Haşmet KOLAĞASI


ARMAGEDDON RUSYA ABD TÜRKİYE VE SURİYE 1

Haşmet Kolağası



Asıl konumuz Suriye´de cereyan eden Rusya- Türkiye- İran müstakbel savaşı olmakla birlikte, bunu anlamak için daha önce tüm savaşların ana sebebi olan Armageddon savaşı ve dünya nüfusunun 500 milyonun altına düşürülmesi hedefini iyi bilmemiz lazımdır. Binlerce yıldan beri dünya hakimiyeti için ülkeler ve milletler stratejiler geliştirmiş, casusluk çalışmalarıyla ara ve ana hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmışlardır. Armageddon, dünyadaki son belirleyici savaşı ifade eder; dinlerde değişik isimlerle ifade edilen kıyamet senaryosudur. Bu savaştan sonra her millet kendinin, manevi güçlerin yardımı ile zafere ve huzurlu bir hayata ulaşacağına inanır. İşte buna casusluk çalışmalarına zemin hazırladığı nedeniyle temkinle yaklaşmak lazımdır.
Evangelistlik, zamanımızda Protestanlığın Yahudiliğe daha çok yaklaştırılan kanadını oluşturur. Katı, dindar bir Hıristiyan mezhebi olup yeni Vatikan olduklarını iddia etmekte ve Vatikan ile de savaşmaktadırlar. Siyonistlerle hedef birliğine sahiptirler. Siyonizm, Yahudilerin Kudüs ve çevresinde toplanıp Nil ve Fırat nehirleri arasında bir devlet kurmalarını ifade eder. Kutsal kralın gelmesi için Süleyman Tapınağı´nın yeniden inşa edilmesi gerekmektedir. İşin ilginç tarafı Evangelistlerin beklediği Mesih´in gelmesi de Süleyman Tapınağı´nın yapılması ve Arzı Mevud idealinin gerçekleşmesine bağlanmıştır. Böylece Evangelistlerle Siyonist Yahudiler hedef birliğinde buluşmuşlardır. Bundan daha ilginci Süleyman Tapınağı´nın inşası için Müslümanlar´ın kutsal mabedi olan Mescidi Aksa´nın yıkılması gerektiğidir. Tüm bu senaryoları acaba kim dizayn ediyor. Evangelistler mi Siyonistleri kullanıyor, yoksa Siyonistler mi Evangelistleri kullanıyor. Rusya, ABD ve İngiltere paranın sahipleri olan Yahudilerle birlikte görülerek mi bugünkü güçlerine ulaşmışlardır?
Rusya 600 yıllık tarihi boyunca ikili oynayıp sonunda kazananın safına geçerek daima uluslararası ihtilaflardan kazançlı çıkmıştır. Ayrıca Rusya´nın en önemli savaş stratejisini sivil halkı acımasızca katletmek oluşturur. Rus devlet adamlarının kullandığı atasözü! “ Omlet yapmak için yumurtalar kırılır.” sözüdür.
Rusya ve müttefiklerinin son İdlip süpürme harekatından önce Netanyahu, Putin´den Bir İran- Türkiye savaşı istemişti. İran Milislerinin süpürme harekatında 4 Milyon insan Türkiye üzerinden Avrupa´ya geçecek, böylece Avrupa´da aşırı sağın yükselmesi Avrupa´yı Rusya´nın kucağına düşürecek, ki bu ABD´nin de hoş karşılayacağı bir sonuç doğuracaktı, zira Avrupa´yı ABD´ye yaklaştıracaktı. Türkiye´nin İran milisleriyle savaşması, İran-Türkiye savaşını da çıkaracaktı, ki bu ABD ve İsrail´in çok hoş karşılayacağı bir sonuç olacaktı. Tabi aynı güçler bir Rus-Türk savaşı için de duaya çıkmışlardı. Ancak bugünleri daha önceden bekleyen Türk devlet adamları on yıllardır savunma sanayi teknolojileri için hummalı çalışmalar içindeydiler. Aslında egemen güçlerin anlaştığı tek nokta bölgede istikrarsızlığın devam etmesi yönündedir.
Yapay zeka ile sürü dron ve sürü siha savaşları dünyada ilk defa bu savaşta Türkiye tarafından kullanıldı. Çoğu yerde vurulacak hedeflere ve dronlar arasındaki görev dağılımına yapay zeka karar verdi. Yakıtı votka olan Rus askerlerine mütenasip Rus silahlarının teneke olduğu dünyaya gösterildi. En ilginç olanı da hava savunma sistemlerinin Türk ordusunun elektronik harp sistemi tarafından kolayca aşılmasıdır, üstelik avcı iken av olup (8 tane hava savunma sistemi) imha edilmiştir. Türk İHA sisteminin hedefi dünyada ilk olacak olan insansız jet uçağının yapılmasıdır ve buna çok yaklaşılmıştır. Kısa ve orta hava savunma sistemi sahaya sürülmüş, uzun menzilli Siper Hava Savunma Sistemi ise sonuçlanmak üzeredir. Bunları uzun uzun anlatmaya gerek yoktur, zamanı geldikçe dünya hayretler içinde kalacaktır. Tank ve savaş uçağının sahaya çıkmasıyla Savunma sanayisinin yerlilik oranı yüzde 90´ları bulacaktır.
Bundan sonra Rus silahlarının müşterileri azalacak, Türk silahları Türkiye ekonomisine güç katacaktır. Rusya´nın tek gelir kaynağı doğalgaz ve petroldür. Türkiye, Rusya´yı iyi tanıdığından 2019 yılında Rusya´dan alınan doğalgazı yüzde kırk azaltılarak 14 milyar metre küpe indirmiştir. Bu yıl da en az bir bu kadar azaltılacaktır. Üstelik petrol fiyatları 27-31 dolar arasında seyretmektedir. Rusya petrolünü zararına satmaktadır.
Cumhurbaşkanımız, İdlip harekatından önce Ukrayna´ya giderek savunma sanayi işbirliği ve Kırım konusunu gündeme getirmiş, Azerbaycan´a giderek doğalgaz güvenliği ve Karabağ vurgusunu yapmış, Pakistan´a giderek nükleer şemsiye iması yapmış ve savunma sanayi işbirliği mesajlarını vermiştir. Tüm dünyaya Türkiye son mesajını da İdlip operasyonunda yeni savaş konseptiyle vermiştir. ABD ve Nato hemen Türkiye´nin Nato üyeliğini hatırlamış, telefona çıkmayan Putin görüşmeyi kendi talep etmiş, İsrail Türkiye´nin süper güç olduğu vurgusunu yapmıştır. İki kutuplu dünyada Rusya´nın yerine Türkiye´ye rol verme fikri gizli mahfillerde tartışılmaya başlanmıştır. Düşenin dostu olmaz, güçlünün de düşmanı…
Sağlık ve Esenlikler
hasmetkolagasi@hotmail.com iskenderunses.net Mehmet Haşmet Kolağası