Atalarımız “Arayan belâsını da bulur, Mevla´sını da” demişler. İlçeye başkan arayanın ismini afişe etmek, muhbirlik statüsüne girdiğinden bize düşmez. İskenderun gibi bir ilçeye, ilçe başkanı arayan kendini biliyor. Gerçi kendi durumu bildiğini söylemekte uygun olmaz ama nezaketimden öyle demek durumundayım.
Tanıyanlar bilir bende gazetecilik eğitimi falan yok. Cemaat içinde nasıl konuşuyorsam öylede yazıyorum. Gazetenin eski yazı işleri müdürü Haluk Arlı eğitmeye çalıştı, ama başarılı olamadığını gördüğünden fazla ısrarcı olmayıp eğitimimden feragat etti. Övünmek gibi olmasın, çöpe attığı köşelerimi biriktirsem, ismi lazım değil, benden yaşça küçük birilerinin bastırıp piyasaya sürdüğü kalınlıkta, iki tane kitap olurdu.
Eğitimsizliğimi bildiğimden, her konuya sazan gibi atlamam. Bazı okuyucular gaz verir; “şunu da yazsana” diye. Sanıyorlar ki yazınca bir şeyler değişecek. Bu gazcılardan bana gelen istihbaratı değerlendirince, bir de baktım a4 dolduracak bir köşe çıkmış. Bize de yazmak düşer tabi ki. Basıp basmamak, Sadet Berkyürek´in sorumluluğunda.
CHP çevreleri bilir. Milletvekilliği sıralaması belirlendikten dört saat sonra darbe yapıp liste değiştirilmişti. Oy vermediğim halde, yine de seçilen Lütfü Savaş´ın milletvekili yaptırdıklarından birisi durumundan vazife çıkarmış gibi. Belki de listeye koyduran görev vermiştir. Bu konuda, net istihbarat gelmedi.
Mevcut ilçe başkanı ben adayım deyince, bu vekilden itiraz gelmemiş. “Yok arkadaş, sen bu işi yapamıyorsun, şöyle eksikliklerin var” dememiş. Ondan sonra da çıkmış piyasaya, yazıhane -yazıhane aday arıyormuş. Hoşginci, ellibirci, okeyci, arkadaşların dediğine göre bir aday bulamamış. İlçe başkanlığını kendine öyle dert edinmiş ki, geçmiş dönemde, CHP´lilerin yakından tanıdığı, mahalle uzlaşısıyla delege yazılan Ahmet Günay´ın ismini çizip kendi yandaşını delege yazdırana bile gitmiş.
Lütfü Savaş sayesinde milletvekili olduğunu unutmuş olmalı ki, sağda solda boyunu aşan laflar ediyormuş. Delege seçimleri için mahallelere sandık koydurup seçim yaptırtacakmış. Benim bildiğim son sandıkla yapılan delege seçimini, rahmetli Muhittin Top ilçe başkanıyken yapılmıştı. Bu vekilimiz o zaman hangi sandıkta oy kullanmıştı? Yâda kaydı kuydu var mıydı acaba?
CHP´liler kelaynak kuşları gibi. Hepsi de birbirilerini tanır. Şimdiye kadar mahallelerinde uzlaşarak, ilçeye gelip listeyi imzalayıp verirler. Olan, ufak tefek anlaşmazlıkları da ilçe başkanı çözerdi. Yok, ‘illaki ben sandık koyduracağım´ dersen, üyelerden birileri de çıkıp, “seni milletvekili yapanlar bize mi sordular? Sandık mı koydular?” der. Sandıkla vekil yapsalar ilk beşe kimler girer, kimler liste dışı kalırdı acaba?
