Kemal DÜZ


Antakya mı Hatay mı? Ya Da Akay Eren Üzerine

.


Antakya mı Hatay mı? Ya Da Akay Eren Üzerine

Bir başka yolculuk dalından düşmek yere,
Yaşadığından uzun;
Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere.
Can Yücel

Uzun yıllar yaşadığım İskenderun'dan 2012 yılında ayrıldığımda çok üzülmüştüm. Ayrılmak çok zor gelmişti. Daha sonraları tekrar kısmen bir dönüş gerçekleştirdim. Her yıl bir -iki ay bu topraklarda kalıyorum. Tarihi, kültürel, coğrafi ve stratejik açıdan çok önemli, ülkemizin en güneyinde bulunan Hatay'ın yeterince bilinmediğini tanınmadığını gözlemledim. Kişisel olarak Hatay'ın tanıtımına az olsa da katkı vermek için "Bir Başka Dünya Hatay" isimli kitabımı yayınlamıştım. Bu kitabın dışında Hatay'ın 1940 ve sonrasını anlatan Mutlu Güney ve Acı Deniz kitaplarının yayınlanmasına da katkı sunmuştum.
Hatay ile ilgili ne yazık ki yayınlarda genellikle yemek içmek ve gezip görmenin  ötesinde kültürel bilgileri göremiyoruz. Var olan kitaplar da İstanbul'a ulaşamıyor.  Bu nedenle Hatay'la ilgili pek çok bilgi yanlışına tanık oluyorum. Coğrafi bilgilere yeterince sahip olmayanlar, gazeteciler, yazarlar gezginler, televizyonlarda  gördüğümüz izlediğimiz bilindik pek çok kişi Hatay ile Antakya'yı yanlış ifade ediyorlar. Mesela İskenderun’dan Antakya'ya gidecekse, Hatay'a gidiyorum diyor. Antakya ile Hatay’ı karıştıranların sayısı oldukça çok.. Antakya yavaş yavaş Hatay ismiyle anılır oluyor. Adeta Antakya unutturulmak isteniyor. Hatay Antakya'nın içinde bulunduğu coğrafyanın adıdır. 
18 Şubat 2024 tarihinde İstanbul Küçükçekmece Belediyesi Cennet Kültür ve Sanat Merkezinde, Aalen Kültür Derneği'ne bağlı Antakya Defne Barış Korosu 6 Şubat depreminin yıldönümü anma etkinlikleri kapsamında bir dinleti sundu. Salondakiler çok duygulandı. Eşimle birlikte bizde göz yaşlarımızı tutamadan bu etkinliği izledik. Dernek Başkanı Mehmet Karasu bir konuşma yaptı. Depremle ilgili şiirler okundu, konuşmalar yapıldı. 
***
CHP İskenderun Belediye Başkan Adayı Mehmet Duduoğlu'nu kutlarım. Kendisiyle  2001 yılında tanışmıştım. Aday olmasına çok sevindim. Hoşgörülü, kibar, beyefendi, sevgi -saygılı ve bilgili  kişiliğiyle bende derin bir iz bırakmıştır. Dilerim başarılı olur. 
***
Gazeteci-yazar müzisyen Akay Eren'in vefatını öğrendim. Çok derin üzüntü duydum. Kendisini çok severdim. Mütevazi hali hep dikkatimi çekerdi. Yıllarını yaşadıklarını yüzünde gözünde hareketlerinde taşıyan bir hali vardı. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. 2010 yılında anılarını "Bir Gazeteci'nin Sıradan Anıları: Hayat Çok Kısa" kitabında yazmış, bana da imzalayarak vermişti. Önsözünü Orhan Karaveli'nin yazmış olduğu kitabını merak ve heyacanla okumuştum. Bir hayat ancak böyle yaşanır diye düşünmüştüm.
Kitabının son sayfasından bir ölümü aşağıya alıyorum:
"Barış Manço'dan Cem Karaca'ya, Yıldırım Gürses'ten isimsiz kahramanlar Dönmezoğlu Kardeşlere kadar müzisyen dostların birçoğu artık yok.
Onlar farkıydı.
Teknolojinin insani değerleri bu kadar yok etmediği dönemin insanlarıydı.
Evet, çoğu artık yok!
Ya onlar erken gitti, ya ben geç kaldım...
Cennettesiniz biliyorum. Orada sayıca bir hayli çoğaldınız. Eğer birgün sıkılır, bir orkestra kurarsanız ve de baterist ararsanız beni de çağırın ne olur.”
Hatay tarihi sanatı ve kültürü üzerine çok önemli bir kitabı bizlere bırakan Akay Eren'i saygıyla anıyorum.
Burada iki güzel İskenderunlu'ya da saygılarımı selamlarımı iletmek istiyorum. Çok değerli iki öğretmen… ben onlara emekli diyemiyorum. Çünkü öğretmenlik ömür boyu süren bir meslek. Bu iki güzel İnsan, Kadir Vardar ve Mehmet Kara'dır. Hayatımda çok önemli yeri vardır, her ikisisinin de İskenderun'da kitapçılık yaparken hep desteklerini yardımlarını görmüşümdür. Hala zaman zaman telefonla da olsa görüşür sohbet ederiz.  Buradan kendilerine selam saygı ve sağlık dileklerimi iletiyorum.