Sadullah ÇAĞLAR


DOKTOR FEYRUZ KARAALİ´Yİ KAYBETTİK

Sadullah ÇAĞLAR


İnsan hayatında bazı kötü sürprizler olabilir; bir gün çok sevdiğiniz ve saydığınız arkadaşınızın ölüm haberini duyarak şok olabilirsiniz.

Doktor Feyruz´u nasıl anlatmalı? Onu hep sokaktaki insanlarla sohbet ederken ve insanlara umut saçarken görürdüm. Kendini yoksul ve çaresiz insanlara yardım etmeye adamış, gözleri ışık saçan bir insandı.

Sevgili Feyruz ne yaptınız böyle dostlarınızı ve sokaktaki yoksul insanları öksüz bırakarak göçüp gittiniz ölüm size hiç yakışmadı.

Doktor Feyruz´la tanışmamız 1993 yılında İHD Şube Başkanı iken olmuştu. Doktorlar Caddesinde Bağdadi Apartmanında Diş Doktoru arkadaşım Ferit beyi ziyarete gitmiştim. O da bana; “Çağlar seni edebiyat meraklısı doktor arkadaşım Feyruz beyle tanıştıracağım” dedi ve onun muayenehanesine geçtik. Dr.Feyruz da, “Sadullah beyi şahsen biliyorum fakat tanışmak kısmet olmamıştı, memnun oldum” dedi.

Sonra bana şöyle dedi; “Sadullah bey yazılarınızı SES Gazetesinden takip ediyorum. Özellikle tarihsel konularla ilgili yazdığınız yazılar ilgimi çekiyor.” Konuşma arasında Prof. Emre Kongar´ın kendisinin üniversiteden hocası olduğunu söyledi.

Bir gün derneğe yaşlı ve psikolojik hasta olan yoksul bir kadın geldi. Dr. Feyruz beyi aradım, ‘getir bir muayene edeyim´ dedi. Götürdüm, hemen bir ilaç verdi ve hastaneye yatması gerektiğini söyledi. O zaman hastanın sigortası yoktu ama Feyruz Bey yardımcı olarak hastaneye yatırılmasını sağladı. Tedavisini yaparak iyileştirdikten sonra taburcu etti. Bana ‘yoksul hastaları her zaman getirebilirsin, yardımcı olurum´ dedi. Yoksul dostu bir insandı.

Dr.Feyruz okumayı seven bir insandı. Ne zaman ziyaretine gitsem masasında yeni kitaplar olurdu. Ayrıca günlük Cumhuriyet gazetesini mutlaka alırdı. Öyle ki Cumhuriyet gazetesini bulamadığım zamanlarda ondan alır okurdum.

Bir gün sohbet ederken Fransız edebiyatını takip ettiğini özellikle Balzac´ın Vadideki Zambak romanını çok beğendiğini söyledi. Ben de Balzac´ın Köy Hekimi romanını okudun mu Doktor, oradaki hekim sana benziyor. O da biraz anlatır mısın dediğinde; Aynı senin gibi iyiliksever idealist bir doktor. Çantasında yoksul ve hasta köylüler için sürekli ilaç taşıyor. Bir gün köye hasta var diye çağırdıklarında bakar ki hastanın ayağı kangren olmuş, kesilecek.

Hastayı atına bindirir ve evine getirir, ameliyat eder, hasta kurtulur. Doktor Balzac´ın Köy Hekimi romanını mutlaka okumalısın dediğimde, peki bana başka hangi kitapları tavsiye edersin dedi. Ben de Fransız devrimini anlatan Charles Dickens´ın İki Şehrin Hikayesi adlı romanını tavsiye ettim. Ayrıca Reşat Nuri Güntekin´in Yeşil Gece romanı Cumhuriyetin ilk yıllarını yenilikçi bir öğretmenin gözünden anlattığı için mutlaka okunmalı dedim.

Zaman geçtikçe dostluğumuz hep gelişti. Süreç içinde Ayna Kültür Derneği ve Evimiz Süpürge Derneğinin birlikte düzenledikleri haftalık olarak yapılan sanat, edebiyat ve çevre konulu sohbet ve ekinliklere katıldık. Kitap tanıtım etkinliklerini dikkatle dinler ve kitabın yazarına sorular sorardı. Kültürel konularda son derece katılımcı bir insandı.

Sanata meraklıydı, geçmiş yıllarda İstanbul Kadıköy´ün 1920 yıllarını tasvir eden bir tablo hediye ettim. Çok mutlu oldu, kendisi de bana Hocam dediği Prof.Emre Kongar´ın biyografi kitabını hediye etti.

Son zamanlarda oldukça yoğundu, öğleden sonraları özel bir hastanede görev yapıyordu. Sabahları ise Çay Mah.de bulunan klinikte bize yakın olduğundan sabahları görüşebiliyorduk. Bir görüşmemizde bana; Başkan bir kütüphane açma hazırlığımız var, bana kitap getir dedi.

Büyükçe bir koli kitap toparladım, içlerinde Halide Edip´in Türk´ün Ateşle İmtihanı, Reşat Nuri Güntekin´in Çalıkuşu ve Sokrates´in Savunması gibi kitaplar vardı. Kitapları görünce çok mutlu oldu.

Kitaplığın açılışına seni mutlaka davet edeceğim dedi. Sonra kahve söyledi. Sohbet esnasında muhafazakar bir çevrede yetiştiğini, bolca kitap okuyarak bu yapıyı aştığını söyledi.

Okuma merakının ise öğrencilik yıllarından geldiğini Aristo, Eflatun ve Dante´nin kitaplarını harçlıklarını biriktirerek aldığını anlattı. Sömestr tatillerinde evde kitap okurken, ailesinin çok kitap okuyorsun, biraz da çevreye vakit ayır, akrabaları ziyaret et diye sitem ettiğini anlattı.

En beğendiği kitaplar Server Tanilli´nin Uygarlık Tarihi ile Devlet ve Demokrasi kitabı idi. Feyruz bey bazen öyle politik tahliller yapardı ki hepimiz hayran kalırdık. Genç denecek yaşta aramızdan ayrılması bizleri olağanüstü üzdü.

Bu güzel insanı hep güler yüzlü ve yardımsever olarak hatırlayacağız. Yakınlarına sabır ve baş sağlığı dilerim.