Kadınlar, oturarak protesto etti

İskenderun Kadın Platformu, kadın düşmanı söylem ve politikaların kadınların hayatlarına mal olduğunu, boşanmanın değil cinayetlerin engellenmesi gerektiğini ifade etti ve kadın cinayetlerinin politik olduğunu ifade etti.

GÜNCEL 28.08.2019 11:45:03 0
Kadınlar, oturarak protesto etti

Nesrin Geyik/İskenderun

 Kadın platformu, İskenderun´da Ulucami Caddesi üzerindeki Sağlıklı Yaşam parkı önünde yaptığı açıklamayla kadına yönelik şiddet ve cinayetleri kınayan ve oturma eylemi ile kadına yönelik saldırıları protesto etti. Türk Kadınlar Birliği Derneği İskenderun Şubesi de bugün yapılacağı toplantıyla kadına yönelik şiddeti protesto edecek.
Ağrı´da Emine Nuyan´ın ayrı yaşadığı ve boşanmayı kabul etmeyen kocası, Konya´da uzaklaştırma kararı alan Tuba Erkol´un kocası tarafından çocuklarının önünde 20 kere bıçaklanarak öldürüldüğünü, Kırıkkale´de Emine Bulut´un boşandığı kocası tarafından kızının önünde öldürüldünü ifade eden ve bunların son üç günde yaşandığını belirten İskenderun Kadın Platformu, ülkede her gün her hafta kadın cinayetlerinin işlendiğini kaydetti. İskenderun Kadın Platformu dönem sözcüsü Hülya Ateş, 'Hiçbir kadın ölmek, şiddete, tacize tecavüze maruz bırakılmak istemiyor. İşte tamda bu yüzden erkek şiddetini önleyen yasalara, 6284 sayılı kanuna, İstanbul Sözleşmesi´ne, kadınları koruyan mekanizmalara ihtiyacımız var. Ama her gün hayatlarımızı dar eden bu şiddete rağmen birde haklarımız ellerimizden alınmak isteniyor. Kadınlar boşanamasın, diye zorunlu arabuluculuk getiriliyor. Şiddet uygulayan erkek evden uzaklaştırılmasın ki canı sıkılmasın deniliyor. İstanbul Sözleşmesi feshedilsin sesleri yükseliyor. Bu gibi sözler şiddetin kadın cinayetlerinin ortağı! Biz failleri aklayan, şiddeti önleyici mekanizmaları uygulamayan tam tersine şiddetten yine kadınları suçlu bulan düzene isyan ediyoruz. Biz kadınlar yaşamak istiyoruz. Şiddetin, tacizin; ölüm tehditlerinin ve baskıların olmadığı eşit ve özgür bir hayat istiyoruz. Erkeklerin kadınlara şiddet uygulamasının nedeni; güç göstermek, öfke boşaltmak, kadınları kontrol etmek ya da cezalandırmaktır. Kadına yönelik şiddetle çocuklara yönelik şiddet arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Yani bir evde aile içi şiddet varsa, o evde yüksek ihtimalle çocuklar da şiddet görmektedir. Kadınlar ve çocukların şiddetsiz bir hayat kurabilmeleri için toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Kadınların ve çocuklarının şiddet görmediği bir dünya için kadınların kazanımlarına göz diken, kadın düşmanı söylem ve politikalara karşı mücadele etmek ve toplumsal cinsiyet eşitliliğinin gerçekleşmesi için her alanda çalışmak gerekiyor. Kadın mücadelesine ve kazanımlarına doğrudan saldırı olan düzeni tanımıyoruz. Emine Bulut, 10 yaşındaki kızının ve onlarca insanın gözü önünde vahşice öldürüldü. Bulut´un son sözleri ‘ölmek istemiyorum´ oldu. Artık hepimiz, bu cinayetin tanığıyız. Emine Bulut´un katili, Fedai Baran, kadın cinayetlerine iyi hal indirimi uygulayanlardır. Emine´nin katili, kadın cinayetlerini teşvik eden, iktidarın kadın düşmanı politikalarıdır. Katil, kadın cinayetlerine sessiz kalanlar, nafaka hakkını gasp etmeye çalışanlar, sigorta hakkını evlilik şartına bağlayanlardır' diye konuştu.
2016 yılında belediyelere atanan kayyumların ilk yaptığı icraatlar arasında kadın kurum ve kreşlerini kapattığını, bu gaspı protesto etmek isteyenlere yönelik sert saldırılar yapıldığını ifade eden platform sözcüsü Ateş, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Kadınların mücadele ile elde ettiği kazanımları yok ederek, yerine kadına yönelik şiddetin, taciz ve tecavüzlerin meşrulaştırıldığı, normalleştirildiği kapitalist patriyarkayı inşa etmektir. Kadın mücadelesine ve kazanımlarına doğrudan saldırı olan kayyum düzenini tanımıyoruz. Kadınların yaşamlarını ve haklarını gasp etmeye çalışan iktidar politikalarını teşhir ediyoruz.'
İskenderun Kadın Platformu, 6284 Koruma Kanunu ve İstanbul Sözleşmesi´nin uygulanmasını, şiddeti normalleştiren indirimlere son verilmesini istediklerini ifade ettiği açıklama ve protestosunda, kadın cinayetlerinde iyi hal indirimi ve cezasızlığın devam ettiğini, 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesinin etkin bir şekilde uygulanmadığını ifade etti ve '1 Ağustos 2014´te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi, kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesini sağlayan uluslararası antlaşmadır. Ancak egemen erkek yargının politik yaklaşımlarıyla katiler iyi hal indirimi almakta, şiddetin önü açılmaktadır. kadınlara çağrımızdır; Vahşice öldürülen Emine Bulut, yaşam hakkı elinden alınan son kadın olsun diye yılmadan mücadele edelim. Kadın cinayetlerinin çözüm yolu olan İstanbul Sözleşmesi toplumun geleceğinin sembolüdür' dedi.
Samandağ Belediyesi ile CHP Samandağ Kadın Kolları işbirliği ile Kadın Danışma Merkezi´nde ´kadın´ konulu söyleşi düzenlendi ve kadına yönelik şiddet protesto edildi.
Samandağ Kadın Platformu da yaptığı basın açıklamasında, 'Emine´nin ve katledilen tüm kadınların çığlığı olmak için buradayız. Herkes duysun; Kadınlar ölmek istemiyor' ifadesini belirtti.


Hastane bahçesinde korkutan yangın

CHP, Hatay ve İskenderun için yeniden itiraz etti

Arsuz'da bahar coşkusu

Dörtyolluyu denizle buluşturdu

Erzin de ilk meclisini topladı

Dörtyol meclisinde komisyon seçimleri yapıldı

Meclis komisyonlarını CHP belirledi

Dönmez’den alan incelemesi

Öntürk’ten ‘tefeciden borç alınmış’ iddiası

Kaymakamlık avlusunda bayramlaşma

Arsuzlu TCDD Kampında bayramlaştı

Bayramın 3. bakanı Bayraktar oldu

"Deprem Şehitliğine" bakan ziyareti

CHP, Hatay'ı 'çalışma grubu'yla izleyecek

Bakan Özhaseki: 14.2 milyar lirayı Hatay için kullanacağız

  • BIST 100

    9711,46%0,69
  • DOLAR

    32,51% -0,09
  • EURO

    34,81% -0,14
  • GRAM ALTIN

    2426,25% -0,14
  • Ç. ALTIN

    3994,88% -0,57