Mükremin KURTCEPHE


BİZİM YAHUDİ´LERİMİZ, SOLCULAR MI?

Yahudiler yıllar anlatıyor, bağırıyor, ‘soykırım suçunu Naziler değil, Avrupa´nın sessizliği, duyarsızlığı işledi´ diye.


KESER DÖNER
SAP DÖNER

Yahudiler yıllar anlatıyor, bağırıyor, ‘soykırım suçunu Naziler değil, Avrupa´nın sessizliği, duyarsızlığı işledi´ diye. Bana göre doğruyu söyledikleri gibi, haklılar da. Şimdikinin AB topluluğundan o zaman, güçlü bir ses çıksaydı Hitler, Yahudilere bu kadar zulüm ve soykırım yapma cesaretini kendinde görebilir miydi?
Meşhur söylemi duymayanlar için hatırlatalım. İkinci Dünya Savaşı sırasında bir kilisede rahip olarak çalışan, Emil Gustav Friedrich Martin Niemöller´in, “Naziler önce komünistler için geldiler, bir şey demedim çünkü komünist değildim. Sonra Yahudiler için geldiler ve bir şey demedim, çünkü Yahudi değildim. Sonra sendikacılar için geldiler ve bir şey demedim, çünkü sendikacı değildim. Sonra Katolikler için geldiler ve bir şey demedim, çünkü Katolik değildim. Ve sonra benim için geldiklerinde ise çevremde benim için bir şeyler diyecek kimse kalmamıştı.” dediği söylenir.
Bu söylemi aldım oradan, kopyalayıp buraya taşıdım. Tam da benim ve benim gibilerin durumuna uyuyordu. Anadolu´da yaşayan kadim halkların birçoğunun durumuna da uyar, ama herkes açık yüreklilikle ya söyleyemez, ya da kendine yediremez.
‘Yetmez ama evet´çiler gibi, bizdeki hamaset iktidarının taraftarlarının yazıp çizdiklerine, bilmem kaç TV kanalında, borazanlarının anlattıklarına inanmasam da, vesayetin kaldırılacağına, demokrasi ve özgürlüklerin genişleyeceğine inanmasam da, Atatürk´ün kurduğu Cumhuriyetin bekçisi ordumuz tasfiye edilirken sesimi çıkarmadım. Ellerine verdiğimiz silahlara rağmen kumpasçıların saldırısına karşı kendilerini koruyamıyorlarsa “ben ne yapayım?” diye sesimi çıkarmadım.
Üniversitelerin anlı-şanlı profları, aydınlar, gazeteciler, öğretmenler, solcular cezaevlerine konulurken, “Demek ki, halkı eğitmek için bir çabaları olmamış, şimdiye kadar bir şey öğretememişler. Eğittikleri öğrencileri bile seslerini yükseltmiyorsa sana ne?” diye kendimi tuttum. Sesimi çıkarmadım.
Ülkemizde sağduyulu düşünen birçok demokrat seçmenin yaptığı gibi “seni başkan yaptırmayacağız” diye çıkış yapan Selahattin Demirtaş´a güvenip, partisine oy verdim. İktidarın da göz yummasıyla Güneydoğu´da kazılan hendeklere ses etmedi, yapmayın yanlış yapıyorsunuz deyip dik duramadı diye; “Halkın oylarıyla seçilmiş, Demirtaş´ı tutuklamak, parlamentoya ve Kürt halkına saygısızlık, herkes haddini bilmeli” demeyip sesimi çıkarmadım.
Bugüne kadar, ben ve benim gibi düşünenler seslerini çıkarmadılarsa bu böyle devam eder, her türden haksızlığa ve yolsuzluğa ses etmeyeceğiz demek değildir. FETÖ ile mücadele bahanesinin arkasına saklanıp, Anadolu halkına operasyon yapmaya çalışılmasın. Çalışanlar da ateşle oynar, ateşle oynayacak olanların da, dam yandığında içindeki farelerin de yanacağını bilmeleri gerekir.
Britanya, ABD ve yandaşı emperyalist güçler, bunların Türkiye Cumhuriyeti içerisindeki işbirlikçi hainleri, tekkeciler, zaviyeciler, her türünden gericiler ve Cumhuriyet düşmanları bilsinler ki; ümmet değil, kendini millet olarak gören, Anadolu halkını kimse korkutamaz, diz çöktüremez, BÖYLE BİLİNE.