmaktadır. ÇAYKUR sadece bir iktisadi kuruluş değildir, aynı zamanda Doğu Karadeniz Bölgesi ekonomisinin temel gelir kaynağı olan çayı bölge halkına ekmek kapısına dönüştüren bir kurumdur. Bölgenin kalkınması için son derece önemli olan ÇAYKUR´un varlığını devam ettirmesi elbette hepimiz için son derece önemlidir. ÇAYKUR´la ilgili Komisyon toplantılarında en çok tartıştığımız konuların başında hiç şüphesiz ki ekonomik ömrünü tamamlamış yaşlı çaylıkların yenilenmesi meselesi gelmektedir. Sayıştay raporlarında da bu eksik dile getirilmektedir. Tıpkı kentsel dönüşümde olduğu gibi, yaşlı çaylıkların yenilenmesi işi, arazilerin sökülmesi, hazırlanması, gübrelenmesi ve fidan dikimine hazır hâle getirilmesi aşamalarının tek tek geçilmesiyle ancak mümkündür. ÇAYKUR bu sorunun çözümüyle ilgili bazı faaliyetlere başlamış ancak bu çalışmalarının yetersiz olduğunu da ayrıca belirtmiştir. ÇAYKUR´un da belirttiği üzere, çaylıkların yenilenmesi meselesinde karşılaşılan en önemli sorun, fidan üretimindeki yetersizliktir. Yine, sadece ÇAYKUR tarafından cüzi miktarda fidan üretimiyle çay bölgelerinin yenilenme çalışması yapılamayacaktır. Çay fidanı üretiminde muhakkak özel sektör teşvik edilmeli ve sürecin içine dâhil edilmelidir. Çaylıkların yenilenmesi sürecinde doğacak verim kayıplarının ve yapılan harcamaların devlet tarafından çiftçilerimize ödenmesi ise yine, stratejik ürün olan çayın devamı için son derece önemlidir. Çiftçilerden daha fazla ürünün satın almak için bankalardan kredi çekmek zorunda kalan ÇAYKUR özellikle kamu bankaları tarafından desteklenmelidir. Bölgedeki çay bahçelerinin konumu iklim özelliği nedeniyle organik tarıma geçme kolaylığı tanımaktadır. Giderek büyüyen çay pazarında organik ürünlere olan talebin artması, bölgenin organik tarıma geçme kolaylığı ve tarım politikası kapsamında teşvik fırsatlarından yararlanılarak organik çay tarımının yaygınlaştırılması amacıyla yapılan çalışmaların sürdürülmesi ve bu fırsattan iyi yararlanılması gerekir. Çay konusundaki bir önemli konu ve sıkça tartışılan bir mesele de ithal çay meselesidir. ÇAYKUR ve özel işletmelerin elindeki stoku eritebilmeleri için ithal çaya ek vergiler konulmalıdır. Türk çayının, başta Hindistan olmak üzere Sri Lanka ve Endonezya´nın boyalı çayına kurban edilmesinin önüne geçilmelidir. Önemli gördüğümüz bir konu da çay kanunun çıkarılması zorunluluğudur. Çay sektörünün tümünü kavrayacak, çay üreticilerinin mağduriyetini gidermek, çay tarım alanlarının tespiti ile çay piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesi, yaş çay bitkisi üreticileri ve çay imalatçılarının haklarını korumak ve yükümlülüklerini belirlemek amacıyla hazırlanan çay kanunu taslağının yasalaşması artık kaçınılmazdır.'


"Hatay’ı yatırım ve istihdam cenneti haline getireceğiz"

"Şehri daha yaşanabilir kılacağız"

"Önceliğimiz depremzedeleri konut sahibi yapmak"

“İskenderun'u yaşanabilir hale getireceğiz”

EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Karaca: Bu seçim, Hatay halkının hayata kalma seçimidir

“İnsanlar hala yarını göremiyor”

Akbay ailesinin acısı

Mobil Basın Evi, seçimde gazetecilerin hizmetinde

Sarıseki stadyumu yarın açılıyor

GC, Gazeteci Kitapları Sergisi açtı

Rektörün danışmanlığını yapacağı projeye, TÜBİTAK desteği

Dörtyol-Payas karayolunda kaza: 6 ölü, 1 yaralı

MKÜ sınav yönetmeliğinde değişiklik yapıldı

"Hatay’a karşı tarihi bir sorumluluğumuz var"

Proje üreten derneklere destek sözü

  • BIST 100

    9046,92%2,73
  • DOLAR

    32,33% 0,24
  • EURO

    35,11% 0,00
  • GRAM ALTIN

    2295,54% 0,81
  • Ç. ALTIN

    3843,36% -0,29