Nurullah ER


BEKLENTİLER

Nurullah ER


Bireysel ve toplumsal olarak belirli günlere ve durumlara dair beklenti içinde oluruz.

Belki de en büyük beklentimiz yılbaşına dairdir.

Nihayetinde yeni bir yıla giriliyor, iyisiyle, kötüsüyle yeni bir yıl ömrünü tamamlamış, yeni bir sayfa açılmıştır.

Umut, sağlık, huzur, mutluluk en büyük duygularımız olsa da ben yeni yıla girerken böylesi bir beklenti içinde bulunamıyorum.

Zaman dilimleri bir aldatmacadır da ondan.

Yeni yıla girildiğinde yeniden başlamak mümkün değil.

Bir geceyi, başka geceyle karşılaştırırsan, gündüzleri yaşadıklarını, başka güne eklersen o zaman görürsün.

Biriken kirli çamaşırların, bohçalar dolu baş köşeye konmuş olduğunu görür, yeni kirlileri, kirlilerin içine katmakla yetinirsin.

Yeni yılda olsa herkes alışkanlığını aynı sürdürecek.

Gelecek günler herkesin yüzünden okunuyor.

“Hepimiz o kapılardan kimi zaman geçtik, kimi zaman önünde kaldık” demiş Andre Gide.

Halk şairi;

“Geçen gün ömürdendir.”

Yakup Kadri’de,

“Yıllar yarlardan, yarlar yıllardan vefasız” demiş.

Ne yapalım, şöylede olsa, böyle de olsa bir ömür geçecek.

Yıl başı tebrikleri için postacı kapıları çalmıyor, mailler bir düğmeye basmayla havadan uçup anında kişilere varsa da; aradığımız insanlığı, dostluğu, kardeşliği bulamıyor. Umut için alınan yıl başı biletleri geçmişte kapış kapış satılırdı, bilet satıcılarının sesi çarşıyı doldururdu. O sesler yok şimdi. Belli ki talih kuşunu da vurmuşlar.

Yılbaşı şiirlerinin içinde, geçmişin hüznü, geleceğin umudu olur.

Yunus Emre, “Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası” demiş.

Bir kahve içimi, belki de en keyifli zamandır; kendinize benzeyen dostlarla.