Sadullah ÇAĞLAR


Dünya Edebiyatı ve Savaşlar

İnsanlığın en büyük amacı savaşsız bir dünya yaratmaktır.


Şiddet, insan soyunun en büyük düşmanıdır.
Acaba neden dünya halkları özgür, barışçıl, bir arada yaşamayı hedef olarak önüne koymuyor?
Geçmiş tarihte yaşanmış savaşlar, dünya halklarına felaket getirdi?
Nasıl unutabiliriz; İkinci Dünya Savaşı´nda 52 milyon kişi öldü, acımasız soykırımlar yaşandı, 6 milyon Yahudi kimlikli insan Polonya Auschwitz ölüm kamplarında katledildi.
Irkçı mezhep çatışmaları insanlığa hep felaket getirmiştir.
Bu toplumsal ölümlerle ilgili dünya edebiyatında bu zulümleri dile getiren yüzlerce kitap yazıldı.
Özellikle 1945 sonrası yayınlanan Anna Frank´ın hatıra defteri hiç unutlmadı.
Hollanda´nın Almanlar tarafından işgalinde evlerinin tavan arasında gizli yaşamını sürdüren Anna Frank, tuttuğu günlük notlarında şöyle der;
“Acaba bu Nazi işgalinden yada baskısından tüm avrupa nasıl kurtulacak?
Bazen çok umutsuzluğa düşüyorum. Fransa nasın teslim oldu? Güzelim Paris sanki hiç direnmedi.
Oysa ilk komin 1871 ihtilalinde sokaklara barikat kurarak direnen Paris halkı, sanki ortada yoktu, kaybolmuştu.
Peki 1789 devriminin simgesi Bastille unutuldu mu? Bütün siyasi mücadeleler tarihine baktığımız zaman bütün yeniliklere öncülük etmiş bir halk sanki tarihine ihanet etmişti.
Gece radyodan Hitler´in sabaha karşı Paris´e gelip Eifel kulesini gezip müzeleri dolaşması Fransız halkının utancıdır.
Bu arada radyodan dinlediğim haberlerde Türkiye´nin savaşın dışında kalması çok ilginç. Üstelik coğrafya olarak önemli bir yerde.
Ben kendim bu tavan arasında saklı yaşamak, güneşsiz, yıldızsız bir dünya, ama Avrupa´nın kendini savunamayacak kadar nasıl bir güç olmaktan çıktı, bir türlü anlamıyorum.'
Anna Frank´ın günlüğünü kısmen inceledik. Bu masum genç kızın talihsizliği, Hitler´in 1944 savaşı kaybedip işgal sona ererken son anda bir ihbar sonucunda evi tespit edilmesiydi. Anna Frank, Yahudi kimliğinden dolayı ölüm kampına yollandı.
Hollanda´nın başkenti Amsterdam´daki Anna Frank´ın yaşadığı ev, müze yapıldı.
Aslında Fransa´nın işgaliyle ilgili Sovyet yazarı İlya Ehrenburg, Paris Düşerken romanında, tek kelimeyle Paris´in işgalini ve ihanetlerini destansal şekilde yazdı.
12 Eylül öncesi tüm politik aydınların en çok okunan kitabıydı.
2. Dünya Savaşı´yla ilgili İlya Ehrenburg ´un diğer kitapları Fırtına, savaş sonrasını anlatan Dipten Gelen Dalga.
Yazar, savaş sonrası Avrupa´da yaşadı ve dönemin tanığıdır. Şimdi, Paris´in düşüşüne gelince; Nazi Almanya´sına karşı Fransa ciddi bir direniş göstermedi.
Fransa´da sosyal demokratlar güçlü bir partiydi. İstila öncesi Nazi faşizmine karşı sosyalist partinin ortak işbirliği çağrısı olan Halk Cephesi, seçimlere girmeyi liberaller reddetti. Sonuç; Almanlar kolaylıkla savaşı kazandılar.
Bütün Avrupa´yı askeri valiyle yöneten Almanlar, Fransa´da sosyal demokrat olan eski Başbakan Pierre Laval, hükümeti kurmakla görevlendirildi ve yeni Nazi yanlısı iktidar, partinin sol kanat üyelerinin isimlerini Gestopo´ya verdi. Çok kimlikli bu kişiler, toplama kampında kurşuna dizildiler.
Savaş sonrasında işbirlikçiler, 1. Dünya Savaşı´nın ünlü mareşali, Almanlar tarafından Cumhurbaşkanı yapılan Pétain ile Nazilerle işbirliği yapan hükümet üyeleri, savaş suçları mahkemesinde Paris´te yargılandılar. Başbakan Pierre Laval kurşuna dizildi. Mareşal Petent, yaşı nedeniyle ölümden döndü.
Paris´in işgal günlerinde Fransa´nın onuru devrimciler inanılmaz bir yeraltı direnişi ortaya koyarak Paris´te baskınlar düzenleyerek Almanlar´ı perişan ettiler. Özellikle sosyalist partinin gençlik kadrosu 27´ler diye anılan kişiler… Gestapo tarafından kurşuna dizilmeden önce ailelerine yazdıkları son mektuplarda şöyle diyorlardı;
'Sevgili babam, annem. Size layık olmaya çalıştım. Şu anda Nazi mahkemesi bizi ölüme mahkum etti. Ben yaptığıma asla pişman değilim. Baba, annemi teskin et, onun çok üzülmesini önle.
Ben senin gibi cesaretli olacağım. Davamızın zaferi için hapiste acı çekenler, herkese layık olacağım. Bizden sonra özgür Fransa´da gelecek kuşakların bizim özverilerimiz sayesinde mutlu olacağına inanıyorum. Yolumuzu doğru seçtik. Geleceğe inancım tam. Jean Pierre 20 Ekim 1941'
Genel olarak savaşların bütün anası, kapital sömürgeci sistemdir. Acaba Hitlerizm´i kim yarattı? Silah tekelleri. Şimdi günümüzde savaş tamtamları kimin eseri söyler misiniz?
Yazımızı politik bir şiirle noktalayalım.
'Amerika
Amerika, sana herşeyimi verdim. Şimdi bir hiçim ben.
Amerika, 2 dolar 27 cent, 17 Ocak 1956.
Amerika, ne zaman bitireceksin insanlarla savaşı?
Amerika, alda başına çal atom bombalarını.
Kafamı düzeltmeden şiir miir yazmak yok.
Amerika, neden dolu kitapların gözyaşı?
Amerika, yumurtalarını ne zaman Hindistan´daki aç çocuklara yollayacaksın?
Amerika, senin çılgın isteklerinden artık bıktım.
Amerika, Sacco ile Vanzetti ölmemeli.
Allen Ginsberg 1926'