Halit KATKAT


Birlik Dayanışma Mücadele

Halit KATKAT


İki gün sonra Bir Mayıs. İşçi ve emekçilerin birlik ve mücadele günü. Ama bu yıl pandemi nedeniyle meydanlarda kutlamalar yasaklandı.

Ülkemizde ilk defa 1920 İstanbul´un işgalinde kutlanmaya başlayan 1Mayıs bu yıl yasak. Burada pandemi dolayısıyla “işçi çıkarmak yasak” dendiği halde işçiler bu salgın döneminde işyerlerinde, fabrikalarda önlemlere bile uymadan çalıştırılmaktadır. Hem de işverenlere şimdi daha kolay çıkarmanın bir yolunu açacak kod 29 uygulamasını işverenlere hediye etti. Eve ekmek götürebilmek için izin bile almadan çalışan bu işçiler işyerlerinden eve, evden işyerine virüs taşımayacaklar mıdır?

Televizyonlarda şirketimiz şu kadar büyüdü diye reklam veren tekelci sermaye sahipleri işçilere büyüme oranında pay vermesi gerekirken işçileri hastalık ve ölüm pahasına çalıştırıp kasalarını doldurmaktadırlar. Elbette onlardan acıma ya da sağ duyu beklemek boşunadır. Çünkü kapitalizmin doğasında sermayesini büyütmek vardır. Sağduyu, vicdan ya da acıma yoktur. Bunun için sendikaların, kitle örgütlerinin “işçi, emekli, emekçi evine ekmek götüremiyor” yakınmalarının bir karşılığı yoktur.

İşçi ve emekçiler günümüzde en basit haklarını almak için dahi kendi birleşik güçlerini kullanmak zorundadırlar. Birleşecekleri yerler bellidir: sendikaları, meslek ve kitle örgütleridir. Sendikalar ve emek örgütleri işçi ve emekçilerin üretimden ve hizmetten gelen güçlerini birleştirerek ancak hak alabilirler. Birleşmenin, dayanışmanın ve mücadelenin tarihi adresi ise 1 Mayıs´tır. Eğer işverenlerin hükümeti 1 Mayıs´ı kutlamak için alanları yasaklıyorsa o zaman kutlanacak en etkin alan işyerleri, fabrikalar yani üretim yerleridir. Bir yerde pandemiye rağmen üretim yapılabiliyorsa 1Mayıs´ta kutlanabilir.

Burada sendikaların ve kitle örgütlerinin tavrı önemlidir. İşçilere güvenip birlikte davrandıkları takdirde işçiler de onlara güveneceklerdir. İşçilerin sömürüden kurtuluşları kendi çabaları ve kendi güçleriyle olacaktır.