Sadullah ÇAĞLAR


Ekim Devriminin Yüz Yılına Bir Bakış

İnsanlık tarihinin en büyük yeniliği olan sosyalist 17 Ekim Devrimi´nin dünya genelinde yüzüncü yıldönümü kutlanmaktadır.


İnsanlık tarihinin en büyük yeniliği olan sosyalist 17 Ekim Devrimi´nin dünya genelinde yüzüncü yıldönümü kutlanmaktadır.
Eğer batıda sendikalar genel grev hakkını kazanmış, feodal sistem kısmen tasfiye edilmişse sınıf hareketinin eseridir.
Çarlık Rusya´sında kölesel bir yapı vardı. İnsanlar alıp satılıyordu. Rus edebiyatının ölümsüz yazarı Gogol, köleci sistemi açık şekilde anlatır.
Rusya´nın yoksul halkı, çarlık rejimin acımasızlığı içinde sürekli savaşlarda ölürdü.
Volga nehrinin dalgaları sürekli Rus köylüsünün cesetlerini kıyılara taşırdı.
Bir gün yoksul halkın ezilmişliğini çara duyurmak için toplanıp aralarında çocukların da bulunduğu kişiler, kışlık saraya yürüyüp çara bir dilekçe vermek istediklerinde topluluğun yürüyüşünün önünde papaz Kopan vardı.
Halk kışlık saraya yaklaştığı zaman çarın muhafızları harekete geçerek kitleye acımasız şekilde saldırır, silahsız masum insanları atlarıyla ezerler.
Sonuçta meydanda kanlı bir katliam yaşanır. Küçük bir çocuk annesinin cesedi başında ağlayarak, “Anne ne olursun kalk” diye ağlar.
Tarihe Kanlı Pazar diye geçen unutulmaz ölümler, yüzleri bulur. Sonuçta papaz Kopa´nın ajan olduğu anlaşılır.
İsviçre´de Cenevre şehrinde sürgün yaşayan Lenin, katliamı öğrendiği zaman, “Arkadaşlar hazır olun, devrim kapıdadır. Rusya´ya dönüyoruz” dediğinde ona yakın olanlar, “Yoldaş Lenin, sen hayal kuruyorsun, nerede devrim?” der.
Sezgilerini konuşturan önder, “Yenilik kapıda baylar. Ben onların ayak seslerini duymaktayım.”
Kapital dünya, onu Rusya´ya dönmesi için özel vagon vererek, ‘savaşı ancak Lenin önler´ diyordu. Ama onun devrime yaklaşımını hayal olarak görüyorlardı.
Düşmanının treni ile Zürih garında yakın arkadaşlarına, 'Yoldaşlar belki okyanusta bir avuç kişiyiz, ama inanın dünyanın dengesini biz değiştireceğiz.' diyordu.
Lenin Rusya´ya devrim yapmak için koşarken, Potragart´ta toplanan yığınlar onu kırmızı bayraklarla bekliyordu.
Gerçek önder kimdir? Bilim adamları diliyle, imkansızı gerçekleştiren adamdır.
Peki onu hayallerinin ötesine götüren yenilik, yüzyılda neler yaptı?
Batının asırlar süren sanayi devrimini beşer yıllık planlarla kapital dünyanın sanayi atılımını 10 yılda yaptılar. Lenin´in hülyalarını, kaba adam dedikleri ikinci adam gerçekleştirdi.
Stalin, dünyanın en teknik ordusuna sahip, bütün Avrupa´yı işgal edip diz çöktürüp esir alan Hitler nazizmini yendi. İnsanlığı faşizmden kurtaran, Lenin felsefesini öne koyarak 22 milyon sosyalist insanı toprağa gömerek dünyanın dengesini ustasının hayallerini gerçekleştirdi. “Ekim yeniliği, bizim değil Lenin´in eseridir. Biz her başarımızı ona borçluyuz” demişti Batının diktatör dediği, ‘Gürcü köylüsü´ diyerek küçümsediği adam.
1949´da atom bombasını keşfeden Sovyetler, ABD´nin nükleer silah tehdidinden bütün Avrupa´yı kurtarıp yeni bir tehlikenin önüne geçmiştir.
1930 Nazi faşizmi kadar tehlike oluşturan soğuk savaşın gelişimini Sovyetler, nükleer silahı bularak önlemiştir.
Geçmiş Sovyet rejiminde insanoğlu paranın egemenliği karşısında ezilmekten kurtuldu. Konutta, sağlıkta parasız, eğitimde eşitlikçi bir dünyanın temelleri atıldı. Ve bunların ötesinde ulusların kendi kaderini tayin hakkı evrenselleşti; bilimci Karl Marks ve Engels´in sosyalist manifestosu yaşama geçirildi.

Peki neden sosyalist sistem tasviye oldu? Başta geçici Amerikan rüyası ile insanoğlu geriliğe doğru yöneldi.
Nazi Almanyası´nın teknik ordusunu durdurmak için 22 milyon donanımlı politik insan savaşta öldü.
O ölen kadrolar, devrimi daha yeni ufuklara götürecekti. Onların ölümü sonucunda parti devrimini ileri ufuklara taşıyacak siyasi vasıflı kişiler barikatlarda öldüler.
Peki ne demişti ABD Başkanı Franklin Roosevelt, 'Özgür dünya, demokrasi güçleri, Sovyet halkına ve onun akıllı lideri Mareşal Stalin´e minnettardır.'
Peki devrim bitti mi? Hayır. İnsan yaratıcılığı tükenmez.