Sadullah ÇAĞLAR


Çöl Tilkisi´nin Son Günü

Dünya genelinde ülkelerin unutulmaz ulusal kahramanları vardır.


Bu efsaneleşen kişi halkın gönlünde yer etmişse, toplum onun arkasından yürür. Ama bir gün bu kişilikli adam insanlığa karşı tehlikeli görüldüğünde, o zaman üstüne çizgi çekilip, istenmeyen adam ilan edilir.
1940 sonrası 2.Dünya Savaşı´nın başlangıç günlerinde, Alman lideri Hitler´in üstün nitelikli Genarali Erwin Rommel, 1940 yılında panzer bölüğünün komutanı olarak, gösterdiği başarıdan sonra, Almanya´nın Afrika´da çarpışan birliklerinin komutanlığına getirildi.
Kuzey Afrika´da, başta Mısır olmak üzere, Tunus ve Libya gibi ülkeleri alarak İngiliz teknik ordusunu yenilgiye uğratan General Rommel´in savaş taktikleri, başta İngilizler olmak üzere, tüm müttefik ülkeleri şaşkına çevirir.
Ona savaş uzmanı derler. Sonuçta gösterdiği başarı nedeniyle, Nazi´ler Rommel´e Mareşal ünvanı verirler. Hitler onu Alman savaş madalyasıyla ödüllendirilir. Yıllardır Arabistan çöllerinin petrolüne hakim olan İngiliz İmparatorluğu, ilk defa çöl savaşını kaybeder. Yani Mareşal Rommel´in dehasına yenilir. Sonuçta savaşta yenilen düşmanları tarafından ona Çöl Tilkisi lakabı verilir.
Mareşal Rommel´in bu kadar öne çıkması Hitler´i ürkütür. Alman halkı hep efsane adamı konuşuyordu. Rommel´se savaşın geleceğini görüyor, tüm Avrupa´nın işgaline, Paris´in düşmesine rağmen, Almanya´nın kaybedeceğine inanıyordu.
Özellikle Sovyetlere karşı cephe açılmasına tavır koyan Mareşal şöyle diyordu; “Sovyet ülkesi bize göre oldukça geniş bir coğrafya, üstelik bu ülke hakkında ciddi bir bilgi alamadık. Savaşı geniş coğrafyaya yaymak bizim için kötü sonuçlar verebilir.”
Rommel´in geleceği doğru tahlil ettiği, Almanların doğu cephesindeki yenilgilerinden sonra daha iyi anlaşıldı. Bu arada doğu cephesindeki yenilgi, Alman cephesinde çöküşün habercisiydi.
Berlin´de Propaganda Bakanı Göbbels´in ‘savaşı kazandık´ diye propaganda yapması artık Alman halkında heyecan yaratmıyordu. Cephelerden Almanlar için acı haberler geliyordu.
Hitler Avrupa´yı elde tutmak için Atlantik savunma duvarı oluşturulması hazırlığına girdi. Bu duvar Fransa´nın Akdeniz sahillerinden başlıyor ve diğer ucuna kadar uzanıyordu.
Yeni oluşturulan Atlantik savunma cephesinin başına Rommel atandı. Süreç içerisinde ABD ve müttefikler, bu sahillere ortak bir askeri çıkarma kararı aldılar. Havadan ve karadan 500 bin askeri çıkarmayı hedefleyen Normandiya Çıkarması için müttefikler gün sayıyordu.
Rommel çok sıkı şekilde ve teknik silahlarla Atlantik cephesine yığınak yaptı. Deneyimli taktik uzmanı, müttefiklerin Manş Denizi üzerinden geleceğini seziyordu, ama tarihi kestiremiyordu.
1944 Haziran ayında müttefikler büyük Normandiya çıkarmasını yaptılar. Nazilerin tüm direncine rağmen , müttefikler büyük bir askeri güçle kıyıya çıkmayı başardılar.
Rommel çıkartma akşamı Berlin´i arayarak Hitlerle görüşmek istediğinde; ‘Führer uyuyor, rahatsız edilmek istemiyor´ denir. Rommel; “Bize destek sözü verilen Panzer Birlikleri nerede?”, diye sorduğunda, Berlin´den “Bilmiyoruz” diye cevap alır.
Aslında müttefikler Normandiya çıkarmasını yapmasalardı da, Almanlar savaşı Stalingrad´da kaybetmişlerdi. Almanya´nın savaşı kaybetmesi kaçınılmaz olunca, üst düzey komutanlar ve generaller, daha çok toprak kaybetmeyelim diye Batı ile barış görüşmesi kararı alırlar.
Fakat Hitler´i ikna edemeyeceklerine inanan generaller, Nazi liderine Paris´te suikast kararı alırlar. Bir kaza geçiren ve hastanede olan Rommel ziyaret edilir ve suikaste katılması istenir.
Rommel; “Benden Brutüs olmamı istiyorsunuz, Almanya yıkılıyor beyler, yakında Berlin harabeye dönecek. Ben geceleri uyuyamıyorum, işimiz çok zor ve tehlikeli bir girişim, birçok masum kişi suçlanacak, Gestapo öğrenirse felaket olur“ der.
Generaller; “Mareşalim, başka çaremiz yok. Senin yanımızda olman bize güç katar” derler. Paris´in işgal bölgesinde, Hitler´in toplantı yapacağı yer tespit edilir. Suikast yapılır, Hitler ölümden kurtulur.
Özel mahkemeler kurulur, suçlular tespit edilmeye başlanır. Evinde eşiyle birlikte, hasta yatağında Rommel, radyodan canlı yayında mahkemeyi dinlemektedir.
Geçmişte kendisiyle görüşmeye gelen tanıdık kişilere endişelerini anlatmıştı, ama yine de taraf olmuştu. Bir gün Mareşalin evine beklenen ziyaretçiler gelir. Rommel´e haber verilir, misafirler özel odaya alınır. Ziyaretçiler geliş nedenini açıklar; “Sayın Mareşalim, bildiğiniz gibi, Führerimize haince bir komplo hazırlandı, fakat şans eseri kurtuldu. Olayda maalesef sizin de adınız geçiyor.”
Rommel; Benden ne istiyorsunuz?
Misafirler; Sayın komutanım, biliyorsunuz Alman halkı sizi çok seviyor. Bu nedenle size yakışan bir karar aldık. (Masaya bir hap konur) Bu hapı içeceksiniz. Sonra sizin kalp sektesinden öldüğünüz haber olarak yayılacak. Size ulusal kahraman olarak devlet töreni yapılacak. Führer özel çelenk gönderecek. Radyolar sizin kahramanlığınızla ilgili yayın yapacak. Ülke genelinde üç gün milli matem ilan edilecek.
Rommel: Çok ilginç bir ölüm senaryosu, Hitler´i ve yardımcısı Göbbels´i tebrik etmek gerek. Peki hapı içmezsem ne olacak.
Misafirler: Eşin ve çocukların ölüm kampına götürülecek. Ve siz hain ilan edileceksiniz. Sonuç misafirlerin önerisi Mareşal Rommel tarafından kabul edilir.
Rommel´in ani ölümü Batı dünyasında şüpheyle karşılanır. Onun ölümü sonrası Berlin kısa zamanda düşer.
Rommel, Rusya´ya Barborossa Hareketı adı altında sefer başlatıldığında, Almanya´nın kaybedeceğini söylemişti.
Onun ölümünden sonra savaştığı İngiliz Başbakanı Çörçil, Avam Kamarasında; “Şerefli bir düşmanı selamlıyoruz, gerçekten o bir Çöl Tilkisiydi” der.