Akın BODUR


Anı yaşamak

Anlar kısa sürelidir.


Anlar kısa sürelidir. Ve birçok insan, nedense o anı yaşamak, doya doya izlemek yerine, sonrasının planını yapmayı seçer. Güzel bir manzarayı izlemek yerine, sonra bakabilmek, sosyal paylaşıma aktarmak için vizör ardından güzelliği izlemenin nedeni de budur, belki de...

Hadi kişileri geçelim, anı yaşamak yerine geleceği kendi çıkarına planlamayan örgütlere ne demeli? Tıpkı CHP gibi...
Pazar günü yapılacak il başkanlığı, yönetimi ve kurultay delegeliği seçimleri için sandık başına gidecek CHP´de, neredeyse kimsenin ´iyi yönetim oluşturma, nitelikli kurultay delegesi seçme´ çabası yok gibi. Tamamına yakınının derdi, gelecekteki diğer seçimler; milletvekilliği ve belediye başkanlığı planları.
BM´de sandalye dağıtır gibi, kentlere ve alt kültüre ilişkin temsil oluşumu yeniden başladı bile.
CHP´nin, pazar günkü seçimlerinde ne yapılacak? Sandığa il YK ve kurultay delegeliği için gidilmeyecek mi? O zaman 2019´un, ya da bu yıla alınması planlanan yerel ve genel seçimin planı niye? Bence çıkar çabası! Siyasi rant ve koltuk gücünü elinde bulundurma amacı. Oysa bu planla gelen zihniyetteki kişilerin o koltuklara geldiğinde koltuğun gereğini yapmak yerine, bir sonraki seçimin kaygısına düştükleri; bunun kurgusunun yapılması nedeniyle Hatay´ın, İskenderun´un yıllardır kaybettiğini bilmeyen yok gibi, sanki.
'Tarih tekerrürden ibarettir' mantığıyla yeniden, yine aynı şeyleri yaşamayı seçiyoruz.
CHP´nin üst düzey yöneticileri halka umut vadederken, o halkın yüz yüze baktığı yereldeki siyasetçiler niye, yapılacak seçimlerin, koltukların değil de geleceğin koltuk hesabını sürdürüyor?
Adalet için yollara düşen, yürüyüş düzenleyen bir partinin küçücük bir kentte, kadın kolları seçiminde bile ısrarla hukuku gözardı etmesi, belki de partinin hukuka olan inancını, bakışını sergiliyor. Hukukun amaç mı, araç mı olduğunu da...
İskenderun, Hatay örneklerinin yaşanması için mi ´adalet yürüyüşü´ne katılanlar soruşturmayı, işten atılma riskini yaşadı dersiniz.
Dönemin SHP ilçe başkanı Ali Yazar, kadın kollarındaki huzursuzluğu yok edebilmek için, kol yönetimi lav edip, kadın kolları başkanlığını geçici olarak üstlenmeyi tercih ederken, günümüzde ise tam tersi birileri sanki kadınlar arasında bir kaosa zemin hazırlıyor... Ve çok listeli demokrasinin güzelliğini yaşamak, o anın mutluluğunu yaşamak yerine... Bunu yapanlar emin olun, kısa süre sonra ´birlik-beraberlik´ söyleminde bulunacaktır.
Bakalım partinin üstteki yöneticileri bu durumlara, İskenderun´da yaşananlar, Hatay´da gelecekteki koltuk planları yapanlara ne diyecek? Belki de yine sessiz kalmayı seçecek...
Siz ne dersiniz?