Halit KATKAT


Eski Üretim İlişkileriyle Yeni Dünya Yönetilemiyor

HALİT KATKAT


Dünya kapitalist üretim ilişkileri artık eskisi gibi yürümüyor, yürütülemiyor. Yürümediği ya da yürütülemediği pandemi tarafından, herkesin gözünün içine sokarcasına anlatılmış olmasına karşın hala eski üretim ilişkilerini sürdürmek bazılarının işine geliyor.

Pandemi sonrası anlaşıldı ki bu kapitalist üretim ilişkileri, bırakalım salgının önlenmesini, insanların acılarını azaltmayı bile başaramadı. İnsanlar acı içerisinde bir taraftan kendilerini hastalıktan korumaya çalışırken bir taraftan da hastalanan yakınlarının acılarıyla baş etmeye çalışmaktadırlar. Ama sistem insanlara daha ilaç bulamamışken, her tarafta ´aşı bulma çalışmaları devam ediliyor´ diye umut pompalıyor.

Evet önceki yüzyıllarda salgınların önü aşıların bulunmasıyla alınmıştır. Ama bu da sağlık sistemlerinin sosyalizasyonu sayesinde insanlara ücretsiz aşının ulaşması ile sağlanmıştır. Ama bugün gelinen noktada uluslararası insan hakları örgütlerinin, sağlık örgütlerinin aşıların herkese ücretsiz olması çağrılarına aşıyı üreten kapitalist sistem kulak tıkamıştır. O zaman şu soru akla gelmektedir; eğer aşılar herkese ücretsiz olmayacaksa bu salgın nasıl önlenecektir? Unutmayalım ki salgın bir kişiden başladı ve tüm topluma yayıldı. Sadece kişiler değil aşıyı temin edemeyen yoksul ülkeler de var. Bu açıdan bakıldığında “yerli, milli aşı ürettik” demenin bir anlamı yok. Hiçbir ulus ya da devlet, tek başına bu pandemiden kurtulamaz. İşte İngiltere daha Covit 19 belasından kurtulamamışken şimdi evrim geçiren virüsün yeni bir versiyonu ile karşı karşıya kaldı. Ve bütün yurt dışı bağlantılarını kesti.

Kapitalist üretim ilişkileri kapitalistin kår etmesi, servet biriktirmesi üzerine kurulduğundan bu salgına da bu pencereden bakılmaktadır. Ama salgın o hale geliyor ki kapitalistin kår etmek için çalıştırmak zorunda kaldığı fabrikalar, kapitalistin ibadethanesi sayılan bankalar ve AVM´ler bile pandeminin işgali altına giriyor ve işletilemiyor. Bu durumda işçi ve emekçilere eskisinden daha az ücret ve daha çok işsizliği dayatıyor. İşçi ve emekçiler pandemiden ölmekle açlıktan ölmek arasında bir tercihe zorlanıyor. Giderek işçi ve emekçiler arasında huzursuzluğun artması ve tepkilerin yükselmesi kaçınılmaz hale gelecektir.

Ülkemizde bozulan eski kapitalist üretim ilişkilerinin yerini kapitalizm öncesi feodal ilişkiler almaktadır. Normal burjuva demokratik ilişkilerle hem toplumu hem de ayrıcalıklı sınıfı razı edemeyen sistem, tarafını ayrıcalıklı sınıftan yana kullanmakta bu bakımdan da devlet olanakları iktidara hizmet ve biat eden yandaşlara sunulmaktadır.

Tüm dünya genelinde kapitalist üretim ilişkileri, gelişen üretim güçlerinin önünde engel olmaktadır. Ahtapot gibi tüm dünyayı kolları ile kontrol altına alan emperyalist tekeller ulus devletleri de hem mali hem de askeri olarak baskılamaktadırlar.

Hem sağlık sisteminin hem eğitim sisteminin ücretsiz olarak halka sunulması hem herkesin işi ve karnını doyuracak aşı olması, yani sermaye için değil de insan için üretim yapılabilmesi, insanların din, dil, ırk ayrımı gözetmeden birlikte yaşayabilmesi için sosyalist üretim ilişkilerine ihtiyaç var.

Bugün teknoloji ve bilim tekelini elinde bulunduran kapitalistler buldukları aşıyı, ilacı ve her türlü bilimsel ürünü kendi çıkarları için kullanmaktadırlar. Çok propaganda ettikleri ve insanları bile yöneteceği iddia edilen yapay zekâ da insanlığın hizmetinde değil, kendi para kazanma amaçlarına hizmet etsin diye onca paralar harcanmaktadır.