Nurullah ER


EMEKLİLER GÜNÜ

Yılın her günü nerdeyse belirli günler ve haftalarla dolu.


İnsan elbette kendine ait bir günün önemine dair anılmasını önemser.
Ne var ki ülkemizde her şey amacından saptırılarak, içeriği boşaltılarak magazinleştirilip ticaretleştirildiği gibi, belirli günlerde amacından uzaklaştırılıp şeklen ve göstermelik olarak kutlanmaktadır.
30 Haziran ülkemizde Emekliler Günü olarak kutlanmaktadır.
Bu tarih, gününü ve önemini Atatürk´ün 30 Haziran 1927 yılında emekli olmasından ve Atatürk´ün emeklilere dair söylediği sözden almıştır.
Ulusal Kurtuluş Savaşı´nın kahramanı ve Cumhuriyet´in kurucusu Atatürk verdiği her mücadelede, yaptığı her işte, söylediği her sözde insanı ve insan değerlerini ortaya çıkararak yapmıştır.” Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstaslarındandır” diyerek emeklilere ve yaşlılara verdiği değeri göstermiştir.
Bugün ülkemizde 12 milyonun üzerinde emekli olduğu bilinmektedir.
Nüfusumuzun yedide biri. Bu sayı ilerki yıllarda dahada artarak ülkemiz yaşlı ve emekli nüfusu barındıran bir ülke konumuna gelecektir. Onun için ülke yöneticileri, siyasi iktidarlar politikalarını yaşlı nüfusu barındırma ve korumaya göre şimdiden yasal düzenlemelerini yapmalıdırlar. Eğer ki yapmayıp da bu haliyle emekliler yaşam sürecekse “Yandım anam keten helvası!”
Emeklilik, çalışma yaşamını sonlandırmadır. Günümüzde emekli yaşamının zorluğu, çalışma yaşamındaki zorluklardan kaynaklanmaktadır. Çalışma yaşamı ne kadar sıkıntılıysa, emeklilik de ondan kat kat sıkıntılı geçecek demektir.
Gelmiş geçmiş her iktidar emeğe ve emekliye şaşı bakmıştır. Günümüz iktidarı ise adeta gözlerini kapamış, ancak seçimden seçime hatırlamıştır.
Yıllardır alınteri döken, göz nuru akıtan, artı değer yaratıp ülke ekonomisine katkı sunan emekliler, emekli olduktan sonra adeta unutulmaktadır. Abbas Sayar´ın “Yılkı Atı” romanındaki gibi, saldım çayıra, mevlam gayıra misali kaderiyle baş başa bırakılmaktadır.
Son yıllarda siyasi iktidarın meşhur Torba Yasasından emekliler de nasibini almaktadır. Her Torba yasasına emekli aleyhine atılan bir kaç kırıntı madde ile emeklinin elindeki hakları alındığı gibi yeni yasal haklarla da beterin beteri yaşatılmaktadır.
Emekli yaşının yükseltilmesi, emekli aylığını elde etme koşullarının ağırlaştırılması, emekli maaşının hesaplanmasının değiştirilmesi, milli gelirden düşük pay verilmesi, büyümeden pay verilmemesi, yıllık yapılan zamların gerçek enflasyondan düşük gösterilmesi, hastahanelerde muayene ücreti ve ilaç katkı payı alınması... gibi, ekonomik, sosyal ve sağlık haklarına dair gerileme ve kayıplar emekliyi bir cendere içine alarak sıktıkça sıkıyor. Bu zorluklar karşısında hastahane koridorlarında, iş arama yolunda yürümeye çalışıyorlar. Torun torbayala teselli olup, parklara da, kahvelerde zamanlarını geçirmeye çalışıyorlar.
Sanayi bölgesi konumuna gelmiş İskenderun´da, nerdeyse çalışanlardan fazla emekli vardır. Bunların büyük kısmı İsdemir emeklisidir. İskenderun´da on bine yakın İsdemir emeklisi olduğu bilinmektedir. 2009 yılında kurdukları İsdemir Çalışanlar ve Emekliler Derneğinde örgütlenerek demokratik mücadelelerini sürdürmektedirler. 30 Haziran 2018 tarihinde yaptıkları olağan kongrelerinde, tam da Emekliler Günü´nde yeni yönetimlerini belirlediler. Yıllarını İsdemir´de emek mücadelesi içinde geçirmiş olan yeni yönetim, emeklilerden ve çalışanlardan alacağı güç ve destekle emekli hak kayıplarına karşı mücadele yürütüp, her şeyin ötesinde, gerçek örgütlü yapıları olan sendikalaşma yolunu açmaya çalışacaklardır.