Halit KATKAT


Çare halk için demokrasi

Halit KATKAT


 

Toplumun büyük çoğunluğunun hoşnut olmadığı bir yönetim sistemi egemen ülkemizde. Hoşnutsuzluğun nedenleri bu yazının sınırlarını çok aşacak hatta ciltlere sığmayacak boyutta. Elbette tek tek bireyler gidişattan rahatsız olsa da yaşamda ayakta kalmak için kendini bu sisteme ayak uydurmak zorunda kalmaktadır. Bilinç düzeyi toplumun ilerisinde olan hatta profesör ünvanlı kişiler toplumu verdiği oy üzerinden değerlendirerek “aptal, geri zekalı” olarak niteliyor. Sanki iktidar partisine oy vermese de başka bir partiye oy verse bu sistemde bir şey değişecekmiş gibi… Çoğu muhalif parti “tek adam gitsin ne gelir gelsin” anlayışı içerisinde… Elbette tek adam iktidarının toplumu getirdiği yer bellidir. Eğer devam ederse gideceği yerde Hitler rejiminin benzeri yer olabilecektir. Muhalefet “parlamenter sistem, hatta güçlendirilmiş parlamenter sistem” isteğini dile getirmektedir. Ama toplumun bugünkü yönetim mekanizmaları, ister bugünkü tek adam yönetimi olsun, isterse parlamenter sistem olsun, halkın doğrudan yönetime katılmasına; yani halk için bir demokratik sistem oluşmasına olanak vermiyor. Bugün biz de kısmen, Avrupa ve ABD gibi ülkelerde tam olarak uygulanan parlamenter sistem burjuva temelli bir sistemdir. Yani ister seçim barajı olsun isterse olmasın parası olmayanların parası olan ve ağzı laf yapanları seçtiği ve burjuvaziye hizmet eden bir sistemdir. Ayrıca üretim temelli de değildir. Yani üretimde, ister kafa isterse kol emekçileri olsun, yer alanların yönetimde yer aldığı bir sistem değildir. Böyle olunca çağa uygun da değildir. Gerek basın yayın organlarında gerekse sosyal medyada kendini toplumun önünde gören birçok kişi de iktidarın yanlışlarını sıralayıp akıl veriyorlar, hem de iktidarın bu önerilere aldırmadığını göre göre… Ya da halka çağrı yapıyorlar “daha ne bekliyorsunuz” …
Bugün kimsenin, hatta muhalefet ettiğini sananların önemsemediği demokrasiye, halk için demokrasiye giden bir yol var; o da her meslekten, sendika, meslek odası, üretici kooperatifleri vb. temsilcilerinin yer aldığı kent konseylerinin yönetim organı olarak görülmesidir. Yoksa eski kahramanların ruhlarını çağırarak, belirsiz bir adrese toplumu çağırarak, ya da kendiliğinden olacakları bekleyerek demokrasi gelmez.