Sadullah ÇAĞLAR


ABRAHAM LİNCOLN / ÇAĞA MÜDAHALE EDEN LİDER

İnsan soyu var olduğundan günümüze kadar eşitsizlik hep var olmuştur…


İnsan soyu var olduğundan günümüze kadar eşitsizlik hep var olmuştur… ezenler ve ezilenler, köleler ve efendiler. Özellikle köleliğe karşı insanlık sürekli direnerek mücadele etmiştir. 1870´lerde Birleşik Devletler´de Kuzey bölgesi, Güney´e iç savaş nedeniyle başkaldırdı. Güney´in verimli toprakları, Kuzey´liler tarafından gasp edildi.
Zengin toprakları, altın madenleri, pamuk tarlaları ve  sonsuz nehirleri olan  Kuzey´de büyük toprak sahiplerinin tarlalarında aç çalışan kölelerle ve Afrika´dan getirilen siyah insanlarla kölelik kurumsallaşmıştı.
Mississippi nehrinde çarklı gemilerde çalışan zenciler acılarını ancak gözyaşlarını içlerine akıtarak, umutsuzca çığlıklar atarak kendi müzikleri olan caz müziğine dönüştürdü. Aslında onlara yapılan zulmün, renklerinin ayrı olmasından başka bir nedeni yoktu.
Amerika´nın kazandığı tüm başarılarda köle yaptıkları zencilerin emeği  vardır. Ezilen insanların köle olmak alın yazısı değildi, aslında bu bir sistem sorunuydu.
Bir gün bu çığlıkları Cumhuriyetçi Parti´den ABD başkanı seçilen Abraham Lincoln hissetti. Kongrede yaptığı konuşmada konuyu gündeme getirdi ve dedi ki; “Sayın kongre üyeleri; eğer bir ülkede insanlar siyah renklerinden dolayı aşağılanıyorsa, bu bir insanlık suçudur, hepimizin utancıdır. İnsanlar eşit doğar, üstün ırk diye bir şey yoktur, böyle  bir şeyi asla ama asla kabul edemeyiz.
Ülkenin topraklarını işleyen, tüm altyapı hizmetlerini yapan bu zavallı insanları, ezdiğimiz yetmedi mi? Bugünden sonra açık ve net olarak söylüyorum, Başkan olarak bana verdiğiniz yetkiye dayanarak, bu utanç verici köleliğe bir son vereceğiz. İlk işimiz köleliği yasaklayan tasarıyı kongreye getireceğiz. Birleşik Devletler olarak iç savaşı nasıl bitirdikse, köleliği de bitireceğiz. Bunu elbette sizlerin demokratik oylarıyla yapacağız.
Eğer  özgür bir ulus olacaksak, önce kendi insanlarımız yurttaş; yani özgür insan olacak. Eğer Birleşik Devletler saygın bir ülke olacaksa önce kölelik duvarlarını yıkmak zorundayız ve bunu yapacağız.
Yeni bir kıtanın kurucusu olarak yeni dünyaya dönecek yüzümüz olsun.”
Başkan Lincoln heyecanlı bir şekilde konuşmasını sürdürür; “Eğer bir ülke yarı köle, yarı sözde özgür insanlardan oluşursa yaşayamaz. Gerçek demokrasi nedir, yada ne değildir, onu konuşalım.
Halkçı bir demokrasi, halkın siyasi iradesi tarafından, hürriyet içinde yönetilmesidir. Sayın kongre üyeleri açıkça söylüyorum, ben bir dava adamı olarak yola çıktım. Benim felsefemde uşaklık olmadığı gibi uşak kullanılmasını da asla istemem. Benim demokrasi anlayışımda asla efendilik yoktur.”
Başkanın politik ikna edici konuşmasından sonra kongre köleliği yasaklayan yasayı kabul etti. Bu arada oylama öncesi çok büyük mücadele verildi. Örneğin, Başkanın kongreye getirdiği  madde şöyleydi: İnsanlar  kendi izinleri olmaksızın zorla çalıştırılamazlar. ABD sınırları içinde kölelik kesinlikle yasaklanmıştır.
Başkan güneyli toprak sahiplerinin ölüm tehditlerine rağmen, köleliği kaldıran yasayı 1865 yılında kabul ettirdi. Köleliğin kaldırılması, güneyde panik yarattı. Başkan İç Savaşta Kuzey´ e yenilen Güney bölgesindeki toprak ve köle sahipleri ile Kuzeyin önde gelen kişilerini bir araya getirip barışa giden yolu açarak Amerika´nın bölünmesini önledi.
Amerika, bugün büyük önder Abraham Lincoln´ün ölümü göze alarak ülke birliğini sağlaması sonucu Amerika Birleşik Devletleri olmuştur. Sonuç bu büyük lidere barışçı olmanın bedeli, militarist sistem tarafından başı alınarak ödettirilmiştir.
Aslında lider kendini ortaya koyan adamdır. Bugün ABD, bu barışcı liderinin felsefesine ihanet etmiştir. Başta Vietnam  olmak üzere, kendi insanlarına bile, tüm mazlum halklara ölüm yağdırmıştır.
Ne diyordu Filistin lideri Yaser Arafat; “Amerika soykırım üzerine kurulmuş bir devlettir.”