Nurullah ER


Ambulans Sesiyle Uyuyup Uyanmak

Nurullah ER


İskenderun- Arsuz karayolu üzerinde bir yazlık sitede, ya da çevre köylerin birinde oturuyorsanız, ambulans sesiyle uyuyup, ambulans sesiyle uyanıyorsunuz demektir.

Ambulans sesi bir trafik kazasının, acil durumda olan bir hastanın, ya da kötü bir olayın habercisi olarak bilinir hep!
Ambulansların, aciliyeti olduğundan karayolunda geçiş üstünlüğü vardır, trafikte sesini duyan her sürücü yol verme zorunluluğundadır.
Hatay bölgesinde trafik kazasının en yoğun yaşandığı yer, Arsuz- İskenderun karayoludur. Geceli gündüzlü duyulan bir ambulans sireni, bilinir ki bir trafik kazası meydana gelmiştir. O anda denizdeyseniz, balkonunuzda sabah kahvaltısı yapıyor, akşam yemeği yiyor, ya da bir yakınınızla hoşça vakit geçiriyorsanız, ambulans sireniyle birden irkilir, keyfiniz kaçar, neşeniz söner; içinize bir hüzün çöker, omuzlarınıza ağırlık biner, birden bire ağzınızın tadı bozuluverir...
İskenderun- Arsuz arası kırk beş kilometredir. Geçmişte tek şeritli olan yol, şimdi iki gidişli, iki gelişli olmak üzere, Karağaç´tan ötesi dört şeritli olmuştur. Ne var ki yazlık sitelerin fazlalığından, tatilcilerin yoğun olarak yaşadığından yaz ayları nüfusu yüz bini geçmektedir. Özel araç çokluğundan, çevre yerleşim yerlerine kısa aralıklarla dolmuşların kalktığından, sürekli meyve sebze nakliyesi yapıldığından, motorsiklet bincilerinin fazla olduğundan karayolunda yoğun bir trafik akışı vardır.
Arsuz, geçmiş yıllardan bu yana bölgenin turizm ve tatil beldesi olarak bilinmektedir. Yeni ilçe olması konumuyla ilerki yıllarda; nüfusuyla, fiziki görünümüyle, sosyal ve kültürel yapısıyla, ekonomik durumuyla daha farklı bir konuma bürüncektir. Tek ulaşım bağlantısının olduğu İskenderun- Arsuz karayolu, gelecekte Arsuz´u kaldıramayacaktır, taşıyamayacaktır. Değil dört şerit, on dört şeritte olsa yeterli gelmeyecektir. Kazalar dahada artacak, can kayıpları daha çok yaşanacak, maddi ve manevi zararlar büyük olacaktır.
Bugün dünyanın en güvenilir ve ekonomik taşımacılık sistemi demiryolu taşımacılığıdır. Gelişmiş, kalkınmış ülkelerin büyük kısmı demiryolu taşımacılığını tercih ederlerken, bizlerin; güvenlik açısından sürekli tehlike arz eden, ekonomik olarak pahalı olan, petrolde dışa bağımlılığı önemsemeden, inadına karayolu taşımacılığına ağırlık vermemiz akıl işi eğildir.
Bir şehrin büyümesinde en önemli sorun konut ve ulaşım sorunudur. Öyle görülüyor ki Arsuz; ilerki yıllarda ülkemizin en büyük bir ilçesi konumuna gelecektir. Ne var ki bu karayolu sistemi ve zihniyetiyle Arsuz, güneyin incisi bilindiği, tatilcilerin dinlencesinin yaşandığı modern bir şehir olmadan öte, trafik kazalarının en fazla yaşandığı bir şehir olarak anılacaktır. Arsuz´un ufkunu açmak istiyorsak, güneyin incisi bilinsin diyorsak bir an önce taşımada ve nakliyede raylı sisteme geçilmelidir.