Nurullah ER


BAHARIN KÜSKÜNLÜĞÜ

NURULLAH ER


Bahar mevsimi iple çekilir tüm canlılarca.
Eriklerin, bademlerin çiçek açması müjdesi sayıldı.
Karacaoğlan “Şubat ayı kış yelini kovarken” dizleri hep bahara götürdü.
“Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” dense de; Nevruz günleri, art arda gelen cemre haftaları bahar diye çağırdı.
Leyleklerin, kırlangıçların göçleri; koyunların, kuzuların, oğlakların meleşmesi, ekinlerin gövermesi artık tamam dedirtti.
Herkesin yüzünde umutlu bir gülümseyiş oldu.
Bahar artık ben geliyorum diye bağırdı.
Doğa açtığı resim sergisine herkesi davet etti.
Güneş doğarken, batarken gülümseyerek göz kırpardı.
Bahar çocuktur, çocuklar bahar olurdu hepten.
Bahar da gençler; aşkla, sevdayla, coşkuyla yaşarlar, çocuklar oyunlarla büyürlerdi.
Yüreğinde karakış olanlar baharı küstürdüler, büyüklerden korktuğu için büyümek istemeyen çocuklar bizleri insansız bıraktılar.