Halit KATKAT


Depremle yaşamayı öğrenmek

Halit KATKAT


Her depremden sonra olduğu gibi 6,8´lik Elazığ Sivrice depreminden sonra da deprem ve fay hatları, kurtarma çalışmaları televizyon ekranlarını neredeyse tam gün meşgul etti ve ediyor. Deprem uzmanlarınca orta büyüklükte bir deprem olarak nitelendirildi ve beklenenden daha az hasar olduğu söylendi. Buna rağmen 39 insanımızı kaybettik ve binden fazla yaralı ve 75 hasarlı bina var. En çok Elazığ ve Malatya illeri etkilendi. Bu illerde yaşayan yurttaşlarımıza geçmiş olsun. 

Her depremde binaların fay hatlarına yapılmaması ya da yapılanların güçlendirilmesi yine uzmanlar tarafından açıklanıyor. Ama yine deprem uzmanları daha önceden uyardıkları halde, ki bu depremi Prof. Dr. Naci görür hemen hemen nokta atışı yapar gibi altı ay önceden yer bildirerek uyardığı halde, neden hiç bir önlem alınmıyor? Bu soruyu da ben söylemiyorum, uzmanlar söylüyor.
Deprem dünyanın iç çelişkilerinden kaynaklanan bir doğa olayı ve bir gerçekliktir. Hatta deprem dünyadaki bitki ve hayvan çeşitliliğinin de nedeni. Depremin neden olduğu dağların oluşumu, gel git olayları canlıların oluşumunu ve bazı canlıların denizden karaya geçişini sağlamıştır. Dolayısıyla bu doğa olayı da diğer kar, yağmur, sel vb olaylar gibi birlikte yaşamaya alışmamız gereken bir doğa olayıdır. Doğa olaylarını durduramayız; ancak önlem alabiliriz. Yani 'inşallah daha olmaz' sözü boş sözdür.
Öyleyse sağlam, en azından depremde içinden sağ çıkacağımız konut için ne yapılabilir? Bireysel olarak bir kişinin yapabileceği pek bir şey yok. Şu deniyor: Ev alırken zemin sağlam mı, bina projeye uygun yapılmış mı vb. araştırın. Bir kişi her işin uzmanı olamaz. Hele hele böyle teknik bir konuda konut sahibi olmak isteyen kişi bu konuları nereden bilecek. Günümüz toplumlarında her işin uzmanları ve onları denetleyen kurumlar var ve bunlar yurttaşa güven vermek zorunda. Çünkü o kurumlar yurttaşların vergileriyle oradalar.
Türkiye´de ne kadar fay hattı var, deprem riski hangi fay hatlarında, bu fay hatlarının ne kadar şiddette deprem üreteceği vb hepsi bu günkü bilim ışığında belli. Hatta herkes internete girip fay hatlarını ve kendi binasının yakınındaki fay hatlarını bulabilir. Şimdi herşey ortadayken neden insan ölüyor? Neden hala binalar yıkılıyor?
Bu yıkımların nedenlerinden başlıcası zemin seçiminin yanlış olması. Diğeri de binaların projeye uygun yapılmaması ya da projeye uygun yapılsa bile sonradan binada bina statiğine aykırı tadilat yapılmasıdır. Binanın yapılacağı yerin ya da bölgenin tespiti sorumluluğu kime ait? Belediyeye. O zaman belediyeler önceden yerleşime açacakları yerleri fay hatlarını dikkate alarak tespit etmeleri gerekir. Ama belediyeler bunu yapamıyor. Çünkü karar verme yetkisinde olan belediye başkanı tek başına karar veremiyor. Yatırım yapmak isteyen müteahhitler getirisi yüksek olan alanlara bina yapmak istiyor. Dolayısıyla sermaye sahiplerinin kararları geçerli oluyor. Televizyonda deprem uzmanlarından bir Prof. bir örnek verdi: Bursa belediye başkanı bir zamanlar bana depreme hazırlık için bir proje hazırlattı. İncelemelerim sonucunda bir proje hazırladım verdim. Aradan bir süre geçtikten sonra sordum ne oldu diye... Bana 'bu işler öyle kolay olmuyor vazgeçtim.' dedi.
Bir defa demek ki karar verici sistemin değişmesi gerekir. Tek kişiye bağlı kararlar sağlam değildir. Belediyelerde bu konuda yetkili üniversitelerin temsilcileri, meslek odalarının temsilcileri ve belediye başkanının bulunduğu yetkili bir meclisin yapılaşma alanı ve binaların güçlendirilmesine karar vermesi daha sağlıklı ve rant kaygısından bağımsız olabilir.