Alican GERKSAR


Fiyatta uzlaşı zamanı…

Uzun zamandır durgunluğunu yaşadığımız konut piyasasında beklenen hareketlilik bir türlü gelmiyor, geleceğe de benzemiyor.


Uzun zamandır durgunluğunu yaşadığımız konut piyasasında beklenen hareketlilik bir türlü gelmiyor, geleceğe de benzemiyor. 2017 yılının 3. çeyreğine girerken alıcılar ile satıcılar pozisyonlarını, mevzilerini pek değiştirmediler. Tarafların beklentileri karşılıklı olarak devam ederken, durgunluğun sebepleri de çok değişmemiş gibi; rahatlamayan ekonomi, bölge sorunları, konutta arz fazlası gibi başlıklar…

İhtiyaç fazlası konut üretimi, rağbet görmeyen projelerin çokluğu, fiyatların yüksekliği ve yapılan imalatla, istenen bedellerin örtüşmemesi gibi. Birinci el konut üreticilerinin istemiş olduğu fiyatlar, ikinci el konut sahiplerinin iştahlarını kabartıyor. Konut sahipleri yeni konut fiyatlarına göre kendi fiyatlarını çek ettiklerinde yeni ve yüksek fiyatlar çıkıyor ve birbirini tetikleyen, gerçek olmayan, piyasa ekonomisinde karşılık bulmayan fiyatlar ve değerler ortaya çıkıyor. Sonuç; sanal bir zenginleşmeyle karşı karşıya kalıyoruz.
Yaz geldi, okullar tatile giriyor, gurbetçiler memleketine dönüyor, turistler, misafirlerimiz geliyor, ciddi bir sirkülasyon başlıyor. İnsanlar ya alma ya da satma pozisyonlarını değerlendirecek. Konut üreticilerinin devletten beklenen bir çok talepleri yürürlüğe girdi. Piyasaların rahatlama isteği var, ülke genelinde ciddi alım - satımlar söz konusu, ama bölgemize yansıması doğru orantılı değil. Bu demek oluyor ki; problem lokal. Durgunluk bizlere özgü gözüküyor. Peki şimdi ne zamanı? Ne yapılabilir?
Şimdi fiyatta uzlaşı zamanı. 2017´nin yarısı geçti, kalan yarısını fırsata çevirmek, konut üreticilerinin elinde. Yıl bitiyor, gayrimenkul mevsimi geldi, stokları eritmek için ciddi kampanyalar ve cazibeler yaratmanın ve fiyatta uzlaşı zamanı…