Kemal DÜZ


FAL ve KAHİNLİK ÜZERİNE TÜRKLERİN İLK KİTABI İRK BİTİG

Kemal DÜZ


At, kardeşten daha yakın ve daha iyidir.
Moğol Atasözü

Irk Bitig, Türklerin ilk kitabıdır. Türk tarihinin en önemli  kaynaklarından biridir. Kadim kahinlik, fal ve bilgelik  kitabıdır: "Irk (fal, kehanet, tahmin) Bitig (Kitap)", anlamındadır.

Turfan(Uygur devleti sınırları içinde) yakınlarındaki Koço'da yer alan Doğu Türkistan'da Dunhuang mağarası ve Mezardağ'da (Hotan) bulunmuştur. Dokuzuncu yüzyılda  yazıldığı değerlendirilmektedir. Eser, Göktürk alfabesi ile el yazmasıdır.  Eni 8 cm, boyu 13 cm boyutlarındadır, sağdan sola yazılmış, 65 bölümden oluşur. Dikdörtgen çubuğun dört yüzünden her birine O, OO, OOO, OOOO işaretlerini çizip, bu çubuklardan üç tanesi yere atıldıktan sonra gelen işaretlerin karşılığındaki 65 metinden birisi okunur. İlk olarak kehanet istenen konu ile ilgili düşünülür ve dört tarafı olan çubuk ya da zar kullanılarak 3 kere atış yapılır. Bu atışlarda gelen sayılara eşlenik olan ırk kitaptan bulunarak okunur. Her bölüm, birden dörde kadar  dairelerden oluşur.

Altaylıların koyunların kürek kemiği üzerinden  fal baktığı bilinmektedir. Çinlilerde  kaplumbağa kabuğunun üzerinde şekillere göre fala bakarmış. Irk Bitig'de fallarda bir canavar ve avı arasındaki çatışmada, hayvanın başına faydalı şeyler geliyorsa hayırlı, kötü bir şey gelirse fena olarak yorumlanır.

Irk Bitig'de yer alan konuşmalar yalın bir dille anlatılır. Fallar, insan, hayvan ve Tanrı arasındaki ilişkileri dile getirilir. Türkler için bazı sayılar kutsal kabul edilmiştir. Bunlar arasında dört (tört)ve dokuz da vardır. Her fal sonunda sonunda "iyidir ya da kötüdür" sonuçlanır. O dönemde fal, iyi, çok iyi kötü ve çok kötü olarak tanımlanırdı.

Irk Bitig'de geçen bazı hayvanlar: at, aygır, ayı, keçi, kaplan, doğan, kurt, toygar kuşu, ceylan, inek, kartal, koyun, kuğu, karınca kuş, kuzgun, öküz, tavşan, deve, tilki, domuz, turna, yılan... Kitabın sonunda bugünün Türkçesiyle;  "Şimdi sevgili oğullarım, şöyle biliniz: Bu ırk bitiği iyidir. Böylece, herkes kendi kaderinin efendisidir. Genç bir öğrenci olan ben; bu kitabı, pars yılının ikinci ayının on beşinci gününde, Taygün-tan tapınağında, öğretmen Burua’yı dinleyerek yazdım. Sevgili abimiz Sangun İtaçuk’a armağan olsun." ifadeleri yer alır.

Tabiat ve hayvanların dili fallardan seçmeler:

"Alaca atlı yol tanrısı ben. Gündüz gece koştururum (atımla) ben. Güleryüzlü iki insanoğluna denk gelmiş, insanoğulları korkmuş. 'Korkma' demiş. 'Kut vereceğim ben' demiş. Böyle biliniz. İyidir o."

"Kişi kaygılanmış, gök bulutlanmış. Bulutlar arasından güneş doğmuş, kaygılar arasından sevinç gelmiş. Bilin ki bu iyidir."

"Ak benekli doğan kuşum ben. Sandal ağacı üzerinde oturarak mutluyum ben. Böyle biliniz. İyidir o."

"Altın kanatlı yırtıcı kartalım ben. Tenimin tüyleri büyümemişken, denizde yatarak dilediğimi tutarım ben, sevdiğimi yerim ben. Ondan güçlüyüm ben. Böyle biliniz. İyidir o."

"Yaşlı yol tanrısıyım. kırıklarını onarırım, çıkıklarını yerine oturturum senin"

"Dindar yaşlı bir kadın terk edilmiş bir çadırda kalmış. Yağlı kaşığın kenarını yalayıp hayatta kalmış, ölümden kurtulmuş. Bilin ki bu.."

"Adamın biri konukluğa gitmiş. Yolda Tanrı’ya rastlamış. Ondan kut dilemiş. Tanrı da onu kutsamış: “Ağılında atların olsun, ömrün uzun olsun!”, demiş. Bilin ki bu iyidir."

Turna kuşu tüneğine konmuş. Farkına varmadan tuzağa takılmış, uçamadan kalakalmış. Bilin ki bu kötüdür.

"Bir köle kız kamışlar arasında yalnız kalmış. Tanrı bundan hoşlanmamış ve “Bu köle kız hatun olsun!” demiş. Bilin ki bu iyidir."

"Bey kişi atlarına varmış, görmüş ki ak kısrağı tay doğurmuş. “Ona altın damgalı aygırlık yaraşır.” demiş. Develerine varmış, görmüş ki ak devesi yavrulamış. “Ona altın burunluklu buğralık yakışır.” demiş. Evine gelmiş, görmüş ki üçüncü eşi bir oğlan doğurmuş. “Ona beylik yaraşır.” demiş. Bu kişi mutlu bir beymiş. Bilin ki bu çok iyidir."

“Ayı ile domuz dağ geçidinde kapışmışlar. Ayının karnı yarılmış, domuzun uzun dişleri kırılmış. Bilin ki bu kötüdür.”