Sadullah ÇAĞLAR


DÜNYA EDEBİYATINDA TOLSTOY VE DOSTOYEVSKİ

Sadullah ÇAĞLAR


 

Bir bilim insanı “Bir kitap okudum ve dünyam değişti” der. Seneca da “Kitapsız yaşam kör, sağır ve dilsiz yaşamaktır.´´

Franz Kafka yazdığı Dava romanında geleceğe yönelik katı yönetimlerin bir dünya savaşını çıkaracağını haber vermişti. Tüm Avrupa´da başlayan katı rejimin uygulamaları, tehlikenin işaretiydi.

Yazar aslında habercidir. Okur ise kitapla bilgilenir ve genel kültürü artar. Neden ısrarla genel kültüre ihtiyaç duyuyoruz? Bütün sanatlar edebiyat çıkışlıdır. Mesela ABD´de köleliği yasaklayan iç savaşı durduran ABD´nin kurucusu Abraham Lincoln, Shakespeare´in tiyatroda Hamlet adlı eserini izlerken öldürüldü. Üstelik Başkan Lincoln kazanan tarafta olmasına rağmen karşı tarafa barış görüşmelerinde ödünler verdi.

İsveç Başbakanı Olof Palme film izlemek için bisikletle gittiği sinemanın önünde suikasta uğradı. Olof Palme yetkili olduğu döneminde BM´de yaptığı konuşmada silahlanma yarışına karşı çıkıp Güney Afrika´da beyaz yönetimin ırkçı anlayışını mahkum etti.

Neden kitap diyoruz? Almanya´da Naziler ilk yıllarında propaganda bakanı Göbels´in sözlerini hatırlayın; “Kültür dendiği zaman sinirlerim bozuluyor .”

1967 yılında ABD´nin Vietnam´ı işgal ettiği süreçte Kuzey Vietnam ABD´nin en teknik silahlarıyla bombalanıyordu. Bu süreçte Kuzey Vietnam´ı ziyaret eden savaş karşıtı sinema oyuncusu Jane Fonda “Bu zor koşullarda savaşan Vietnam halkı aynı zamanda edebiyatla ilgileniyorlardı. Jack London´un Demir Ökçe ve Çehov´un Martı adlı eserlerini tiyatroya uyarlayarak sergiliyorlardı.´´

Tolstoy´un Harp ve Sulh ve Dostoyevski´nin Karamazov adlı eserlerini de tiyatroya uyarlamışlardı. Jane Fonda savaş koşullarında sanat yapan Vietnamlılarla konuşurken bazı cevaplar ilgisini çeker; “Biz savaşırken bir tarafta sığınaklarda kitap okuyarak tiyatro yaparak kültür seviyemizi arttırıyoruz. Sayın Fonda sizde ABD´li olduğunuz halde ülkenizde savaşa karşısınız. Bu nerden kaynaklanıyor?”

‘´Sanat evrenseldir. Tarihteki tüm siyasal mücadele dönemlerini yorumluyoruz. Genel olarak şunu belirtmek isteriz ki işgalcileri Vietnam´dan kovacağız. Kuzey ve Güney Vietnam tek ülke olacak ve kazanacağız. Nehirler tersine akıtılamaz.´´

Jane Fonda konuşmanın devamında ‘´Neden genelde Rus edebiyatı ağırlıklı kitap okuyorsunuz? Üstelik Çarlık dönemi yazarları´´ diye sorduğunda Vietnamlılar ‘´Bize göre Çarlık Rusya´nın feodal yapıdan çıkıp Avrupa´nın yapması gereken yenikleri Rusya başardı. Sovyetler dünyanın dengesini değiştirdi. Bu büyük değişimde Rus Aristokrat yazarlar Turgenyev, Dostoyevski, Tolstoy ve devamında Gorki gibi yazarlar yeniçağın önünü açtılar.´´

Jane Fonda uzun süren mülakatında Vietnamlı konuşmacı “Bizim liderimiz Ho Şi Minh çok eski yıllarda Fransa sömürgesi iken Fransız edebiyatından çok faydalandığını söylerdi. Özellikle Victor Hugo´nun eserleri o süreçte çok okuduğumuz kitaplardı. Burjuvazinin kendi yeniliği olan Fransız Devrimine ihaneti benim inançlarımda belirleyici oldu.´´

Jane Fonda Vietnam´dan dönüşte yaşadıklarını ve gördüklerini Time dergisine anlatarak tüm dünyanın dikkatini bu konu üzerine çekti. Fonda, yaptığı açıklamada, “Ben Vietnam´da iken ABD savaş uçakları ülkenin en büyük su barajlarını bombalayarak büyük nehirlerin taşmasına neden oldu. Bu bir vahşetti. Ben bir ABD vatandaşı olarak bunu kınıyorum. Vietnam halkı bizim gelişmiş silahlarımıza rağmen savaşı kazanıyor. Tarihsel gelişimi durduramayız.´´

Evet ABD´nin ileri aşamada Vietnam´dan çekilmesinde dünya genelinde 1960 kuşağı belirleyici olmuştur.

Rönesans döneminde Fransız edebiyatı belirleyici olmuştu. Çarlık Rusyası bu evrensel gelişmeden oldukça etkilendi. Filozof Diderot, Victor Hugo, Zola gibi düşünürler Fransız edebiyatının öncüleri oldu.

Rus edebiyatını etkiledi. Örneğin Dostoyevski´nin Ecinniler romanı bu etkide kalarak yazılmış büyük bir eserdir ve tüm aydınlar için başucu kitabı olmuştur. Ecinniler Romanı Çarlık Rusya´sının düşüşe geçtiği günlerdeki mücadele aşamasında aydınların yılgınlığını anlatır.

Romanda İki arkadaştan biri geçmişte adı ilerici olan dostuna ‘´Söyler misin, hiçbir politik yeniliğe katılmıyorsun, mücadele edenleri eleştiriyorsun, senin adın geçmişte aydın olarak anılırdı, şimdi ise yoksun, sadece konuşuyorsun. Hepimiz okumuş takımız ama hiçbir şey yapmıyoruz dostum, ben senin kadar eğitim görmedim, sen üstelik Paris´te bulundun. Sonra Petersburg´da en politik kişilerle beraber oldun, inan ki dostum senin adına üzülüyorum. Ama ülkede esen fırtına bizi aşacak.´´

Dostoyevski yazar olarak çağına sorumluluğunu yerine getirdi. Yüzyılın ötesinde kitapları rafları süslemekte. Özellikle Ölüler Evinden Anılar adlı eseri nedeniyle Çar tarafından ölüme mahkum edilen yazar, son anda ölümden döndü.

Emile Zola´nın Dreyfus davası ile ilgili İtham Ediyorum kitabı, Fransa´nın utanç geriliğini dünya toplumlarına teşhir etti. En önemlisi Fransa´nın hukuk faciası Zola´nın eseri ile düzeltildi ve adalet yerini buldu. Bir kitap genelde uluslararası toplulukları değişime zorlar. Tıpkı Kafka´nın ileriye yönelik Dönüşüm kitabı gibi.