Halit KATKAT


Çemberin dışına çıkamama hali

Halit KATKAT


İktidarın bakanları ve yandaşları tarafından yapılan yolsuzluklar, muhalif parti ve gazeteler tarafından çarşaf çarşaf sayılıp dökülüyor. Peki dökülüyor da ne oluyor? Diye sorabilirsiniz. Zaten bu günlerde bu işi bir mafya lideri yapıyor. Muhalefette onun verileri ile iktidara yükleniyor. Lider yaratma ve lidere övgüler dizme meraklısı kitleler, partilerden ve kitle örgütlerinde bulamadıkları liderlik özelliklerini bu mafya liderinde görmüş olacaklar ki onu takip edenlerin sayısı parti liderlerinin kini geçmiş bulunmaktadır. Gerek Meclis içi gerekse Meclis dışı muhalefet bu yolsuzluk açıklamalarını öne çıkarıp, kamuoyu yaratarak iktidarın yolsuzluk yapan bakanları görevden alacağı, ya da istifa edeceğini; daha fazlası iktidarın istifa edeceğini veya erken seçime gideceğini beklemektedir. Bu iktidardan önceki dönemlerdeki yolsuzlukları bir kenara bıraksak bile bu iktidar döneminde en büyüğü 17-24 Aralık olmak üzere sadece adlarını sıralarsak gazete sayfalarına sığmaz. Peki bunlar çarşaf çarşaf döküldü de ne oldu? Yolsuzluğa neden olanların mallarına el mi konuldu, yargılandı mı? Hayır. Muhalefet bu konuları Meclise getirip meclis araştırması açılması istendiğinde İktidar ortağı partilerin oyları ile reddedilmektedir.

Yolsuzluk dosyaları için yargıda dava açılması istense iktidarın atadığı savcılar ve hakimler tarafından ya reddediliyor ya da Sümen altı ediliyor. Kadın cinayetleri, çevre katliamları hakkında açılmak istenen meclis araştırmaları hakeza yine iktidar ve ortağının oyları ile reddediliyor. Ana Muhalefet partisinin lideri adalet yürüyüşü yaptı. Arkasından milyonlar yürüdü bir şey mi değişti? Hayır. Zaten Meclis bir karar alsa tek adamın onayı olmadan yürürlüğe girer mi? Hayır. En üst yargı organından başlayarak en alta kadar yargının halktan yana bir karar almadığı ortadayken hala bu yargıdan adalet beklemek ancak kendi kendine düzeleceğini ya da sorumluların düzelteceğini beklemek anlamına gelmez mi?

Muhalefet, meclisten bir karar çıkaramadığı halde ve bunu defalarca denediği halde hala aynı şeyleri denemekte neden ısrar eder? Ya da böyle bir Mecliste olmaktan (maaşları dışında) ne yarar ummaktadırlar? İster inanarak ister inanmayarak aynı şeyleri tekrar ediyor olsunlar bu, sisteme payandalık ederek ayakta kalmasına yardımcı olma anlamına gelir.

Muhalefet devamlı seçime vurgu yaparak çözümü seçimle değişecek hükümetten beklentiye sokmaktadır. Peki hiç şu sorunun yanıtını duymuyoruz: Ya iktidar seçim yapmıyorum derse nasıl bir çözümleri olacak?

Halkı ve ülkeyi bu çıkmazdan kurtaracak olanlar geleceğin halkçı ve demokratik toplumunu kurma yol ve yöntemlerini bugünden halka açıklama amacı, düşüncesi ve gayreti içinde olanlar olacaktır.