'Kötü muameleye soruşturma açılmalı'

Hatay Barosu Hatay Barosu İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonu, İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğünde bulunan bazı tutuklu ve hükümlülere yönelik işkence, kötü muamele yapıldığı iddialarına ilişkin hazırladığı raporda, 'g?

GÜNCEL 31.01.2020 10:45:27 0

İskenderun/SES

Komisyon raporu, Hatay Barosu yönetimi tarafından İskenderun Adliyesinde yapılan toplantıyla açıklandı.
Raporu açıklayan Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, bir hükümlünün ablası tarafından baroya yapılan başvuruda ‘kardeşinin İskenderun M Tipi Kapalı cezaevinde hükümlü olarak bulunduğunu, kardeşinin açık görüşüne gittiği zaman kardeşine yapılan işkence ve kötü muamele izlerini gördüğünü, kardeşinin korktuğu için şikayetçi olamadığını, kardeşine yardım edilmesini, ablası olarak savcılığa müracaat ettiğini ve Baro olarak da gerekli yasal işlemlerin yapılmasını´ talep etmesiyle İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğünde meydana gelen işkence ve kötü muamele iddialarından haberdar olunduğunu ifade etti. Hatay Barosu yönetimi ile İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonunun İskenderun M Tipi Kapalı cezaevi Müdürlüğüne gittiğini ancak hükümlünün kendi el yazısı ile ‘avukatlar ile görüşmek istemediğine´ dair dilekçesine istinaden görüşmenin sağlanamadığını anlatan Dönmez, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğünde artan şikayetler ve bu şikayetlerin kamuoyuna da yansıması nedeni ile Hatay Barosu yönetimi tarafından 15.05.2019 tarih ve 2019/20-14 yevmiye sayılı kararı ile bu konunun araştırılması yönünde karar alınmış ve konu İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonuna sevk edilmiştir. Komisyonun görevlendirmeleri neticesinde baromuza yapılan şikayetlerin sayısı artmış ve 22.05.2019 tarihinde bir hükümlünün babası ve bir diğer hükümlünün eşi tarafından müracaat edilmiş ve beyanları İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonu başkanı ve Hatay Barosu Yönetim Kurulu üyesi tarafından tutanak altına alınmıştır. Kötü muamele ve işkence iddiaları ile ilgili gözaltında olan kişilere hukuki yardımda bulunulması için 22.05.2019 tarihli dilekçe ile baromuz avukatlarından bir kısım avukat baroya müracaat etmiş ve müvekkilleri olan tutuklu veya hükümlülerden gelen şikayetlerin ve iddiaların incelenmesi talebinde bulunmuştur. Baro yönetimi ve İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonu olarak olayların yerinde incelenmesi amacı ile yapılan başvurulara istinaden 29.05.2019 tarihinde İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğüne gidilerek ve burada dört hükümlü ile bizzat görüme yapılmış, görüşmelerde farklı isimlerin de kötü muameleye maruz kaldığı bildirildiğinden bu kişilerin de beyanlarının tutanak altına alınması zorunlu hale gelmiştir.'

Dönmez, komisyonun tespitlerini açıkladı
Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğünde yaşanılan olaylara ilişkin gözlem ve tespitleri ise şöyle açıkladı: 'Kötü muamele ve işkence iddiaları ile ilgili olarak isimleri bildirilen tüm kişilerle yapılan görüşme kapalı bir odada gerçekleştirilmiş ve kötü muamele ve işkenceye maruz kalan kişilerle birlikte, kişilerin anlatımlar tutanak ile imza altına alınmıştır. Tutanaklar ile de sabit olan ve yapılan görüşmeler neticesinde kötü muamele ve işkence iddialarına dair tespitler şunlardır: Görüşülen kişilerin birçoğu, farklı koğuşlarda olması yanında farklı suç tipleri nedeni ile cezaevinde bulunmakta olup benzer mahiyette ifadelerde bulunmuşlardır. İfadelerinde genel olarak; Olayların Mayıs ayından iki ay kadar öncesinde başladığı, 02.05.2019 tarihinde yapılan koğuş baskını ve yer değiştirme işlemi neticesinde bir kısım gardiyanlardan falakaya yatırılmak sureti ile kötü muamele ve işkenceye uğradıkları, olay gününe ait kamera kayıtlarının istenilmesi halinde bu iddialarının doğrulanacağı, kimsenin gardiyanlara direnmediği/ karşı gelmediği halde gardiyanlar tarafından çok sert müdahale edildiği, koğuştan şeffaf oda olarak nitelendirilen odaya veya müdür odasına kadar zorla götürüldükleri, şeffaf odada kendilerine falakaya yatırılmak sureti ile işkence edildiği, koğuşların bu şekilde dağıtıldığı; Cezaevi içerisinde örgütlenme gibi bir durumun bu tarihe kadar yaşanmadığı, ancak bu tarihten önce kapsamlı aramaların olduğu ve hiçbir şekilde yasak bir malzemenin bulunmadığı, bu kadar kısa süre içerisinde bu kadar malzemenin koğuş içerisinde toplanmasının mümkün olmadığının tutuklu/hükümlüler tarafından ifade edildiği; Yaralanma ve kötü muamelelere karşı yasal yollara başvurması konusunda baskı ve tehditlere maruz kaldıklarını, sürülme ve nakil yanı sıra yeniden kötü muameleye maruz kalınma korkusunun verildiği, doktorun, savcının ve hakimin kendi personelleri olduğunu, devletin arkalarında olduğunu ve bu nedenle şikayetlerinde hiçbir şeyin çıkmayacağını, zararın şikayet edenin göreceği şeklinde tehditlerin ve yıldırma çalışmalarının yapıldığı; Bu olaya ilişkin olarak cezaevinde bulunan doktor karşısına çıktıklarında kendilerinden önce gardiyanların doktorla konuştuğunu, yanlarında işkence ve kötü muamelede bulunduğu iddia edilen gardiyanların bulunduğu, doktor odasına girildiğinde dahi bu gardiyanların eşlik ettiği, doktorun uzak bir mesafeden ‘neyin var´ gibi sorular sorduğunu, detaylı bir tedavi etmediğini, önyargılı yaklaştığını; Kötü muamele ve işkencenin tespiti amacı ile hastaneye sevk edildiklerinde dahi bu gardiyanların yanlarında geldiğini, doktor ile ilk görüşmeyi yaptıktan sonra doktor karşısına çıktıklarını, doktorların yaralanmaya ilişkin izleri gördüklerini, ancak doktorların raporları nasıl tanzim ettiklerini bilmediklerini; Bu iddialar nedeni ile şikayetçi olan tutuklu/hükümlülere yönelik ‘iki ay görüş cezası, hücre cezası, etkinliklerden yasaklanma, altı ay disiplin cezası´ gibi cezaevinde haksız cezalar verildiği, bu şekilde şikayet edenlerin cezalandırıldığı; Birçok mahkumun İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevine getirildiğinde ‘hoş geldin dayağı´ olarak adlandırdıkları darba maruz kaldıklarını, bunun genel olarak herkese uygulandığını ifade edildi. Görüşülenler arasında sadece bir tutuklu/ hükümlü darp ve kötü muameleye maruz kalmadığını belirtmiş, sekiz kişi kötü muamele ve işkence iddiasında bulunmuş, yedi kişi ise ‘hoşgeldin dayağı´ olarak adlandırılan dayağa maruz kaldığını bu nedenle kötü muamale ve işkence iddiasında bulunmuştur. Bu şekilde gruplandırma yapılan tutuklu / hükümlülerin verdiği ifadeler olayın anlatım şekilleri birbirleri ile uyumludur. Yine bu kişilerin işkence ve kötü muamelede bulunan gardiyan ve memur isimleri de uyumludur.'

Rapor, ilgili kurumlara gönderilecek
AİHS ve diğer uluslararası sözleşmelerde de yazılı olduğu üzere doktor raporunun varlığı tek başına işkence ve kötü muamele yaşanmadığının göstergesi olmadığını ifade eden Hatay Barosu Başkanı Dönmez, 'Konu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; kişiler kolluk görevlisi nezaretinde doktor muayenesine hukuka aykırı bir şekilde çıkarılmıştır. Dinlenen kişilerin anlatımları birbirleri ile çelişmemekte, aksine uyum göstermektedir. Anlatımlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kişilerin darp, cebir izi bırakılmayacak şekilde işkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarını doğrulamaktadır. Kaldı ki, falaka ve işkence iddialarının net olarak tespiti için alınan doktor raporlarının yüzeysel olduğu, fiziki gözlem haricinde kemik sintigrafi gibi tanılama işleminin yapılmadığı dikkate alındığında herhangi bir darp, cebir izinin bulunmamasının normal olduğu açıktı' görüşünü kaydetti. İşkence ve kötü muamele ile hekim muayenesi uygulamasının anayasanın 17/3 maddesi, AİHS 3. maddesi, İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi´nin 1. ve 4. maddesi, Türk Ceza Kanununun 94. maddesi ile Türkiye´nin taraf olduğu İstanbul Protokolüne aykırılık taşıdığın anlatan Dönmez, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Tespitler de dikkate alınarak ilgililer hakkında derhal soruşturma başlatılmalı ve işkence suçu etkin olarak ortaya çıkartıldıktan sonra işkence suçuna göz yuman ve işkence suçunu işleyen kişiler başta olmak üzere kişilerin maddi ve manevi varlığına saldırıda bulunan kişilerin tespit edilerek cezalandırılması gerekmektedir. Gözaltında olan kişiler yönünden soruşturmayı yürüten kolluk görevlilerinin muhtemel bir işkence, kötü muamele soruşturmasının şüphelileri olabilecekleri değerlendirildiğinde, gözaltındakilere yönelik işkence ve kötü muamelenin devamının engellenmesi ve soruşturmanın sağlıklı yürütülebilmesi için soruşturmadan el çektirilmeleri; Günlük hekim muayenelerinin Türkiye´nin de taraf olduğu İstanbul Protokolüne uygun olarak yapılması gerekmesine rağmen, protokole aykırı bir şekilde muayenede kolluk bulundurulması sebebiyle, muayene işlemlerinin İstanbul Protokolüne uygun olarak yapılması için gerekli talimatların verilmesi, fiziki ve yüzeysel raporlar yerine bilimsel ayrıntılı ve hiçbir kuşkuya yer vermeyecek derecede açık bir teşhis işleminin yapılması; İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan ve kötü muamele ve işkence iddiasında bulunan tüm hükümlü/tutukluların savcılık karşısına çıkarılması, beyanlarının tutarlılığı ve beyanlarında geçen delillerin bir an evvel celp edilmesi; İşkence suçunu işleyen kişilerin tespiti için re´sen soruşturma başlatılması, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve faillerin tespiti açısından etkin ve yeterli bir adli soruşturmanın yürütülmesi, özellikle delilerin toplanabilmesi ve olası delil karartma eylemlerinin önüne geçilebilmesi için; 5271 sayılı CMK m. 160/2 ve m. 164 hükümleri uyarınca adli kolluk birimlerinden ve mensuplarından istifade edilmesi, cezaevi gardiyan, kolluk veya jandarma birimlerinin ve mensuplarının ise iş bu soruşturmada doğrudan görevlendirilmemesi; İşkence ve kötü muamele iddiasında bulunan tüm hükümlü/tutukluların olayların başladıklarını iddia ettikleri yerden başlamak koğuş, koridor, şeffaf oda, müdür odası vs yeni koğuşa götürüldüğü yerlere ilişkin her yönden giriş ve çıkışları gösterir kamera görüntülerinin olay saatleri dikkate alınarak toplanması ve delil olarak muhafaza edilmesi, bu doğrultuda şikayet eden tutuklu/hükümlülere ilişkin soruşturma dosyalarında bulunan kamera kayıtlarının delil olarak saklanması, bu nedenle delillerin toplanması ve korunması konusunda yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi; İşkence ve kötü muamele yaptığı öne sürülen gardiyanlara ilişkin olarak sağlıklı bir teşhis işleminin yapılması, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından işkence ve kötü muamele iddiasına ilişkin soruşturma tamamlanıncaya kadar, bahsi geçen personellerin açığa alınması; İşkence ve kötü muamele iddiasında bulunan tüm hükümlü/tutukluların dosyalarının tek bir dosya üzerinden ele alınması ve bu soruşturmanın hak ihlalleri ve savunma hakkı kapsamında titizlikle ele alınması, delillerin objektif kriterler ile toplanması, bu konuda adaletli davranılma konusunda tatmin duygusunun sağlanması; Anayasal bir hak olan hak arama özgürlüğüne aykırı olarak verilen disiplin cezaların araştırılması, haksız uygulamaların son bulması; Dilekçe ve yasal yollara başvurma hakkı kapsamında tutuklu/hükümlüler tarafından verilen dilekçelerin akıbetleri hakkında bilgi verilmesi, gönderilen kayıtların evrak kayıt numarası veya barkod numaraların ilgilileri ile paylaşılması ve anayasal hakların önüne geçecek hak ihlallerine sebebiyet verecek uygulamaların son bulması hukukun bir gereği ve zorunluluktur. Hazırlanan raporu ilgili bütün kurumlara ileteceğimizi, Hatay Barosu olarak işkence ve kötü muamelelerin son bulması için her alanda hukuki mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz.'


CHP, Hatay ve İskenderun için yeniden itiraz etti

Arsuz'da bahar coşkusu

Dörtyolluyu denizle buluşturdu

Erzin de ilk meclisini topladı

Dörtyol meclisinde komisyon seçimleri yapıldı

Meclis komisyonlarını CHP belirledi

Dönmez’den alan incelemesi

Öntürk’ten ‘tefeciden borç alınmış’ iddiası

Kaymakamlık avlusunda bayramlaşma

Arsuzlu TCDD Kampında bayramlaştı

Bayramın 3. bakanı Bayraktar oldu

"Deprem Şehitliğine" bakan ziyareti

CHP, Hatay'ı 'çalışma grubu'yla izleyecek

Bakan Özhaseki: 14.2 milyar lirayı Hatay için kullanacağız

AÇKD eski başkanı S. Asker yaşamını yitirdi

  • BIST 100

    9515,84%-0,15
  • DOLAR

    32,48% 0,13
  • EURO

    34,78% 0,23
  • GRAM ALTIN

    2490,71% 1,17
  • Ç. ALTIN

    4150,05% -1,23