Nurullah ER


ÇOCUKLUK FOTOĞRAFLARI

Siz hiç çocukluk fotoğrafları gördünüz mü?


Siz hiç çocukluk fotoğrafları gördünüz mü?
Fotoğraflar içinde belki de en doğal görünümlü olanlar onların ki.
Onlar fotoğraf çekilirken doğal görünüm pozunu verirler. Hiç bir fotoğrafçı ona; şöyle dur, böyle dur, başını kaldır, karşıya bak, dik dur demez. Olduğu gibi girer kareye.
Fotoğraflar içinde en doğal görünümlü, en güzel çıkan da o olur.
Onlar vesikalık fotoğraf pek çektirmezler, daha çok aile ortamında, arkadaşlarıyla, doğal manzara içinde olsun isterler. Yani bir deniz kıyısı, plaj, piknik alanı, hayvanlarla, oyıncaklarla... Olsun isterler. Hele hele kuşlara yem atarken bayılırlar. Annesinin elinden aldığı kuş yemini alıp kendisi atmak ister. Alıp atarken ayakları altında dolanan güvercinleri yakalamak ister. İşte o an güvercin pırrr diye uçar, ardı sıra koşar. O pozu dünyalara değer, en mutlu anıdır...
Büyüyünce bayılırlar çocukluk fotoğraflarına. Fotoğraf albümünü alıp karıştırırlar zaman zaman. Baktıkça çocukluklarını yaşarlar, gülümserler. Düğünlerinde ki slayt gösterilerinde en çok çocukluk fotoğrafları yer alır.
Çocuklar genelde sınavlara gireken çektirler vesikalık fotoğraf. O fotoğraf sınav kimlik belgesine konmak içindir. Çocuk istemeye istemeye çektirir bu fotoğrafı. Çocuğa müdahale, yaşamında ki resmiyet o zaman başlar. Fotoğrafçı; başını dik tut, ileri bak gibi uyarılarda bulunur. Başka fotoğraflarına benzemez o fotoğrafı. Durgun ve mat görünümüdür.
Çocukta sınav kaygısı ve korkusu o fotoğraf çekilirken başlar.
Oynamayı, gülmeyi, unutaçağından, arkadaşalrının olmayacağından korkar.
Sınav, çocuklarada en büyük kaygıyı ve korkuyu oluşturan kavramdır. Hele hele de bizde olduğu gibi, eğitim yaz boz tahtasına çevrilmişse, her bir iki yılda bir sınav şekli değiştiriliyorsa, çocuklar sınav manyağı yapılmışsa nasıl gülümsyen yüz görebilirsiniz sınav kimlik fotoğraflarında?
On beş yıllık AKP iktidarı döneminde altı bakan, dört sınav sistemi değiştirilmiş. Bir bakan kendinden önceki bakanın sistemini ortadan kaldırıyor. Kendi sınav sisteminin en iyi sınav sistemi olduğunu müjdeliyor, ardan bir yıl geçmeden kendi getirdiği sınav sistemini de çöp kutusuna atıyor.
Bundan bir kaç yıl önce öğrencilere en iyi sınav sistemi diye açıklana TEOG sınavını bu seferde Cumhurbaşkanı bir anda aldı çöp kutusuna attı. Üniversiteye giriş sınavlarını değiştirdi. Hem de alternatifini oluşturmadan. Başbakan açıklama yapıp, 'Çocuklarımızı stresten kurtardık' derken, ailelerin ve çocukların en büyük strese girdiğini görmüyor mu? Milli Eğitim Bakanı “En iyi okul eve en yakın olan okul' olarak açıklıyor. Herkesin evinin önüne okul açılamayacağını bilmiyor mu?
Bugünki eğitim sistemimizle uluslararası düzeyde çok gerilerde kaldığımız bir gerçektir. Eğitimde ki bu gerliği, öğrencilerde ki bu başarısızlığı sık sık eğitim sistemini değiştirerek, sınavları günah keçisi yaparak çözemeyiz.
Bir öğrenci ders çalışırken, sınava gireken, ders dinlerken, o eğitim sisteminin yaşamına katkısını sorgulamktadır. Bu sorgulamada, bu eğitim sisteminin ve sınav sisteminin yaşamına, mesleğine, işine bir şey katmadığını görmektedir. Bu da öğrencide isteyerek, severek ders çalışmayı engellemektedir. Üniversite mezunlarının bir çoğunun iş bulamaması, çalışanların mesleğinin dışında iş yapması bunun bir göstergesidir.
Ne zaman sınav kimlik kartlarında gülümsyen bir yüz görürüm, o zaman eğitim sisteminin düzeldiğini, sınav stresinin kalmadığını bilirim.