Haşmet KOLAĞASI


Eğitim ve öğretim saptamalarının tahmin edilemez sonuçları

Haşmet Kolağası


 

İnsanın eğitimi bir ağacı eğmek gibidir. Bunda hedef, kişiyi toplumla uyumlandırmak, kabul görmüş evrensel davranış standartlarında toplumu buluşturmaktır. “Ağaç yaşken eğilir.” Sözü bunun uygulama metodunu vermektedir. Yani eğitim bebeklikten, hatta anne karnından başlar. Çocuklar öncelikle anneyi sonra babayı rol model alırlar; bundan sonra ağabey, abla örnek alınır. Daha sonra eğitim kurumları ve arkadaşlar devreye girer. Bugün buna sosyal medya ve benzeri araçları eklenmiş ve bunun sonunda geleneksel metotların geçerliliğini sorgular neticelere varılmıştır. Çocuklar gördüklerini yaparlar; eylemle söylem birbirini tutmuyorsa olumlu yönde gelişme şansa kalmıştır. Buradaki hedef güzel ahlaktır, dinler ve ideolojilerin temel hedefleri budur. Ancak günümüzde faydalı etkileri yanında, internet ve sosyal medya araçları tarafından çocuklara, hatta büyüklere hipnoz derecesinde anti sosyal, sanal ve olumsuz kişilikler kazandırılmaktadır.
Öğretim ise insana bu yolda bilgi ve beceri kazandırmak ve daha verimli bireyler yetiştirmek için insanı bilgiyle teçhiz etmektir. Günümüzde gelecek endişesi nedeniyle, para kazanma yolları çok önem kazandığından eğitime zaman kalmamış, öğretim ise test çözme başarısı elde etme noktasına varmıştır. Bu yolda istenmeyen ahlak ve davranış standartlarına sahip bireylerin oluşması da kendiliğinden gelişmiştir.
Peki, yeni insan tipinin oluşması sadece olumsuz sonuçlar mı doğurmuştur? Aslında dünyanın temel sürecini dengeye gelme oluşturur. Geyikler çoğalırsa, bitkiler azalır, bunun sonucunda geyiklerin çoğu açlıktan ölür ve dünya dengesi yeniden oluşur.
Yarışan çocukların büyük kısmı büyük ıstıraplar yaşamışlar ve mutlu bir hayat yolunda çok şey kaybetmişlerdir. Ancak bu yarışlar ve acımasız rekabet sonucunda tarihte görülmemiş teknolojik ve ekonomik gelişmeler yaşanmıştır. Yani atlar kaybetmiş, ama savaş kazanılmıştır.
Eğitim ve yüksek hayat standardına başka ülkeleri sömürerek ulaşan batı, bunun sonunda sadece yaşlı bir nüfus kazanmıştır. Ama gönül isterdi ki bunun ortalaması olsun, atlar da ölmesin, en azından dengeli eğitim ve öğretimin meyvelerinden onlar da yararlansın.
Bu çağda ideal davranış standardı ve güzel ahlak sahibi vatandaşlar kazandırmak başlangıçta sadece devletin yapabileceği bir eylemdir. Zira önce anne ve babalar çocukken eğitilmelidir. Yoksa standart bir davranış biçimi elde edilemez, her kafadan bir ses çıkar. Ancak bunun devamında eğitimli anne ve babaların da görevi başlar, hatta çocukların onları örnek almalarıyla bu süreç çok masrafsız ve kolay bir şekilde tamamlanır. Eğitimli çocuklarda faydalı olma arzusu oluşur, bu durumda daha çok çocuk ve insanın öğretimi çok daha kolay sağlanabilir ve eğitim de eğitim için olur.
Eğitim de bulaşıcıdır. Toplumun çoğunluğunun eğitimli olması gittikçe daha çok insanın örnek vatandaş ve insan olmasıyla sonuçlanır.
Öğretimin gittikçe dijitalleşeceği bir dönem başlamış bulunmaktadır. Ama Usta çırak ilişkisi asla önemini kaybetmeyecektir. Aksi taktirde sadece sanal insanlar ve sanal toplumlar kazanılabilir. İnsanların mutlaka birebir etkileşmesi gerekir. Bu nedenle çocukların öğretim ve eğitim kurumlarında mutlaka bir araya gelip etkileşmeleri ve takımlar oluşturmaları gerekir. Bu, bir toplumun aynı bakteri ve mikropları tanıyarak ortak bağışıklık sistemi oluşturmaları gibidir. İnsanlar böylece sosyalleşir, böylece millet, halk ve vatandaş olurlar. Bizdeki askerliğin teknolojik gelişmelere rağmen kaldırılmamasının sebebi de budur. İnsanlar; üretmekten ve istihdam edilmekten çok tüketerek ekonomiye katkıda bulunacaklardır. Zira yapay zeka ve robot çağının sonucu budur. İnsanların üretim ve istihdamına odaklanmış toplumlar, teknolojiye dayanan diğer toplumlar tarafından ortadan kaldırılacaklardır. Bir gün tavuk dışında bir protein alma alışkanlığı ortaya çıkarsa milyarlarca tavuktan sadece birkaç bin tavuğa düşeceği gibi, katkısına ihtiyaç duyulmayan insanlar da ortadan kalkar.
Tüm ekonomi kuramları ve tüm ekonomi sistemlerini tamamlayacak ve aksaksız çalıştıracak tek unsur güzel ahlak sahibi bilinçli tüketici vatandaşlar yetiştirmek ve onlara sahip olmaktır. Bireyi nefsi emmareden insan sınıfına çıkarmak için önce gelecek endişesini ortadan kaldırmak ve aynı takımın parçaları olduklarını hissettirmek gerekir. Tarih boyunca bu, bilge kişiler tarafından uygulanmıştır. Bu hissettirildikten sonra ekonominin bölüşüm teorisi adil bir şekilde harfiyen uygulanmalıdır. Bundan sonra insanları eğitmek, öğretmek ve ulvi hedeflere yönlendirmek mümkün hale gelir. Bu şartlarda yokluğu, da açlığı da, zenginliği de bölüşmek aynı mutluluk ve hazzı verir.
Sağlık ve esenlikler