Leman GÖÇMEN


23 Nisan´ın Ardından

Leman Göçmen



Bundan çok uzun yıllar bile değil; 25-30 yıl evveline kadar istisnasız her evde mutlaka çocuk vardır. Dolayısıyla evde ve okulda, Atamızın yaptığı her devrim, bayram en güzel biçimde ve coşku ile sevinçle kutlanırdı.
Bayram için çocuklara çeşitli kıyafetler dikilir; idealist, düzenli, eğitimli okullardaki öğretmenlerimiz çocuklarını bayrama hazırlar; anne babalar da seyirci olarak mutlaka çocuklarını izlemeye giderdi. Bir de Halkevi´mizde o yılın balosu yapılırdı. Bir hafta boyunca krapon kağıtları ile süslediğimiz sınıflarda ders yapar, pür neşe okulumuza devam ederdik.

Okullardan trompet sesleri ve marşlarımız neşe ile ortalığı çınlatırdı. Ne yazık ki şimdi ne bayramı kutlayabiliyoruz ne de ortada bir bayram var.

“Bugün 23 Nisan neşe doluyor insan
Komutay bugün doğdu ve saltanatı boğdu”

Bu 23 Nisan marşımızın başlangıcı idi. Ben hala evimdeki Atatürk fotoğrafının karşısına geçer; siyah önlük/beyaz yakalı veya izci Leman Göçmen olarak hazırolda marşımı okurum. O günlere çocuklarımızın yeniden dönmesini tanrıdan diliyorum.

Bu günlere kolay gelinmedi. Bunu güzel Hatay´ımızın 1939´da anavatana ilhak edilinceye kadar Osmaniye´nin bir dağ köyünde babasını bekleyen bir çocuk olarak çok iyi bilirim.

Öksüz değildim. Ama babam dağlarda çete idi. Bize ancak geceleri gelir birkaç saat sonra giderdi. Hala üzerinde çeşitli oyunlar oynanmak istenen Hatay´ımız için nur içinde yatsın Tayfur Sökmen amcamızın emrinde olan babam ve ismini bilemediğim pek çok vatanseverin çalışmalar yaptığını sadece kulaktan duyma olarak ve kitaplardan okuyarak da biliyorum. Ancak onun açtığı yoldan gidecekler hala o inancı taşıyor. Evlerde gönüllerde kutlanan bayramları kimse görmezden gelmesin.

O aydınlık günler gelecek. Atamızın masmavi, çakmak çakmak gözleri yine ille “hedefiniz Akdeniz´dir ileri” diyecek. Atlılar olamayacak ama bayramlarımız en son model silahlarla donatılmış askerlerimizin, polislerimizin, yüreği azim dolu Cumhuriyet sevgisi ile çocuklarımızın resmi geçitleri ile kutlanacak… bu inancımı hiç yitirmedim. Küçük torunum Teoman bile Atatürk demeyi öğrendi.
Bana ne mutlu… nice çoğunlukla kutlayacağımız bayramlar olsun.
Hoşçakalın