Çağla Yücel


Alzheimer Hastalığının Beslenme İle İlişkisi

Çağla Yücel


Günümüzde vakası artan Alzheimer hastalığı; günlük yaşamı sürdürme becerilerinde ve bilişsel işlevde azalma, davranışta değişiklik ve psikiyatrik belirtilerle nörodejeneratif bir hastalıktır.

Alzheimer hastalığı oluşumunda yaşlanma önemli bir risk faktörü olup yapılan çalışmalarda 65 yaş sonrasında hastalığın görülme sıklığı her beş yılda bir iki katına çıktığı saptanmıştır. Ancak Alzheimer hastalığının tek risk faktörü ilerleyen yaş değildir. Kafa travmaları sonucu oluşan bilinç kaybı, down sendromu, kalp krizi, düşük eğitim seviyesi, alkol kullanımı, depresyon, yeterli ve dengeli beslenmeme, düşük posa alımı, yüksek kalorili diyet tüketimi, folik asit, fiziksel aktivitenin azlığı veya yokluğu gibi genetik ve çevresel faktörler ilerleyen dönemde bireylerde Alzheimer hastalığına yakalanma riskini arttırmaktadır.

Alzheimer hastalığı riskini azaltmak için günlük beslenmemizde A, C ve E vitamininden zengin kırmızı biber, domates, havuç, fındık, yeşil yapraklı sebzeler, limon, turunçgiller, yer fıstığı gibi besinlerin tüketimi sağlanmalıdır.

A, C ve E vitaminlerinden gelen antioksidan, Alzheimer hastalığına neden olan toksin moleküllerin etkisini azaltmada önemli etkene sahiptir.

Hastalık sürecinde oluşabilecek inflamatuar sürecin azaltılmasında omega-3 yağ asitlerinden zengin besinlerin tüketiminin artırılması ve omega-6 yağ asitleri içeren bitkisel yağ gibi besinlerin tüketiminin azaltılması hastalığın seyri için oldukça önemlidir.

Alzheimer hastası olan bireyler tabakta yemeğin soğukluğunu veya ne kadar sıcak olduğunu kavrayamayacakları için mutlaka ısı kontrolü başka bir birey tarafından yapılmalıdır.

Alzheimer hastalarında oluşabilecek tat bozuklukları yüzünden iştahsızlık, tüketilen besinin yetersizliği gibi durumlar söz konusu olabilir. Bu durumlar önlenmez ise kişi yetersiz beslenmeye bağlı malnutrisyon (Beslenme bozukluğu) görülebilir. 
Hastalık döneminde kişi yemek yemeyi ve hatta yutmayı dahi unutabilir. Bu sebeple fındık, fıstık gibi yutmayı zorlaştıracak besinlerin küçük parçalar halinde tüketimi sağlanır.

Yaşam kalitesinin arttırılması ve yaşam süresinin uzaması için zamanında ileriye dönük yapılan düzenli fiziksel aktivite, yeterli ve dengeli beslenme ile hastalığın görülme riskini düşürmek için bireylerin bu konuda bilinçlendirilmesi ve farkındalığın oluşması şarttır. Bu sebeple her yıl 21 Eylül Dünya Alzheimer gününde birçok doktor, diyetisyen, psikolog, aile hekimi gibi sağlık çalışanları tarafından düzenlenen etkinlikler ile insanlarda farkındalık oluşturmakta ve hastalığın ciddiyetinin farkına varılmasında yardımcı olmaktadır.