5-10 Haziran tarihleri arası Çevre Haftası olarak kutlanmaktadır. Bugünkü çevre sorunları göz önüne alındığında 'Kutlamak' kelimesi ne kadar uygun düşüyor bilmiyorum. Ama yıllardır kullanılan kelime bu...
5 Haziran Çevre Günü nedeniyle bu konuda çıkan haberler göz attım. İşte onlardan derleyebildiklerim:
17 Mayıs tarihinde TBMM´ye yeni bir torba kanun geldi. Basına verilen adıyla “Üretim Reformu Paketi”, resmi adıyla “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”. Bu günlerde Mecliste görüşülmekte... Bu tasarının neyi amaçladığı adından belli. Kısaca sermaye yatırımlarının önünde engel olarak gördükleri zeytinlik alanların, meraların hatta özel mülklerin hükümet kararnameleriyle uluslarası sermaye ve işbirlikçilerine açılması amaçlanıyor. Bu tasarıdan ilimiz Hatay´ın etkilenmemesi söz konusu olamaz. İlimiz narenciye ve sebze yetiştiren topraklara sahip oluğu kadar, zeytincilikte de önemli yeri olan bir ildir. Zeytin yağı açısından en verimli zeytin Hatay´da yetişmektedir. Diğer bölgelerde 5.5 ile 7 kğ zeytinden 1 kg yağ çıkarken Hatayda 3.5 ile 4.5 kg zeytinden 1 kg yağ çıkmaktadır.
Ulusal Zeytin ve Zeytin yağı Konseyinin verilerine göre 'Hatay da 2016-2017 yıllarına ait veriler şöyle; toplam 9.668.778 adet meyve veren, 3.577.115 adet meyve vermeyen ağaç mevcut olup, ağaç başına ortalama 7 kg. zeytin verimi ile 66.180 ton zeytin tanesi alınacağı, bunun 9.930 tonunun sofralığa, 56.250 tonunun yağlığa ayrılacağı, bundan da ortalama 1/4.5 randıman ile 12.500 ton zeytinyağı elde edileceği tahmin edilmiştir.'
Bu kadar ekonomik değeri ve ayrıca insan sağlığı açısından önemi tartışılmaz olan zeytin ağaçlarının kesilip yerlerine maden ocağı, sanayi yatırımı ya da inşaat ve yol yapımına izin verilir? Halk açısından böyle yaşamsal önemi olan tarım alanlarının nasıl olupta Meclise getirildiğini ve Mecliste tavırlarının ne olacağını halkımız bölge milletvekillerine sormalıdır? Çok bilmiş Bakanın Tarkana dediği gibi 'zeytinlikleri mi varmış' diye düşünemeyiz. Bu yasa zeytini olan olmayan tüm yurttaşları ilgilendirmektedir. Parasızlıktan sadece zeytin alıp ekmeğine katık yapan işçiden, dönümlerce zeytinlikleri olan köylüye kadar herkesi ilgilendirmektedir.
Bölgemizin önemli çevre sorunlarından biri de termik santrallerdir. İskenderun Çevre Koruma Derneğinin açıklamasına göre Hatay-Adana-Mersin arasında 200 kilometrelik sahil şeridine 35 termik santral yapılması planlanıyor. Bu santraller de çevreyi tahrip ettiği gibi halkın sağlığını da önemli ölçüde etkileyecektir. Bölgemizin önemli gelir kaynaklarından narenciye üretimi bu santrallerden önmeli ölçüde zarar görecektir.
Bu önemli çevre sorunlarının önlenmesi için ne yaptıkları ve neden bu çevreyi kirleten termik santrallere izin verdikleri hem yerel yöneticilere hem de bölge milletvekillerine sorulmalıdır. Hangi partiden olursa olsun tüm yurttaşlar üyesi oldukları ya da ilgi duydukları, oy verdikleri partilerine mutlaka sormalıdırlar.
En son haber: Maliye Bakanından geldi; Organize Sanayi Bölgelerinde emlak vergisi ve elektrik faturalarından TRT payı kaldırılıyor. Yoksul halka tanınmayan olanaklar sermaye sahiplerine tanınıyor. Neden?