25 yıla yakındır tanıdığım Atalay bey, 10 parmağında 10 hüner dediğimiz, müzisyen ve şair bir arkadaşımdır.
İskenderun Musiki Derneği´nin açıldığı günlerden bugüne udu ile konserlere katılır, solo şarkılar söyler, şiir yazar, zaman zaman bu şiirleri besteler… elanda Kuşlar Gibi Hür adlı bir şiir kitabı basılmıştır.
Aslında İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi´nde okuyup, makine aksamlarıyla uğraşan bir arkadaşımızdır. Yakın zaman kadar hobi olarak sanayideki atölyesinde zeytin kırma makinası ve benzeri küçük makinalarla uğraşır.
İskenderun´da çok zamandan beri hayal ettiğim müzisyenleri, ozanları, enstrüman çalan müzisyenleri biraraya getirmek, bir dermek ya da lokallerinin olmasını hep istemişimdir. Ama yazık ki ben yaşlandım ve rahatsızlandım. Bu işe gönül vermiş olanlar da bu işin zor tarafıdır- bir araya gelemediler.
Zaman zaman konserlerine giderdim. Son iki yıldır hiç gitmedim, gidemedim. Ama sağolsun benim arkadaşlarım beni hiç unutmamışlardır. Her zaman gelirler. Çay-kahve içer sohbet ederiz. Şiir, beste, besteye uygun sözler üzerine konuşur, fikir teatisinde bulunuruz.
Bu arada bilhassa İskenderun´da çok sayıda şair-o zan var. Ama, bir yerde toplanıp Antakya gibi ileri adımlar atamadılar. İskenderun Musiki Derneği´ni kurduğumuzda galiba 80´li yılların başındaydı. Antakya´ya da gitmiş, konser vermiştik. Akabinde Antakya´da bir musiki derneğinin kurulduğunu duyduk. Maşallah onlar Medeniyetler Korosu dahil Hatay´ın adını bütün dünyaya tanıttılar. Ben de hala diliyorum ki, kentimizin de yazarları, şairleri, ozanları biraraya gelsin. İstanbul´da da Mesam diye bir dernek kurulmuştu. Ama çok uzun zamandır onların da hiç sesi soluğu çıkmadı.
Arkadaşımız Atalay Demirkent´in bir dörtlüğünü paylaşmak istiyorum.
Kiminsin Deli Gönlüm
Şimdi kiminsin deli gönlüm
Bir tek bakışın sihrine kapıldı gönlüm
Evvel benimdin, şimdi kiminsin deli gönlüm
Fırtınalar, kasırgalar esiyorken bağrımda
Evvel benimdin, şimdi kiminsin deli gönlüm
Arkadaşımın şiirleri genelde şarkı sözleri tarzındadır. Nitekim kendi bestelerini son konserlerinde icra ediyor.
Ona başarılar diliyorum. ancak ona çok şey borçluyum, her şeyden önce dernek çalışmalarında çok yardımcı olmuştur.
Çalışmalar için Halk Eğitim´e bağlı salon tahsisi yapılmamıştı. O zaman yine Atalay beyle birlikte çalışıyorduk. Kız Meslek´in arkasında köhne bir yer verilmişti. Gidip incelediğimizde çok emek istiyordu, mevsim kıştı soba kurmamız gerekmişti. O zaman öğretmenleri olarak ancak musiki için yönlendirebiliyordum. Atalay bey, ‘hocam ben burayı bir hal yola koyarım´ demişti. Gerçekten 10 günlük bir çalışmayla sobamız, yakacağımız, oturacak sandalyelerimiz hazır olmuş ve koromuz oluşmuştu. Orada koro olarak çok güzel çalışmalar yaptık ve Belediye Meclis Salonunda konser vermek üzere hazırlandık.
O konserimizde kaymakam, alay komutanı dahil şehrimizin müzikseverleri salonu doldurmuştu. Hayatımın çok mutlu bir günüydü. Keşke o geceyi anlatan fotoğraflardan birini bulup sizlerle paylaşabilsem. Selahattin Alanya kaymakamımızdı. Konserimiz bittiğinde konuşmak istedi. Şeref vereceklerini söyledim. Saz ekibimizin içinde Atalay bey, Zeki Kaysar, Murat Bulut, İbrahim Akkaya olmak üzere çalışmışlardı. Kaymakam bey kürsüye çıkıp, “Bugün buraya amatör bir koroyu dinlemek üzere gelmiştik. Fakat Türk müziğinin çok güzel eserlerinden oluşan bir müzik ziyareti dinledik” demişti.
O zamanki salonun çalışmasında da Atalay bey bir müzisyen olarak yanımda olmuştu. O zaman şarkılarını bestelemeye başlamamıştı. O zamandan birikimleri bugüne kadar süregelmekte. Ben de ona sadece başarı dileklerimi sunuyorum. Sanatla, şiirle, müzikle içiçe olan bütün arkadaşlarıma başarılar diliyorum.
Hoşçakalın
