Nurullah ER


Ağustos günleri

Nurullah ER


Ağustos günlerindeyiz.

Mevsim her ne kadar sonbaharı zorlasa da, bölgemiz iklimsel özelliğinden dolayı yaz günleri yaşanıyor.
Yakıcı sıcak, boğucu nem...
Ayağını uzatsan denize batacak, başını kaldırsan serin yaylara değecek olsa da, nimetlerinden yararlanamıyor halkımız.
Bölgemizde plajlar, yaylaların mesire alanları çoktan kapatmış kapısını dar gelirliye, yoksula, işsize...
Arsuz yolu üzerinde karayollarının denizi doldurarak genişlettiği kıyı kesimi plaj alanları gibi.
Kumsalı olmayan, taşların, kayaların arasında günü birlik denize giriliyor.
Çarşaf gererek, şemsiye açarak gölgeleniliyor, yiyecekleri kayaların üzerine açtıkları sergilerde yeniyor.
Temizlik suyu, tuvalet hak getire!
Yerel yöneticiler, devlet yönetimi sosyal devlet olmayı çoktan bırakmış, her alan da olduğu gibi burada da kaderiyle baş başa bırakılmış insanlar.
Halk plajları eskilerin belleğinde olsa da, yeni yetmeler bilmiyorlar.
Kıyıların birilerine peş keş çekilmesine turizm diyorlar.
Sıcak Ağustos günlerinin, yaşamsal sıkıntıları, ekonomik zorluklarına rağmen gözler 30 Ağustos´ta. Türk tarihinde Ağustos ayının önemi tartışılmayacak kadar büyüktür. O günün anlam ve önemiyle atıyor tüm yürekler.
Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla bilinen, Büyük Taaruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra, 9 Eylül 1922´de İzmir´in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden kurtulmuş, emperyalist güçlerin tüm emelleri suya düşmüştü.
İlk defa 1924´de Afyon´un Dumlupınar ilçesinin Çal Köyünde M. Kemal ve silah arkadaşları tarafından kutlanan 30 Ağustos Zaferi, 1926´dan sonra Zafer Bayramı olarak ülke genelinde kutlanmaya başlanmıştır.
Zafer Bayramı olarak adlandırılması Türk Tarihinin önemli dönüm noktalarından biridir.
Türk Ulusunun olduğu kadar tüm ezilmiş ulusların, hatta insanlığın, özgürlüğün, başı dik ve onurla yaşama kararlılığına yönelen ve bu doğrultuda atılmış tarihi bir adımın bayramıdır 30 Ağustos.
Atatürk´ün önderliğinde Türk Milletinin ordusuyla yazdığı kahramanlık destanıdır.
30 Ağustos´ta kazanılan büyük zafer, şanlı milletimizin ordusuyla yazdığı kahramanlık destanı olarak tarihte yerini almıştır. Burada milletimizin bağımsızlık ruhu ve özgürlük anlayışının aşkı ile kahraman ordumuzun cesareti vardır.
Emperyalizm sömürge demek, savaş demek, yokluklar, kıtlıklar, hastalıklar ve ölümüler demek.
Yüz yıllardır Osmanlıyı inim inim inleten emperyalizm, son olarak Osmanlının ordusunu dağıtarak, Anadolu´yu işgal ederek son tokadını indirmişti.
30 Ağustos, emperyalizmin Türk milletine indirdiği tokadın, M, Kemal önderliğinde cevabının verilmesidir.
Emperyalizmin ne demek olduğunu en iyi bilenlerdendir Atatürk. Emperyalizme bir olmayı, yılanla aynı çuvala girmeye benzetmiştir.
Emperyalizme önlem açısından Nutuk´taki, “Gençliğe Hitabesi” yol gösterici olsa da, kayıtsız kalan, önemsemeyen, ciddiye almayan devlet yöneticilerimiz tarafından şu anda bölgemiz emperyalizmin kuşatması altındadır.
Ve yine Ağustos günlerindeyiz, Zafer bayramımızın 98. yıl dönümünü kutlayacağız.
Tarihi değeri olan böylesi bir günün kutlanması, Koranavirüs vakası nedeniyle gölgeleniyor.
Belki de buna en çok emperyalist güçler seviniyor.
Ne yaparlarsa yapsınlar, M. Kemal Kocatepe´den Afyon ovasına bakıyor.