Nurullah ER


Aynalar yalan söylemez

NURULLAH ER


Ayna kendi kendimizi tanımamızın sembolüdür.

Baktığımızda kendimizi görürüz.
Carl Gustav Jung; “Aynaya bakmak cesaret ister” dese de ona bakmadan edeneyiz.
Baktığımızda bazen kendimizle yüzleşirken, çoğu zamanda görüntümüzü maskeleriz. Kimi zaman ise öfkelenir, tepki gösterir, kırmak bile isteriz.
O nedenledir ki aynalar masalların, efsanelerin konusu olmuş, bazı şairler şiirlerinde imge değeri kazandırmıştır.
“Ayna ayna söyle bana benden güzel var mı?” diye aynaya bakarak hayal ettiği güzelliği soran kraliçe, güzelliğinin kendine yansıtılmaması sonucu canavara dönmesi, kan içici hale gelmesi belki de aynaya yansıyan imajı yüzünden karanlık tarafı idi. Bu bir iç aleminin karanlık tarafının yansıması olarak düşünülebilir. Kabullenilmeyen yaşının ve yüz hatlarının izleri onu çıldırtmış, hıncını başkalarından almaya, parmak kadar olan Pamuk Prensin güzelliğini kıskanacak, onun yok edilmesini isteyecek kadar vahşileşmiştir. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Masalını okuyan herkes bunu az çok görebilir.
Ayrıca, Narsis efsanesinde, kendini on altı yaşında kusursuz, güzel, çekici bilen Narsis ayna gibi berrak bir suda kendini görmek ister. Suya baktığında güzelliği kendini duygulandırır ve gözleri yaşarır. Döktüğü gözyaşı damlasının baktığı suyu bulandırmasıyla imajının bozulduğunu, güzelliğinin kaybolduğunu düşünerek suya atılır ve intihar eder.
İnsanoğlu aynada gördüğü gerçek yüz ve cehresinden her zaman kendini daha farklı görmüştür. Karanlık yüzlerini, fizik yapısını iç dünyasında kabullenmemiştir. Kendini beğenip üstün gören, çıkarları ve önceliğini öne çıkaran, sürekli “ben” diyerek toplumsal çatışmayı körükleyip, huzursuzluklar yaratmışlardır. “Bencillik gözüne takılmış ayna gibidir, o gözler nereye bakarsa baksın başka birini göremez” demiş, Mevlana.
Sokrates, “Kendini tanı” demiştir. İnsanlar için belki de en zor olan şeydir kendini tanıması. Yapısı gereği bir başkasını görmeye çalışmasından kendini pek görme fırsatı bulamaz da onda. Çevremizde bizlere tutulan birçok aynalar vardır. O aynalar toplumda her şeyimizi gösterse, gerçek yüzümüzü sergileseler de biz yine de kendimizi dev aynasında görmeye çalışırız.
En ideal ayna, dost aynalarıdır. Bu ayna bir maske arkasına gizlemeden biz olduğumuzu ortaya koyar. Dost dostun aynasıdır diye boşa dememişler.