Nurullah ER


Çocuk sevgisi

NURULLAH ER


Çocuk sevgisi, vatan sevgisidir, millet sevgisidir, toprak bayrak sevgisidir, doğa sevgisidir.

Geleceğin, umdun güvencesidir.
Yarının kurucusudur.
Anne ve babalar bu duygu ve düşünceyle severler çocuklarını. Üzerlerine titrerler. Yemezler yedirirler, giymezler giydirirler, önceliği eğitimi derler. Ne var ki, üzerlerine ne kadar titreseler de, çocuklarının geleceklerine dair kaygılarını bir türlü yenemezler.
Kendi yaşamlarını kuramayanlar, sorunlarını çözemeyenler çocukları için nasıl güvenli bir ortam, huzurlu ve mutlu bir gelecek yaratabilirler ki?
Çocuklar, yeryüzünün en masum insanlarıdırlar, yürekleri en temiz ve saf duygularla yüklüdür. Sözü, özü, yüzü bir olandır. Temiz kalpli, ak alınlıdır. Sözlerinde yalan dolan, yüreklerinde fitne fesat olmayanlardır.
Gelecek olarak gördüğümüz, yarınlarımız olarak bildiğimiz çocuklarımıza tüm gerçeğimizle yaklaşıp, onlara doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü onlar kadar temiz bir yürek taşıyarak anlatmalıyız.
Ne var ki emperyalizmin yarattığı vahşi kapitalizm ilk önce onları yaralıyor, kanadı yolunmuş kuşa çeviriyorlar daha çocuk yaşta.
Neyle mi?
Küçük yaşta çalıştırıp, mendil sattırarak, dilendirip çöplerde kağıt toplatarak iliklerine kadar sömürüyorlar. Devlet olarak eğitimden desteğini çekerek, eğitimini yaz boz tahtasına çevirerek, aile facialarına kurban ederek, cinsel istismara uğratarak geleceklerini karartıyorlar. Sistemin ekonomi politikası gereği, dağlarımız, ormanlarımızı yağmalayarak, sularımızı, çevremizi kirleterek, şehirleri yaşanmaz kılarak, köylüleri yok sayarak geleceklerini kurutuyorlar.
Onlar, çocukta olsalar gelecek kaygısıyla yanıp tutuşuyorlar. Dillendirmeseler de, yüz ifadelerinden, bakışlarından okunuyor tedirginlikleri. O güzelim yüzleri, temiz yürekleri öfke doluyor birden bire.
Büyüklerini ikaz ediyor, sorumluları uyarıyor vücut dilleri. Dünyanın dengesini bozamazsınız, çevremizi kirletemezsiniz, ormanları yok edip nefesimizi kesemezsiniz, güneşimizi karartamazsınız, çocukluğumuzu yok edemezsiniz diyorlar.
Doğanın kirlenmesine, ormanların yakılıp yıkılmasına, suların içilmez hale gelmesine, depremlerde binlerce insanın ölmesine “ vay!” diyemeyecek para gözlü insanlar vardır.
Ürettikleri silahlarla dünyayı savaş alanına döndürecek, vicdanı sızlamayacak, yüreği acımayacak kara kalpliler vardır.
Adı para olsa da bu değirmenin suyu kan akıtır. Önce çocukların canı yandığından gelecekleri şimdiden karartılır. Çünkü çocukların kalbine sığan, onların vicdanlarına, cüzdanlarına sığmıyor. Onlar yüzlerini güneşe çevirdiklerinde gözlerinde ışıldayan ışıklar, büyüklerin karanlık yüzünde daha net görülür.
Dünya çocukların kalbinde yaşar, gönlünde büyür.
Bir milletin ilerlemesinde temel taş çocuklardır. Çocuklara gereken değer verilirse, ilgi şefkat gösterilerse, onlarda bir gökkuşağı edasıyla gerçeği renklendirirler.