BAHAR KOKUSUNA KARIŞAN ANGUS KOKUSU

İlk defa hissetmişlerdi böylesi bir kokuyu.
Tarifi yapılamıyor, ne kokusu olduğu bilinemiyordu.
İnsan utanmasa yanındakine gaz mı çıkardın, altına mı ettin diye sorası geliyordu.
Boydan boya İskenderun´u kaplayan bu koku, özellikle; Modern Evler, Yunus Emre, Sakarya ve Çay mahallerinde daha etkili oldu. Hava sıcaklıklarının mevsim ortalamalarının üzerinde seyretmesiyle, kuzeyden esen rüzgarların etkisiyle yoğunlaşan koku; mide bulantısı, göz yanması, baş ağrısı yaparak adeta insanları halsiz düşürdü. Karasinekler çoğaldı, sokaklarda farklı farklı böçekler uçuşmaya başladı.
Önce kokunun nereden geldiği bilinmezken, araştırmalar ve soruşturmalar sonucu İskenderun Limanında açıkta bekleyen bir gemiden geldiği öğrenildi. Gemide, Güney Amerka´dan ithal edilen yirmi binin üzerinde büyük baş angus hayvanı varmış. Bu kokular o hayvanların pisliklerinin ve kendilerinin kokusuymuş.
Koku Cumartesi sabahı yağan yağmurla biraz etkisini kaybetmş olsada, daha sonra şehir üzerinde tekrar yoğunlaşarak yayılmaya başladı. Çevreyi kirleten, insanın sağlığını bozan bu kokuya katlanmanın bedeli et fiyatlarında yükselişi önlemek olarak gösteriliyor.
Angus ithall hayvanları yurt dışından getirilirken et fiyatlarında düşüş amaçlanmıştı. Ne var ki ithal hayvan yapılmakla ne et fiyatları uçuzladı, ne de sağlıklı et yenir oldu. Et fiyatlarını düşürmek için ithalatçı firmalar destekleneceğine, gümrükten muaf tutulacağına, ülkemizde tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylüler ve şirketler desteklenseydi, halkımız, böylesi ne olduğu bilinmeyen etlere muhtaç edilir, ne de etlerde fiyatlar bu kadar yüksek olurdu. Ayrıca İskenderun gibi güzelim bir beldenin çevresi kirlenmez, insanların da sağlıkları da bozulmazdı.
İskenderunlulara angus hayvanının etini bedava verseniz yemez. Bundan böyle de bu tür pis, iğrenç kokulara da razı olmaz. Umarız, devlet yetkilileri, yerel yöneticiler, sağlık ve çevre görevlileri de İskenderun´a böylesi bir olayı yaşatmazlar.