Leman GÖÇMEN


Akşamın safası

Bu bir çiçek ismidir.


Bu bir çiçek ismidir. Ama ben kendimi bildiğim günden beri köyde-şehirde kendi kendine tohumunu döken, ertesi yıl hem kendi tohumlarından biten, kökünde soğanı olduğundan hemence baharla beraber uyanan vefalı bir çiçektir.

Yaz sonunda açmaktan yorulur, çiçekleriyle beraber solar. Baharda yeniden doğup hem etrafa saçtığı tohumlardan minik minik hem de anaç kökten kocaman bir çiçek olur. Akşam güneş batarken rengarenk çiçekleriyle hafif bir kokusuyla hep seyredenleri kendine hayran bırakır. Bunu ilk defa 40´lı yıllarda Belen´e yaylaya çıktığımızda görmüştüm.

Belen´in hiçbir gezecek yeri ve parkı yoktu. Ancak, şu anda E-5 dediğimiz anayoldan Belen´e giriş yerinde bir şehitler abidesi yapılmıştı. Mini bir park, mini mini banklar vardı. Annemizle, komşularımızla, hep beraber oraya gezi yapardık. Hemen hemen başka çiçek yok gibiydi. Bu kendi kendine biten tabiatıyla geniş bir alana yayılan bir çiçektir.

Yıllar sonra Soğukoluk´taki evime geldiğim zaman baharda baktım ki birkaç tane cılız bu akşam safası bitmiş. Hemen minik çapamı elime aldım. Etraflarını açıp gübreledim. Hemen her gün suladım. Bir bir buçuk ay sonra bir renk cümbüşü halinde açmaya başladılar.

Oğlum Eyüp bir gün elinde bir çiçek fidesiyle geldi. “Anneciğim bak ben ne buldum. Üzerinde tomurcukları var bile” demişti. Hattı zatında onları güneş varken açılmış göremezsiniz. Güneş batarken açar, sabah erkenden, güneş doğramadan kendi kendine kapanır. Ektik. O çiçek de bitti. Hemen sarı kırmızı açtı. Oğlum koyu Fenerbahçeli´dir. Bir baktı ki sarı kırmızı. “Vay nankör çiçek, sen neden sarı kırmızı açıyorsun da sarı lacivert açmıyorsun” dedi. O yıldır bu yıldır hala başında onlarca çiçek açar, sarı kırmızının bu kadar güzel uyumunu hiçbir çiçekte göremezsiniz.

Şimdi bu yıl belki son görüşüm olacak onları. Tohumunu topluyorum, arzu edenlere hep dağıtacağım.

İskenderun´daki evimde de sarı kırmızıları yetiştiremedim. Ama bu sene yeniden deneyeceğim. Ancak diğer renkleri kırmızı-beyaz, sarı-beyaz, bilhassa fuşeler çoğunlukta olur. Özellikle çiçeğe meraklı olup, çit olarak düşünenlere tavsiyemdir. Zahmetsiz, kokusu güzel, kendisi çok güzeldir. Halk arasında da adı Cennet Çiçeği´dir.

Her çiçeği gördüğüm zaman, “Ay ben bunu çok severim” dermişim. Bir gün bir arkadaşım dedi ki, “Peki Leman sen hangi çiçeği sevmezsin?”

Bir an düşündüm, “Dikenli çiçekler olabilir mi?” dedim, sonra “Haksızlık yapma Leman, bütün hepsini seviyorum.”

Dikenli dikensiz, yeterki onlar bana küsmeyip her zaman açsınlar, her zaman gülsünler. Zira çiçeklerden, kuşlardan, evcil hayvanlardan olsun gördüğüm karşılıksız sevgiyi hiçbir yerde bulamadım.

Hoşçakalın.