Mükremin KURTCEPHE


BEDELİ NEYSE ÖDERİZ, ÖDETİRİZ DE

KESER DÖNER SAP DÖNER


Meşhur söylentiyi duymayanlar için hatırlatmakta fayda var. Eski zamanlarda bir köylünün yedi oğlu vardır. Baştaki idareci ülkeyi savaşa sokar. Köylünün oğulları teker teker askere alınmaya başlanır... Her gidenin bir süre sonra 'şehit' haberi gelir. Adamın en küçük ve arta kalan son oğlu padişahın adamlarınca askere alınmaya çalışılır. Köye gelen zaptiyenin başına köylü diklenerek; “Gidin padişaha söyleyin! Artık benim uçkuruma güvenerek kimseye savaş ilan etmesin! Ben yaşlandım artık!” demiş.
Ülkemizdeki hamaset iktidarı da bizim oylarımıza güvenip ikide bir de seçim yapıyor. Kendinin istemediğine oy verildiğinde beğenmiyor tekrar seçim istiyor. Muhalefette olan partiler de demiyor ki “sonucuna katlanmayacağın seçim olduğunda, memleketi tekrar seçime sokacaksın, yenisine ne gerek var? Fakir fukaraları, garip gurebaları, Şahintepe´sindeki okul boş dururken, orada oy kullandırmayıp, Kocabaş İlkokuluna kadar yormanın ne anlamı var yazık, günah değil mi? boş ver seçimi geçime bakalım” demiyor.
Seçmen yorulmuş, bıkkın, bezgin ve gerilmiş durumda. Böyle giderse yakında sandığa gidecek seçmen bulamayacaklar. Tek başıma da kalsam demokrasimize katkım olsun diye gider oyumu kullanırım. Onu da demokratlığıma helal gelmesin, dış güçler Türkiye´de demokrasi yok, seçim bile yapmıyorlar diye kendi aralarında tartışmasınlar diye. Demokrasi olmadığından şüphelenip de, bir zamanlar Almanya´daki akrabalarımızdan birinin kızı sandığımız Claudia Roth´tu teftişe gönderirlerse, ben gider kulağına fısıldarım. “Her söylenilene İnanma dezzem kızı, memleketimizde demokraside var, kuru soğan da, isteyen bedelini biraz ağır ödüyor, ödetiyorlar hepsi bu” derim
Özümü tanıyanlar tanır. Tanımayanların da hakkımda ne düşündüklerini, ne söylediklerini de tabir yerindeyse pek sallamam. İktidardaki partinin ve onun koltuk değneği görevini yapmaya soyunan partinin tehdit ve şantajlarını da iplemem. Zaten seçmenlerin birçoğu da iplemiyor, ama benim gibi boş boğazlık yapıp ulu orta söylemiyorlar. O da adalet sistemimize güvenmediklerinden değil, düğmesiz dikilen cüppelerinde, düğme arayan, bulamasa varmış gibi yapan, hâkim ve savcılarımıza güvenmediklerinden. Ama özüm öyle yapanların da bu seçimlerden sonra doğru buldukları kararları vereceklerine inananlardanım.
Halkın büyük çoğunluğu iktidar partisinin desteksiz hamaset nutuklarını pek dinlemiyor. Biliyor ki kapı komşusu başka partiye oy verse de, en az kendisi kadar yurtsever. İktidar partisinin ve koşulsuz destekçisi, el sallayanın partisinin, başındakinin de boş-boş konuşanlarının sözlerine itibar ettikleri yok. Seçime giren partilerin hepsi de Anayasal parti. Kim seçilirse seçilsin, suyumuzu akıtmak, çöpümüzü de toplamaları yasal zorunlulukları.
Buradan iktidara bila bedel tavsiyem. Benim vereceğim oya güvenerek ikide bir seçime gitmesin. Tercihimi beğenmeyip te,”yok bu sonucu beğenmedim, tekrar seçime gidelim” hiç demesin, aklından bile geçirmesin. Şimdilerde %55 aleyhine çıkacak oylar, tekrarında %70 olabilir. Aklınızı başınıza toplayın, ikide bir muhalefeti tehdit etmeyin. Bedel ödemesini bilenler, bedel ödetmesini de çok iyi bilirler. Afra tafralarınızın, tehditlerinizin vız gelip tırıs gittiğini göstermek için oy vereceğiz. Kimin belediye başkanı olmasını bizlere sormadan atasalar da, kendilerinden başkalarını yok sayan zihniyete, bedel ödetmek için hadi yoldaşlar, canlar oy kullanmaya gideceğiz, gidiyoruz, götüreceğiz.