Lider olmanın temel özelliği geleceği çok önceden görmektir. Kafasında sır olarak sakladığı yenilikleri zamanı geldiğinde hayata geçirmesi, liderliğin başarıya ulaşmasının sonucudur.
Örneğin büyük aydın İşçi Partisi Başkanı Behice Boran; Mustafa Kemal´in liderlik başarısı önemlidir ve incelenmelidir.
Kurtuluş Savaşı günlerinde Paşalar, Mustafa Kemal´e; “Paşam senin padişahlığa karşı olduğun söyleniyor” der. Gazi; “İnanmayın bizim tek amacımız sarayda esir alınmış padişahı kurtarmaktır.”
Savaşın sıcak günlerinde Atatürk yakın dostu Mazhar Müfit´e; Yanına kağıt kalem al ve söylediklerimi yaz. Kurtuluştan sonra ilk işimiz Cumhuriyeti kuracağız. Halifelik kalkacak, Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlet olacak. Eski Arapça harfler kaldırılıp Latin alfabeye geçilecek.
Mazhar Müfit ise; Paşam bu kadar hayal çok fazla, bu söylediklerinizden sadece birini bile yapmak çok büyük başarı.
Mustafa Kemal Sofya´da büyükelçilikte Askeri Ateşe olduğu günlerde henüz Osmanlı Subayı iken bile fötr şapka giymişti.
Zaman içinde Balkanlarda Osmanlı savaşı kaybedince sebebi sorulduğunda; ‘Sofya´da opera vardı´ diyerek aradaki kültür ve gelişmişlik farkına vurgu yapar.
Sakarya zaferi sonrası meclis, Mustafa Kemal´i ayakta alkışlarken, Ankara yeni bir haberle çalkalanmakta. Kemal Paşa´nın halifeliği kaldıracağı söylenmekte. Bunun üzerine paşalar, Ankara Keçiören´de Mustafa Kemal Paşa´nın da olduğu bir toplantı yaparlar. Aralarında Kazım Karabekir, eski Bahriye Nazırı Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy ve ev sahibi Refet Bele vardır.
Toplantının başında Rauf Orbay söz alarak Mustafa Kemal´e; Paşam buraya gelişimizin sebebi sizinle geleceğe dair görüşlerimizi paylaşmak. Kurtuluştan sonra Vahdettin´in hem padişahımız hem de halifemiz olarak görevde kalmasını istiyoruz.
Gazi duraklar ve; “Böyle bir kararı meclis olmadan tek başıma veremem. Bunu konuşmak için çok erken.”
Süreç içinde padişahlığı savunan paşalarla yollar ayrılacaktır.
22 Ağustos 1922´de Büyük Taarruz başlar ve Mustafa Kemal; “Ordular ilk hedefimiz Akdeniz, ileri” emrini verir. Ve tarihin gördüğü en uzun mesafeli savaşta Türk süvarileri birkaç günde gidilebilecek mesafeyi 9 saatte kat ederek, İzmir´e girdi.
9 Eylül 1922… mucizeyi gerçekleştiren büyük komutan, İzmir´e girdiği gün yanında Halide Edip ve Falih Rıfkı Atay vardır. Konuk edileceği köşke girerken ayağının altına Yunan bayrağı serilir ve; Paşam Yunan Kralı Konstantin buraya geldiği gün Türk bayrağının üzerine basarak merdivenlerden çıktı.
Gazi: O bayrağı derhal yerden kaldırın. Konstantin çok büyük bir hata yapmış. Ben aynı hatayı yapmam.
İzmir´de olduğu günlerde halk büyük bir coşku yaşarken Gazi yeni oluşacak devletin ana hatları üzerine çalışmaktadır. Hiç kimsenin beklemediği bir anda İsmet Paşa´yı Dış İşleri Bakanı olarak atayıp Lozan görüşmelerine gönderme kararı alır.
Ve yıllar önce Mazhar Müfit beye söylediği Cumhuriyet devrimlerini adım adım gerçekleştirir. İsmet Paşa bu süreçte hep Gazi´nin yanında yer almıştır.
Peki Atatürk´ün liderlik dehası nerden kaynaklanıyor? O hep bilimi, 1789 laik devrimini ve onun jakoben felsefesini hedefledi.
İnsanlık tarihinde bilim karşıtı hiçbir güç kalıcı olamadı. İnsanlığın geleceği laik cumhuriyettir.
Kurtuluş savaşını yöneten ve cumhuriyeti kuran Atatürk´ü en güzel anlatan Nazım´ın dizeleriyle yazımızı bitirelim:
Kayalıklarda şayak kalpaklı nöbetçi,
Okşayarak gülümseyen bıyığını,
Seyrediyordu,
Kocatepe´den dünyanın en yıldızlı karanlığını.
Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saatı sordu.
Paşalar : “Üç” dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe´den Afyon Ovası´na atlayacaktı
Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma
