Sadullah ÇAĞLAR


Burjuva Kökenden Gelen Bir Aydın

Dünya genelinde siyasal tarih incelendiği zaman kararlı, felsefe kuşanmış kişiler, dünden bugüne kadar aristokrat yada burjuva yapıdan doğar.



Dünya genelinde siyasal tarih incelendiği zaman kararlı, felsefe kuşanmış kişiler, dünden bugüne kadar aristokrat yada burjuva yapıdan doğar. Konunun kaynağına indiğimizde, varlıklı ailede gelişen, kültürden beslenen, çocuk yaşta başlayan insan sevgisi, politikanın önünü açıyor.
Geçenlerde gazetelerde ilginç bir ölüm haberi dikkatimi çekti.10 Aralık 2018 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde Tektaş Ağaoğlu´nun ölüm haberini gördüğümde geçmiş yıllara gittim.
1972, solun görkemli dönemi… Yeni Ortam isimli bir gazete dikkatimi çekmişti. On yaşımdan beri babamdan bana geçen okuma tutkusu, bende küçük yaşta kültürel birikim yapmıştı. Yeni Ortam Gazetesinde genç bir yazar ilgimi çekmişti.
Tektaş Ağaoğlu, sosyalizm konusunda yeni bilgilendirici köse yazıları ortaya koyuyordu. Örneğin “Sosyalist felsefeden ne anlıyorsun?” sorusunu tartışan yazısını Yeni Ortam gazetesinde okuduğumda, bizler daha yeni aydınlanmaya adım atıyorduk.
Ağaoğlu, hatırladığım kadarıyla şöyle diyordu; “Sosyalist felsefe, yeni bir dünyanın habercisidir. 1789 Fransız Devrimi´nin devamı olan ve eksik kalan mülkiyet eşitsizliğine bir çözüm getirmektedir. Ekonomi alanında bu yeni bir keşiftir. Yeni dünyanın mülkiyet eşitliğinin yolunu çizen iki büyük deha olan Karl Marx ve Friedrich Engels´in dehasından insanın ekonomik yaşamına çözüm getiren büyük bir felsefi akımın doğuşudur.”

Tektaş Ağaoğlu… Ağaoğlu soyadı bende bir çağrışım yaptı. Babası Samet Ağaoğlu. Demokrat Parti´nin 1946 yılında kurucu kadrosunda yer almış, sonrasında Başbakan Adnan Menderes´ten sonra ikinci adam olarak on yıl başbakan yardımcılığı ve bakanlık yapmıştır.

Politik hayata atılmadan önce tek parti döneminde, birçok dergide kültür yazıları yazan Samet Ağaoğlu, babası Ahmet Ağaoğlu gibi, Ziya Gökalp´in Türkçülük akımından etkilenmiştir. Tektaş Ağaoğlu´nun dedesi Ahmet Ağaoğlu ise İkinci Meşrutiyetçi olup İttihat ve Terakki geleneğinden gelmektedir ve Atatürk´ün kurdurduğu Serbest Fırka´da görev almıştır.

Genel olarak Tektaş Ağaoğlu sağ görüşlü bir aileden geliyordu. Babası Samet Ağaoğlu 27 Mayıs 1960 sonrası ‘Arkadaşım Adnan Menderes´ adlı anı kitabında eski Başbakan Adnan Beyi anlatırken şöyle diyordu; “Adnan Beyle Yassıada Mahkemesinde ilk karşılaştığım zaman irkildim. Ne olmuştu bir zamanların güleç yüzlü Adnan Beyi sanki kruvaze elbisesi içinde küçülmüştü. Bir zamanların estetik adamı, aman yarabbi ne hale gelmişti. Geçmişte Adnan Beyin konuşmasını dinlerken nasıl büyülenirdik.”

Evet Samet Ağaoğlu gibi kalem sahibi, nasıl olmuştu da toprak ağası Adnan Beyin yanında yer almıştı.
Tektaş Ağaoğlu´nun Yeni Ortam gazetesinde yazmaya başladığı 1972 sonrası Ali Sirmen, Uğur Mumcu, Mustafa Ekmekçi yazım arkadaşlarıydı. Ama Tektaş Ağaoğlu sosyalist kalemiyle onların çok önündeydi. Birinci İşçi Partisinde görev aldı. Ağaoğlu´nun çalışmaları arasında Nazi İmparatorluğu´nun Yükselişi ve Çöküşü kitabının çevirisi, ayrıca Şolohov´un Durgun Akardı Don kitabının çevirisi vardı. Ayrıca Tolstoy´un, Dostoyewski´nin, Dickens´ın da eserlerini dilimize çevirmiştir.
Gorki´nin Ana romanının çevirisi ile 1968 kuşağına yeni dünyanın ufuklarını açmıştı. Aradan seneler geçmiş hep bu değişimin öncü yazarı acaba nerde, diye merak ederken, 2018 senesinin ilk günlerinde Tektaş Ağaoğlu´nun ölüm ilanıyla, sürpriz bir acı haberle karşılaştık.