Halit KATKAT


Çevre ve Doğa Tahribine Karşı Direniş

Halit KATKAT


İkizdereliler yaşam alanlarını savunuyorlar. Onlar, iktidara yakınlığı ile bilinen Mehmet Cengiz´in inşaat şirketinin dereleri kurutacak, yeşili yok edecek taş ocağı projesine karşı canla başla mücadele ediyorlar. Mücadelenin bir tarafında kendi yaşam alanlarını savunan bir avuç İkizdere köylüleri, diğer tarafında modern iş makinaları ile Cengiz Holding, onları köylülerden koruyan silahlı jandarma timleri ve onların da arkasında iktidar partisi ve “dağ gibi” devlet var. İkizdere´de taş ocağına direnen köylü kadın ne diyor “sabahın dördünde kalkıp geldik, azınlık kaldık ama mücadele ediyoruz, başaracağız ama lütfen herkes destek versin”.  Bu köylü kadınlar sadece kendi yaşam alanlarını savunmuyorlar; aynı zamanda o bölgede milyonlarca yılda oluşan ağaçları, bitkileri, hayvanları, börtü böceği yani tüm canlıları yani ekosistemi savunuyorlar. Bu elbette sadece o bölgenin, sadece ülkemizin meselesi de değildir. Bu aynı zamanda her gün kirletilerek yaşanmaz hale getirilen gezegenimizin meselesidir. Milyonlarca yılda oluşan ekosistemin bir şirketin çıkarı uğruna yok edilme meselesidir.

Doğayı kirletme ve yok etme çabaları sadece Karadeniz bölgesi ile sadece ülkemizle sınırlı değildir. BBC TV´nin haberine göre İngiltere plastik çöplerini AB dışındaki ülkeler gönderiyor. Bunların başında Türkiye geliyor. 2019 yılında Türkiye´ye gelen çöp miktarı 160 bin ton. BBC, çöpleri Adana´da tarlalarda yakılırken çekim yapmış. Plastik poşetler üzerindeki marka isimleri gösterilerek İngiltere çöpleri olduğunu ispatlıyor. Ama bu haberi maalesef ülkemiz televizyonlarında göremedik.

Bir diğer çevre kirleten şirket, maden araması ile bilinen Kanadalı Alamos Gold Şirketi. Bilindiği gibi Kaz dağları, Artvin Ceratepe vb. pek çok yerde altın çıkarmak için çevrenin ve doğanın tahribine yol açmıştı. Alamos Gold´un Türkiye´deki şirketi Doğu Biga Madencilik Kaz dağlarında sahip olduğu ruhsat yetkisine dayanarak binlerce ağacı katledince tepkiler yükseldi ve işler durdu. İşleri duran Kanada merkezli Alamos Gold 2019´dan beri yenilenmeyen ruhsatı gerekçe göstererek Türkiye aleyhine 1 milyar doları aşacak tazminat davası için tahkime başvuruyor.

 Sosyal Medyada bu konularda dile getirilen tepkiler şöyle: İkizdere köylülerinin karşı çıkışını “onlar iktidar partisine oy verdiler başlarına bu geldi, yine ona verirler” diye yorumlayanlar az değil. Birincisi mücadele insanı bilinçlendirir. Direnen köylülerden biri “oylarımızı yüzde doksan AKP´ye verdik, şimdi sesimizi duyuramıyoruz” diyor. Yani oy verdiği partinin çözüm olmadığını kavrıyor. İkinci ve en önemli kavradıkları şey ise dişe diş toplu olarak direnmek. Eğer direnerek yaşam alanlarını savunacaklarına inanmasalar ormanda, ağaçların üzerinde aç ve uykusuz olarak günlerce niye beklesinler? İtirazın diğer tarafına gelelim: Bu köylüler iktidar partisine oy vermeyip başka partiye oy verselerdi durum değişecek miydi? Bunun örneği de Biga´da Alamos Gold şirketinin tavrında gizli. Uluslararası tekeller kendi hukuk sistemini kurmuşlar. Eğer çıkarlarına dokunursanız Tahkim´e baş vurup ödeyemeyeceğiniz kadar tazminat davaları açarlar. Dünyaya egemen olan kapitalist tekellerdir. Tekellerin dünyasında oyla hiçbir sorununuzu çözemezsiniz?