Sadullah ÇAĞLAR


BATI DÜNYASINDA SON AYDINLAR

Sadullah Çağlar


Aydınlanma yüzyılın ötesinde büyük mücadele sonucunda gerçekleşti ve ve yeni kazanımlar elde edildi. Elbette her ileri aşamada acılı bedeller ödendi.

Aslında her gelişmenin öncüleri arasında siyasal liderler ve edebiyatçılar vardı. Dünya edebiyatından örnek vermek gerekirse Emile Zola, Ernest Hemingway ve Victor Hugo gibi yazarlar ilk akla gelenler arasında yer alır.

Süreç içinde kendilerini ortaya koyup tanık değil, sanık olmayı göze almışlardır. Yakın tarihe baktığımızda canlı örnekleri yaşandı.

Mesela ABD´nin Vietnam´ı işgaline en çok aydınlar karşı çıktı. ABD öyle büyük bir askeri güce sahipti ki, Kuzey Vietnam´ı işgal ederken en teknik silahları kullandı. Buna rağmen Vietnam halkı büyük bir direniş sergileyerek ABD teknik askeri gücünü şaşkına döndürdü.

Geçmişte Vietnam halkı Japonya sömürge gücü ile savaşmış, arkasından Fransa tarafından işgal edilmiş ve sonunda tüm istilacıları mağlup etmiştir. Tüm sömürgeci güçler gibi ABD´yi de yenilgi bekliyordu.

Özellikle Vietnam´daki acı görüntülere Batı dünyasının aydınları tepki gösterdi ve Batının son aydınları Nobel Barış ödüllü Bertrand Russell başkanlığında savaş suçları mahkemesi kuruldu.

Türkiye´den TİP başkanı Mehmet Ali Aybar mahkemeye üye olarak katıldı. Savaş suçluları mahkemesinin en ilginç yanı uluslararası bilim insanları ve politikacılardan meydana geliyordu.

Bunlardan İsveç asıllı Peter Veys yazdığı Soruşturma isimli kitapta öne çıkmış bir edebiyatçı idi. Savaş suçları mahkemesi genelde oldukça ilgi topladı. Mahkeme savaş karşıtı üyelerden oluşuyordu. Mahkeme, Vietnam´ın başkenti Hanoi´de savaş bombaları altında başladı. Genelde yargılamalar sığınaklarda gerçekleşti.

Mehmet Ali Aybar Hnaoi ile ilgili anılarında şöyle diyor; “ABD´liler sivil halkı öldürmeyi amaç edinmişti ve yasak olan napalm bombaları kullanılıyordu. Görüntüler çok korkunçtu. Bu arada ormanlar da yanıyordu. Mahkemede tanık olarak dinlediğimiz bir çok Vietnamlı ifadelerinde, ‘asla ABD´ye teslim olmayacağız´ dedi.”

Vietnam üzerine pek çok bomba atan ABD savaş suçlusu olarak yargılandı. Vietnam savaş mahkemeleri ülke genelinde sivil halk üzerinde yoğun bombardıman uygulayan ABD‘yi savaşın suçlusu ilan etti. Sonuç bildirgesi ABD´yi savaş yasalarını çiğneyerek acımasız bir savaş yapmakla suçladı.

Bildiriyi Fransız yazar Jean Paul Sartre gibi tanınmış felsefeci dahil tüm mahkeme üyeleri imzaladı.

ABD Vietnam´da yenilince savaşlar bitti mi? Hayır, çünkü kapitalist sistem tüm savaşların anasıdır.

Bu savaşlardan çıkarılacak ders silahlanmaya karşı çıkmak olmalı. Peki, en çok hangi ülke silahlanıyor? 1945 yılı savaşın sonunda kazanan müttefik ülkeler Yalta Konferansında Almanya´nın savaş suçlusu olduğu ve silahsızlandırılması konusunda karar alınması gündeme geldiğinde İngilizler ve ABD karşı çıktı.

1991 yılında Varşova paktını tasfiye edilmesi anlaşması gereği Nato´nun doğuya doğru yayılmaması konusunda anlaştılar ama Nato bu anlaşmaya uydu mu? Hayır.
Berlin Duvarı yıkılırken 100 Mark alıp bira içenler, şimdi acaba ne durumdalar?

Savaş sonrası ABD´li bir heyet Vietnam´ı ziyaret eder ve Dışişleri Bakanına şöyle der; “Geçmişi unutalım, Vietnam yönetimi ile dost olmak istiyoruz ve ekonominize katkı sunmak istiyoruz, savaşın acılarını birlikte silelim.”

Vietnam Dışişleri Bakanı; “Evvela ülkemize hoş geldiniz. Biz ülkemize gelen kişileri düşman da olsa saygı ile karşılarız. Bize elini uzatanı dostça sıkarız. Geçmişte düşman da olsak size dostça yaklaşırız. Örneğin bizim yönetim şeklimiz çok partili değil. Biz bağımsızlık mücadelesinde bir milyon ölü verdik. Bu ölen insanlarımıza ve liderimiz Ho Chi Minh´e asla ihanet edemeyiz.”

Sonuç olarak mahkeme kararlarına baktığımızda, Vietnam´daki savaştan dolayı ABD mahkum olmuştur.

Fransız aydınlarından Jean Paul Sartre Fransa´nın Cezayir halkına yaptığı baskıcı olaylarından dolayı bir açıklama yapar; “Ben bir Fransız vatandaşı olarak Cezayir halkına karşı yaptığımız katliamdan utanç duydum ve bunu tüm insanlığa duyurmak istiyorum. Aslında açık olarak söylüyorum; bu insanlığa 1789 yeniliğine öncülük etmiş bir toplumun aydınları olarak bütün gücümle haykırıyorum, suçluyuz ve Cezayir´in bağımsız bir ülke olmasını savunmalıyız.

ABD´li ünlü Filozof Naom Chomski´nin meşhur cümlesi ile yazımızı sonlandıralım; “Bugünkü ABD´nin müdahaleciliğinin anlamı nedir? ABD´nin dünyanın tek süper gücü olma yolunda kazandığı başarı insanlığın yararına mı, yoksa zararına mı?”