Kadınlar, bakanlık istedi

İskenderun Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında yürüyüş düzenledi.

İSKENDERUN 12.03.2018 10:30:05 0
Kadınlar, bakanlık istedi

Akın Bodur/İskenderun

 'Yaşasın kadın dayanışması; Biz istersek dünya değişir; Taciz, şiddet ve tecavüze son; Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz; Kadınlar sokakta isyanda; Dünya yerinden oynar, kadınlar özgür olsa' pankartı taşıyan kadınlar, 8 Mart´ın ücretli izin sayılmasını, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığnın kaldırılarak, yerine Kadın Bakanlığı kurulmasını istedi. Kadınlar, OHAL kapsamında alınan izinle yürüyüş düzenledi.
İskenderun´da eski Bit Pazarı alanına kurulan parkta toplanan kadınlar, Türkçe ve Kürtçe, 'Yaşasın kadın dayanışması; Yaşasın örgütlü mücadelemiz; Kadınız, anayız, barıştan yanayız; kadınlar savaş istemiyor' sloganı attı, halay çekti, özgürlük müziği eşliğinde oynadı ve ellerindeki Marakas´ı çaldı.

´Kapitalizm, kadınları ucuz emek gücü olarak görüyor´
Ulucami Caddesi üzerinden Atatürk Anıtı Alanına giden kadınlar adına açıklama yapan İskenderun Kadın Platformu dönem sözcüsü Muhsine Taşan, dünyanın dört bir yanındaki kadınlarların, alanlarda buluşarak daha adil, eşit ve özgür bir dünya için sözünü örgütlediğini ve mücadeleyzi yükselttiğini söyledi. Erkek egemen kapitalizme karşı yürüttülen mücadelenin kazanımı olan 8 Mart kapsamında, tüm yasaklamalara rağmen yine alanlarda olduklarını belirten Taşan, 'Küreselleşme, kapitalizm ve neoliberal politikalar dünya ekonomisini belirlerken kadınları daha da ucuz emek gücü olarak görmeye devam ediyor. Ev işleri, yaşlı, çocuk, hasta, engelli bakımı biz kadınların görünmeyen emeğini daha da artıyor. Kiralık işçilik uygulamasıyla hepimize modern kölelik dayatılıyor. Düşük ücretli, kısmi süreli, esnek, yarı zamanlı, uzaktan, evden, kayıtsız, sigortasız, güvencesiz çalıştırılıyoruz. Çıkarılan KHK´ler ile işimiz, emeğimiz gasp ediliyor. Sendikal hak ve özgürlüklerimize dönük keyfi yasaklarla örgütlenme hakkımız elimizden alınmak isteniyor. Artan işsizlik ve yoksulluk eril iktidarların kadın bedenini ve emeğini daha fazla denetlemek için kullandığı bir araç haline getiriliyor. Bir yanda güvencesizliğin, yoksulluğun ve işsizliğin, diğer yanda savaşın, militarizmin ve tekçiliğin meşru kıldığı şiddetin türlü biçimlerine her gün daha fazla maruz kalıyoruz. OHAL bahanesiyle en temel haklarımızın kullanılamaz hale getirildiği koşullarda barış sözcüğü yasak edilirken, çocuk istismarcılarını kurtarmak için rıza yaşını 12´ ye düşüren yasalar yapılıyor. Kadınlara ve LGBTİ´ lere yönelik taciz, tecavüz ve katliamların korkunç boyutlara ulaştığı bir süreçte Diyanet tarafından sürekli olarak kadınları ve kız çocuklarını hedef alan fetvalar yayınlanıyor. Çocuk istismarcılığını ´hastalık´ olarak meşrulaştıran AKP iktidarı, ´9 yaşındaki kız çocukları evlenip çocuk doğurabilir´ diyen Diyanet İşleri Başkanlığı´nı sosyal politikaları icra eden bir kuruma dönüştürmüş durumda. Dini referanslarla toplumu yeniden dizayn etme çabasıyla her gün yeni fetvalar çıkarılıyor, yasal düzenlemeler yapılıyor, eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamusal yaşamın tümünü dinselleştiren uygulamalara her gün bir yenisi ekleniyor. OHAL düzeninde kadınlara yönelik şiddeti sistematik ve meşru hale getiren, halkı, emekçileri ve kadınları yoksullaştıran, ötekileştiren savaş politikaları KHK´ler eliyle uygulamaya konuluyor. Paramiliter güçleri koruyan cezasızlık kılıfı kadın cinayetlerini, şiddet ve saldırıya maruz kalan kadınların sayısını arttırıyor' dedi.

´Kadın Bakanlığı kurulsun´ önerisi
'Biz kadınlar; 8 Mart´larda meydanları bize yasak ederek, varlığımızı iktidarlarının geleceği için tehdit olarak görenlerin her türlü baskı ve sindirme çabasına rağmen alanlarda olmaktan ve sözümüzü söylemekten geri durmadık, duramayacağız. Eşit, adil, özgür, laik ve barış içinde yaşayacağımız bir dünyayı yaratmak için kurtuluşumuzun kendi ellerimizde olduğunu biliyoruz. Bunun için evde, işte, sokakta, bizleri yok sayanlara karşı direnmeye devam edeceğiz' diyen Taşan, 8 Mart´ın ücretli izin günü sayılmasını; OHAL´in kaldırılması, KHK´lerin iptal edilerek haksız hukuksuz yere işten çıkarılan tüm emekçilerin görevlerine iade edilmesini; İş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılmasını; Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalışmaya, kiralık işçilik uygulamasına son verilmesini; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kaldırılarak yerine Kadın Bakanlığı kurulmasını; Kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikalarının son bulmasını; Kamusal alanın tümüne yayılan dinselleştirme politikalarından vazgeçilmesini; Kadınlardan yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin gerekliklerinin uygulanmasını talep ettiklerini ifade etti.
Taşan, 'Bu 8 Mart´ta dünyanın dört bir yanında kadınlarla ayrımcılığa, şiddete, gericiliğe, güvencesizliğe ve savaş politikalarına karşı alanlarda itirazlarımızı, sözlerimizi ve taleplerimizi buluşturarak ´başka bir dünya mümkün´ çağrısını yineliyoruz' dedi ve Dünya Kadın Yürüyüşü Koordinasyonu tarafından kaleme alınan 8 Mart Uluslararası Kadın Grevi ile dayanışma metnini de okudu.


Akbay ailesinin acısı

Mobil Basın Evi, seçimde gazetecilerin hizmetinde

Sarıseki stadyumu yarın açılıyor

GC, Gazeteci Kitapları Sergisi açtı

Rektörün danışmanlığını yapacağı projeye, TÜBİTAK desteği

Dörtyol-Payas karayolunda kaza: 6 ölü, 1 yaralı

MKÜ sınav yönetmeliğinde değişiklik yapıldı

"Hatay’a karşı tarihi bir sorumluluğumuz var"

Proje üreten derneklere destek sözü

"Hizmetler vatandaşın ayağına götürülecek"

"Rekor oyla" destek istedi

Konteyner kentte seçim çalışması

Hak sahipliğinde 1 günlük başvuru süresi

Pirireis sakinleriyle iftarda buluşan CHP: Seçimi kazanacağız

Öntürk: Önceliğimiz konut ihtiyacının karşılanması

  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,31% 0,18
  • EURO

    35,06% -0,15
  • GRAM ALTIN

    2283,19% 0,26
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,00