Sadullah ÇAĞLAR


1940 ANKARA GARINDA BİR DİPLOMAT BEKLENİYOR

Sadullah ÇAĞLAR



1939. Bütün Avrupa korku içinde, Almanya lideri Hitler tüm Dünya´yı tehdit ediyor. Bu süreçte Polonya, Alman ordusu tarafından işgal edilir. Türkiye´de bütün büyük şehirlerde gece sokağa çıkmak yasaktır, ayrıca ülke genelinde karartma uygulanır.
Bu arada bir milyon asker Trakya sınırında sürekli manevra yapmaktadır. Özel bir gün… Ankara garında ilginç bir görüntü yaşanmaktadır. Alman büyükelçiliği görevlileri ve Alman subaylar nazi amblemli üniformaları, ayaklarında körüklü çizmeleri ile tam kadro gelen kişiyi beklemektedir. Tren gara girdiğinde heyet hazır ol vaziyete geçer. Trenden inen adam Franz von Papen´dir.
Almanya´nın son Başbakanı olan ve Hitler´e Başbakanlığı veren Baron Von Papen hazırda bulunan Alman konsolosluk personelini selamladıktan sonra Hitler´in kendisine hediye ettiği son derece lüks ve üstü açık Mersedes marka arabayla şehre doğru yola çıkar.
Türkiye´de basın von Papen ‘in Türkiye´ye büyükelçi atanmasına geniş yer verir. Hitler´in kendisine iktidarı veren soylu Baron von Papen´i ataması, Alman liderin Türkiye´yi çok önemsediği şeklinde yorumlanır. Ayrıca von Papen´in Türkiye´yi çok iyi tanıdığı, Birinci Dünya Savaşında Osmanlı-Alman İttifakı içerisinde görev yaptığı yazılır.
Çankaya Köşkünde ise Cumhurbaşkanı İsmet İnönü vardı ve yalnız Almanya´nın değil tüm Dünyanın tanıdığı bir diplomasi ustası idi, yeni bir diplomasi satrancına hazırdı ve gelen diplomatın gücünü biliyordu.
Çankaya´da yapılan ikili görüşmede von Papen; ´Sayın Başkan, Atatürk´ün ölümü, başta Führer olmak üzere hepimizi çok üzdü´. İnönü; ´Sayın Papen, Atatürk´ün cenaze törenine askeri bir kıtayla katılmanız, bizlere olan dostluğun önemli bir göstergesi. Temenni ederiz bu savaş çok sürmez, barış gelir´.
Papen; ´Sayın Başkan, savaş bizden kaynaklanmadı, 1.Dünya Savaşında haksız yere topraklarımıza el kondu. Biz Almanlara, Versay anlaşması diye esirlik anlaşması imzalattılar.´
İnönü Alman Büyükelçiye; ´Savaşın acılarını beraber yaşadık, biz henüz daha yaralarımızı sarmadık, sizin de bildiğiniz gibi 1.Dünya Savaşında İmparatorluğu kaybettik. Sizi dost olarak selamlıyoruz, umut ediyorum ki ilişkilerimiz dostça devam eder´.
Alman Elçi; ´Sayın Başkan, İngiltere ve Fransa ile yaptığınız dostluk anlaşması bizi üzdü´ der.
İnönü; ´Sayın Büyükelçi, biz aynı zamanda Avrupa´nın bir parçasıyız, Almanya ile de dostluk anlaşması imzalayabiliriz. Türkiye en çok Almanya ile ekonomik ilişki içerisinde´.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Hitler kadar önemli biri olan Alman elçi von Papen´e müttefik olamayacağımızı ve Türkiye´nin bu savaşın dışında kalmaya kararlı olduğu mesajını verdi.
Türkiye Cumhurbaşkanı İnönü, von Papen´e ‘geçmişte Osmanlı İmparatorluğu, Almanya´nın yanında kaybedilmiş bir savaşa girdi bedelini işgale uğrayarak ağır ödedi. Aynı konumu bir daha yaşamak istemiyoruz´ diyerek uyardı.
Yıl 1943… Adana havaalanı soğuk bir kış günü ve gelen ziyaretçi İngiliz İmparatorluğunun Başbakanı Çörçil. Milli Şef İsmet İnönü ile gizli görüşme yapmak üzere Adana üzerinden Yenice´ye geçer. Yenice´de ‘beyaz vagon´da yapılan görüşmede Milli Şef İnönü, Çörçil´in savaşa girme teklifini diplomatik bir şekilde ret eder.
Hemen sonrasında Türkiye ile Almanya saldırmazlık anlaşması imzalar. Bu arada bazı şaşırtıcı gelişmeler olur, Fransa savaşı kaybeder. Almanlar Paris´e girer ve tüm Avrupa´yı teslim alır. Sofya düşer ve Almanlar sınırımıza dayanır.
Türkiye´de ise kamuoyu savaştan yana. Cumhuriyet gazetesi sahibi Yunus Nadi; ´Dostumuz Almanya zaferden zafere koşuyor, savaşa girmek için daha ne bekliyoruz´ der.
Bu arada Ankara´da yeni bir gelişme olur. Alman lider İsmet Paşa´ya bir mektup gönderir ve Türkiye üzerinden Ortadoğu´ya geçiş için yol verilmesini ister.
Milli Şef İnönü derhal Alman elçiyi Çankaya köşküne çağırır. Elçi´ye mektubu gösterir ve ona acil bir mesaj vererek Berlin´e götürmesini ister. Mesaj şöyledir; ´Biz geçmişteki Türk Alman dostluğuna hala bağlıyız, yalnız Türkiye sınırları tehdit edilmedikçe savaşa katılmayacağız ve sınırlarımızı korumaya kararlıyız´.
Birkaç gün sonra Berlin´de Hitler´in başkanlığında yeni cephenin belirlenmesi konusunda toplantı yapılır. Toplantıya von Papen de katılır ve meşhur Alman Mareşali Çöl Tilkisi Rommel de toplantıya katılanlar arasındadır. Hedef Trakya´dan giriş ve Türkiye. Ancak sabaha kadar süren görüşmelerde von Papen´in itirazı sonucu Hitler ikna olur ve hedef yön değiştirir, yeni hedef Rusya´dır. Rommel itiraz eder; ‘Rusya toprakları çok büyük ve hakkında yeterince bilgimiz ve hazırlığımız yok´ demesine rağmen Hitler von Papen´i dikkate alır.
Von Papen Berlin´de son anda Türkiye´ye karşı cephe açılmasını engelledi. İnönü bu usta Alman diplomatla oynadığı satrancı kazanmıştı. 1943 yılında Yalova´da Cumhurbaşkanı İsmet İnönü´nün kaldığı köşkte sabaha karşı telefon çalar. Telefonu Ömer İnönü açar. Arayan Ankara´dan Dışişleri Bakanı Numan Menemencioğlu´dur; ´Paşayla görüşmemiz gerek´ der. Ömer İnönü babasının grip olduğunu söyler, ama konunun acil olduğu söylenince İnönü uyandırılır. Telefonda Paşa´ya; ´Sayın Paşam Almanlar Rusya´ya savaş kararı aldı´ der. İnönü ayağa kalkarak; ´Kurtulduk´ diye haykırır. Başlar gülmeye, gözlerinden yaş gelir.
Savaşın sonunda ise, Almanya yenilir ve kayıtsız şartsız teslim olur. Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği orduları Berlin´e girer. Almanya´nın Nürnberg şehrinde savaş mahkemesi kurulur. Eski Başbakan von Papen savaş suçlusu ilan edilir. Ankara garında İsmet İnönü, von Papen´in koluna girmiş onu Almanya´ya yolcu ederken; ‘Sayın Papen bizim için yaptıklarınızı asla unutmayacağız´ der.
Seneler sonra 1959 yılında Falih Rıfkı Atay´ın Dünya gazetesinde ilginç bir haber vardır. Haberde eski Alman elçinin Türkiye´ye geldiğini yazar. Yeşilköy havaalanında gazetecilere demeç veren Papen; ´Türkiye´de uzun yıllar görev yaptım, sizleri özledim. Buradan Ankara´ya geçeceğim. Orada eski dostum İsmet Paşa´yı ziyaret edeceğim. Sayın İnönü büyük bir devlet adamıdır´ der.
Milli şef Yalova´da sabaha karşı kahkaha atarken Türkiye uçurumdan dönmüştü.